Hesabım
    Üç Sıradışı
    BEYAZPERDE ELEŞTİRİSİ
    3,5
    İyi
    Üç Sıradışı

    Bu Üçlüden Korkulur

    Yazar: Ertan Tunç

    Bugünlerini de gördük; Uzakdoğu sinemasına ilgi duyan hemen her izleyicinin özenle takip ettiği, 78 kuşağından üç sıradışı yönetmenin ortaklaşa çektiği, adeta kendi sanatlarını konuşturduğu başarılı bir kısa film üçlemesi 3 Sıradışı. Zamanında Histoires Extraordinaires ile Vadim-Malle-Fellini üçlüsünün Avrupa sineması adına yaptığına benzer bir yaklaşımı hedefleyen filmin -bu anlamda- başarıya ulaştığı açık.

    Her üç yönetmen de kendi sinemasal kimliklerini ekrana taşımakta gösterdikleri özeni, ait oldukları ulusal kültürün niteliklerini yansıtmakta yeterince göster(e)memiş olsalar da yine seyredilmeyi hak eden, bir bütün olarak değerlendirildiğinde bulunç/duyunç üzerine çekilmiş sağlam bir gerilim 3 Sıradışı.

    Japonya'nın yeni nesil ustalarından Takeshi Miike> imzasını taşıyan Kutu, tasavvur dahi edilemeyeni göstermek gibi şaşırtıcılık ve şok temelli bilindik Miike temalarından büyük ölçüde farklı bir kısa film. Daha çok Nakata'nın sinemasal dinginliğini ve Hitchcock'un Freud temelli bilinçaltı temalarını barındıran bir üsluba sahip. Uzun ve sessiz planlar sayesinde eşi benzeri olmayan bir vicdan azabını anlatmakta çok hünerli ellere sahip olduğunu kanıtlamışa benziyor Miike.

    Çinli yönetmen Fruit Chan'in üçlemedeki en tüyler ürpertici hikayeye sahip filmi Mantı ise kendi toplumunda yeni yeni tartışmaya açılan kürtajı, Ang Lee'nin Eat Drink Man Woman'da değindiği Uzakdoğu gıda tüketim uçarılığını ve aile-içi yasak cinsel ilişkiyi aynı potada eriten, karanlık duyguları açığa vuran çarpıcı bir drama. Özellikle çekirdek aile temelinde meydana gelen toplumsal çözülmelere karşı takındığı tutum ve gerilimi yansıtmaktaki başarısıyla, katıldığı festivallerde "3 Sıradışı" içerisinde en başarılı kısa film ödülünü defalarca alan, yabancı basının da ilgi gösterdiği en özgün yapıt.

    Üçlemenin bir diğer kısa filmini çekmek ise Sympathy for Mr. Vengeance ve İhtiyar Delikanlı ile adını tüm dünyaya duyuran Güney Kore'li yönetmen Park Chan-Wook'a düşmüş. Bilin bakalım Park'ın değindiği konu ne? Tabii ki "intikam"! Yakışıklı, başarılı ve gözde bir yönetmeni ve onun sevgilisini rehin alan bir zırdelinin hikayesi, benim üçleme içindeki favori filmim.

    Özellikle solgun ve renksiz görüntü çalışmaları ile karanlık bir sinema anlayışına sahip olduğunu iddia eden eleştirmenlere bir cevap niteliğindeki muhteşem görüntü, ışık ve renk çalışmasıyla Kes üçlemede ayakları yere en sağlam basan kısa film. Kes, Telefon Kulübesi filmindeki zorunlu bireysel arınma anlayışıyla King of Comedy'nin dışavurum yönteminin hoş bir bireşimi. Finali itibariyle tartışmaya açık, rengarenk bir görsellik içinde vuku bulan karanlık bir başyapıt.

    If İstanbul'da izleyici ile buluşma fırsatını yakalamış olan 3 Sıradışı, aynı kuşaktan üç sıradışı Uzakdoğulu yönetmenin kendi korkularını (kapalı alan-cinayet-işkence) ve kendi hayat görüşlerini yedirdikleri üç kısa filimden oluşuyor. Uzakdoğu sinemasının yükselen değerlerini beyazperdede görmek isteyenlere hitap eden, üslupçu ama yine de başarılı üç kısa filim.

    Daha Fazlasını Göster

    Yorumlar

    Back to Top