Vahşet Çetesi: en yeniler yorumlar - Sayfa 3

film daha vizyona girmeden önce çok merak ediyordum ve filmin kapağında da 2000li yılların Katil Doğanlar yazısını görünce merakım daha da arttı ancak film başlar başlamaz hayal kırıklığıyla karşılaştırdı bizi.o ne biçim görüntülerdi???anladık erotizm katmak istemişsiniz filme ama bu kadar da iğrençlik olmaz ki...ve gerçekten filmde hiç bir ana konu yoktu;konu,insan öldüren sadist bir aile ve onların peşine düşen karalı tipik bir şeriften ibaret.ama başarılı oldukları bir konu var ki o da filmdeki karakterlerle oyuncuların(makyajların) çok uyuşmasıydı: sapsarı iğrenç mide bulandırıcı dişler,ilginç tipli sakal-bıyıklı adamlar,kulak tırmalayıcı kahkalar,uzun kirli saçlar...ama hakkını yememek lazım böylesine kötü başlayan filmin bana göre en güzel bölümü son sahneleriydi ve finali de hoşuma gitti..yanlız kafama takılan tek şey o garip suratlı adamın kim olduğuydu???

Film bize 2000li yılların Natural Born Killers'ı olarak tanıtılmıştı.Natural Born Killers'ın yargılayıcı bir yönü varken,Vahşet Çetesi bize hiçbir açıdan özellikle de sinemasal açıdan birşey kazandırmıyor.Zevkle izletiyor mu kendini?Ne yazık ki çoğu eksi yönü gibi bunu da başaramıyor.Filmin tek artı yönü olarak Rob Zombie'nin müziklerini gösterebiliriz.

ben filmi yeni izleyebildim hoşuma gitmedi desem yalan olur çünkü beğendim ilki filmi bir türlü bulamadığım için izleyemedim izleseydim daha iyi olurdu ama şunları söylemeliyim 1-eğer bu tür filmler seviyorsanız izleyin (zombi türü) sevmiyorsanız belki hoşunuza gitmeyebilir2- filmde bazı saçmalıklar örneğin filmin ilk başında eve girdikleri zaman adamların üzerinde çelik yelek vardı polisler o kadar ateş ettiler anne de yelek yoktu niye anne vurulmadı bunun gibi 3-4 tane saçmalıklar var. 3-ayrıca filmi izlerken dünyada böyle insanlar varmı diyorsunuz.sonuçta iyiydi 6/10 türü sevenler kaçırmasın saygılar.

sadistlik sınırlarını zorlayan bir b sınıfı film.ama zevkle izleniyor.sadist aileyi canlandıran oyuncular çok başarılı.ayrıca onları takip eden şerifte son derece başarılı bir kompozisyon çiziyor.

...muzisyen Rob Zombie'nin ikinci yonetmenlik denemesi, kendisinin sinema askiyla yanip tutusan kimligini adeta ortaya koyan bir calisma. Filminin cogu planinda izleyiciyi kendisinden sogutabilecek turden bir siddet sergileyen yonetmen, goruntu calismasindan karakterlerine, icerdigi siddetten dialoglarina kadar ozellikle bu ture ilgili sinemaseverlerin ilgisini cekecek bir film ortaya koymus. Goruntu calismasiyla 70'lerde cekilmis olduguna inanabilecegimiz turden bir gorsellik yakalanmis olan yapimin, her ne kadar ortada varolan hikayenin nereye varacagina dair degil, yonetmenin kisisel tercihleriyle nasil varacagina dair bir merakla izlenmesini oneririm. Bu ture mesafeli oldugumdan olsa gerek bir parca soguk ve itici buldugum "The Devil's Rejects"te ozellikle polisin yardimina basvurdugu sinema yazari karakterle birlikte Marx Kardesler'e dair yapilan atif mukemmel. Ayrica filmin kadin oyuncularindan Sheri Moon'un guzelligiyle (Rob Zombie'nin bizzat esi olur kendisi), mother firefly rolundeki Leslie Easterbrook'un da ilerlemis yasiyla sasirttigini ("Polis Akademisi"nin bir zamanlar seksi Callahan'i) soylemek isterim...(5/10)

Ha ha Rob Zombie abimiz bu yönetmenlik olayını sevmişe benziyor,1000 Cesetli Ev harikaydı ve ilginç bi korku filmiydi,bakalım bu nasıl olacak.Saygılar.