En yararlı eleştirilerEn yenilerEn çok eleştiri yazmış üyelerEn çok takip edilen üyeler
Filtrele:
Hepsi
JeanClaudeVanDamme
Takipçi
1.209 değerlendirmeler
Takip Et!
4,0
29 Ekim 2012 tarihinde eklendi
Bazı filmler izledikten sonra ağızlarda kekremsi bir tat bırakır.Senaryo,yönetmenlik,oyunculuklar,kurgu,sinematografi hatta yerine göre makyaj çalışması gibi unsurların hepsi iyidir hatta bazıları çok iyidir ama filme tam olarak ''olmuş'' diyemeyiz.Bence ''The Curious Case of Benjamin Button'' da o filmlerden biri.En önemli sorununun Benjamin'in hikayesinin yüzeysel kalıp altının doldurulamaması,tekdüze bir çizgide geriye doğru yaşlanma meselesine fazla zaman ayırması (ya da tamamen bunla ilgilenmesi).Havada kalan,güçsüz yan hikayeleri filmin başyapıt olmasını engelleyen unsurlardan biri ve ''bu filmde bir şeyler eksik'' hissi birçok izleyicinin ortak görüşü olmuştu.Ama genel olarak duygulara hitap eden,çok etkileyici sahnelere sahip olduğunu da söylemek mümkün.
Gerçekten harika bir film olmuş filmin ilk başları biraz sıkıcı olsada (kahramanımızın yaşlı bölümleri) sonraları film hem heyecanlı hemde duygusal oluyor.özellikle Brad Pitt ve Cate Blanchett'in oyunculuklarına hayran kaldım filmin süresi biraz daha kısa olsa iyi olurmuş ama konusu ilginç ve enteresan olunca bunun fazla bi önemi olmuyor bence.sonuç olarak oyunculuk ve senaryo harika.10/9
Yillar sonra ilk defa Forrest Gump tadinda ve insanin içini tatli bir acitan film izledim.Bu film bir basyapittir,ister senaryosuyla deyin ister oyunculuklariyla.Bazi sahnelerde tokat gibi çarpti,Daisy'nin piyanonun basinda Benjamin'i buldugu sahne,hele hele bebek Benjamin kucagindayken Daisy'nin:'Ve ben kim oldugumu bildigini anladim,daha sonra uykuya dalar gibi gözlerini kapadi'sözleri içimizi acitti.Özetle at nali gibi çarpti beni.
Forrest Gumpın senaristinin 15 sene önceki başarısını tekrarlamak için baya fazla Forrest gumpın dinamiklerini ve işleyişi kullandığı Usta yönetmen David Fincherın filmin ilginç hikayesini yeterli şekilde anlatamaması yada altını dolduramaması nedeniyle bayağı yüzeysel kalan Blanchete doğru düzgün bir sahne bile vermeyen(Blanchetin üstün oyunculuğundan yararlanmıcaksanız yeni yetme güzel bir aktrist koyarsın) izlet unut tarzı bir sinema deneyimi. David Fincher gibi bir ustadan Dövüş Kulubü gibi sinema tarihinin en büyük başyapıtlarından birini çıkardıktan sonra sinemasında baya bir düşüş var panik odası çok basit bir gerilimdi, Zodiac iyi bir biyografiydi ama 3 sene sonra adını bile eden kalmadı, Button çok yüzeyseldi, sosyal ağ hiç bir özelliği olmayan basit bir biyografiydi, ejderha dövmeli kıızı daha bir sene önce seğretmişken ne verebilirki Fincher, bence biraz geriye çekilmeli ve önüne gelen projeyi almak yerine eski yaratıcılığını geri kazanmalı.
Güzel film ama neden bu kadar abartıldı anlamıyorum.Bence bundan önce izlemediyseniz Forrest gumpın izlenip güzel ve tuhaf bir hayat için olağanüstü birşeylere gerek olmadığını anlamak lazım.Hatta izlediysenizde gidin bir daha izleyin
hikayesiyle dikkat ve ilgi çekici. oyunculuklarıyla göz dolduruyor. Brad Pitt harika bir performans sergilemiş. Son zamanların en iyi filmlerinden sayabilirim kendi adıma. Mükemmel!!
Film normal puanından çok daha fazla puan aldığı kanatindeyim başka bir arkdaşın söylediği gibi bu puanı almasının nedeni kişisel hayranlık olduğuna inanıyorum.
Mükemmel bir konudan, çok kötü bir senaryo ortaya çıkarılmış. Bu yüzden David Fincher ve ekibi festivallerde ödülü hep Slumdog Millionairee kaptırıyorlar. Kaptırmaya da devam edecekler. Çünkü Benjamin Button gerçekten yüzyılın fiyaskosu. Herkes olağanüstü fragmanı izlediğinde sinema tarihine adını yazdıracak bir başyapıt bekliyordu, fakat sonuç büyük bir hayal kırıklığı oldu. Nedeni ise çok kötü bir senaryo yazılması ve birçok başyapıta imza atmış David Fincherın bu senaryoyla bu filmi çekerek aslında kendi kariyerini riske atmasıdır. Brad Pittin oyunculuğu sade ve yerindeydi fakat eğer Hugh Jackman oynasaydı kim bilir neler çıkardı ortaya diye de düşünüyor insan. Cate Blanchett doğru seçim ama performansı üst düzey değil, ki Oscara bu sene aday olamamasından da anlaşılıyor bu. Sinematografisi de daha etkili olabilirdi, çünkü sinematografik olarak aklımda sadece 2 sahne kaldı. Brad Pittin babasıyla güneşin batışını izlediği sahne, ve Cate Blanchettin geceleyin dışaırıda Brad Pitte karşı sergilediği dans sahnesi. Onun dışında sinematografik olarak akılda kalıcı herhangi bir sahne yoktu. Peki senaryo nasıl olsaydı bir başyapıt bir kült haline gelebilirdi?Benjamin Buttonun ilahlaştırılması gerekirdi. İnsanlar tarafından dışlanılması, hatta tutuklanması, hapse düşüp çıkması. Çünkü bir kimliği yok, 80 yaşında doğuyor.Bir adam git gide gençleşiyorsa, ki bu herkes tarafından farkedilir ve bu adam mutlaka herkes tarafından duyulur ve bir ilah bir sembol haline gelir. Dünyada Benjamin Button lehine tezahüratlar yapılır. Onun bir Mesih olduğunu bile düşünenler çıkar. Bir anda dünyanın en önemli ismi haline gelir. Çünkü onun bir geçmişi yoktur 80 yaşında doğmuştur ve geriye doğru gitmektedir. Böyle birşey görülmemiştir ve böyle bir insan doğaüstü bir insandır. İnsanlar dünyanın dört bir yanından gelerek Benjamin Buttondan yardım istemeye gelir. Onun herşeyi yapabileceğini düşünürler. Ölüleri diriltebileceğine, insanlara sonsuz yaşam verebileceğine, her medeti umarlar. Benjamin Button ise kaçar. Herkeseten uzaklaşır, unutmaadığı tek kişi ise Daisydir, yıllar sonra geri döner, Daisyyle karşılaşır ve masumsu bir aşk hikayesi başlar aralarında. Filmdeki gibi inandırıcılık dışı bir aşk değil. Daisynin yıllar sonra gelen, kaç senedir muhabbeti bile olmadığı Benjamimn Buttonın karşısında bir gece dans edip sonra direk dudaklarına öpücük kondurması gibi bir saçmalıktan bahsediyorum. Sevginin bütün masumluğu, naifliği gitti o noktadan sonra. VE son sahne ise, Benjamin Button küçük bir çocuk Daisy ise anneanne yaşına gelmiş şekilde gece yan yana yatarlarken, Daisy ' iyi geceler benjamin', Benjamin ise 'iyi geceler daisy' der. Benjamin yatağında ölür ve böyle bitmleiydi. İşte o zaman dünyaya mükemmel bir başyapıt armağan edilmiş ve yüzyıllar sonra gene bu film konuşuluyor olurdu. Ki malesef bu haliyle gelecek seneye varmadan bile unutulacak.
Film ilginç fikri sayesinde (Scott Fitzgerald sag olsun) insanda en ufak izleme meraki uyandirma sorunu yasatmiyor. Filmin esasinda yapmak istedigi hayat denen bu karmasik sey hakkinda bize onlarca soru sordurabilmek.Bunu basariyor mu? Bence basariyor(Benim çikarimlarimdan biri mesela ''hayati ne yöne dogru yasadigin degil,nasil yasadigin önemli''). Esas sorun burada basliyor ne yazik ki.Bu ve bunun gibi derin düsüncelere film dalmamizi kolaylikla saglarken sinemasal anlamda yüksek bir zevk veremiyor ve açik açik diyelim büyülenme gereksinimizi karsilayamiyor.Bunun da en büyük nedenleri oldukça zayif senaryo,karakterlerin içlerinin fazla doldurulamamis olmasi(yaslilarla büyüyen Benjamin Button'in entellektüel bir karakter olmasi daha mantikli olacakken -onlarin tecrübeleri ve bilgileri sayesinde- çok donuk,sanki düsük zekali gibi aktarilmasi filmde büyük handikap. Bastan sonra filmi onun gözünden izliyoruz ama o karaktere inanamiyoruz. Sözün özü izlenir,düsündürür ama yüksek sinemasal tat birakamayan bir film Benjamin Button.Özgün fikri nedeniyle izlenmeli.Büyük beklentiler olmadan. Yillar sonra gelen yorum : Filme biraz haksizlik etmisim, aradan yillar geçmesine ragmen hala aklimda olumlu izleri kaldigina göre çokta kötü bir film degilmis demek ki :)
Beyazperde.com'da gezintiye devam etmek istiyorsanız çerezleri kabul etmelisiniz. Sitemiz hizmet kalitesini artırmak için çerezleri kullanmaktadır.
Gizlilik sözleşmesini oku.