İlk Aşk - Beyazperde.com eleştirisi : Gençlik Başımda Duman

Bir süredir Türk filmlerinin egemenliği altındaki sinema salonlarımızda, gözler afişlerde yerini alacak yeni işleri arıyordu ister istemez. Bu hafta az ama öz bir seçki var karşımızda. Biri Hollywood'un devinden gelirken, diğeri Amerikan sinemasının bağımsız kanadının bir örneği.

Mark Milgard'ın ilk filmi olan İlk Aşk (Dandelion), bir ergenlik öyküsü anlatıyor. Genç izleyicinin ilgisini çekebilecek her niteliğe de sahip: mesafeli ebeveynler ile onların günahlarının bedelini ödeyen çocuklar, dünyayı olabildiğince ciddiye alma dürtüsü ile başkaldırı, ömrünüzün tam da orada tükenip gidebileceğini düşündüğünüz bir çevre ile bu dünyada her şeyden vazgeçmeniz için yeterli olduğuna inandığınız bir aşk.

Fakat kimi zaman toyluk olarak gördüğümüz, kimi zaman ergenliğin coşkusuna, hovardalığına ya da öfkesine verip ciddiye almadığımız ruh halleri üzerine İlk Aşk, kendisi yine de olgun kalabilen bir film. Özellikle doğayı kullanımı sebebiyle Terence Malick gibi ustalarla mukayese edilen Milgard, bağımsız sinemada imza attığı diğer iyi işlerle de dikkatimizi çekmiş olan görüntü yönetmeni Tim Orr'un katkısıyla, filmin mekanı olan taşrayı ve uçsuz bucaksız çayırlarını karakterlerinin iç dünyalarının fiziki karşılığına dönüştürüyor.

Biçim ile içeriğin uyumu şüphesiz sinemada en temel gerekliliklerden biridir. İlk Aşk'taki başarılı geniş ekran kadraj çalışmaları, renkler ve ışıklar, her şeyden önce filmin ritmiyle, oyunculuk anlayışıyla ve duygusuyla örtüşüyor. Bağımsız sinemada çok sık karşılaşmadığımızı düşündüğüm düzeyde başarılı bir atmosfer yaratılmış olması, bir kez öyküdeki karakterlerle bağ kurabildiniz mi filmin hipnotik etkisine kapılmanızı sağlıyor.

Bu şiirselliğin oluşturulmasında başarılı müzik kullanımının da payı büyük şüphesiz. Yönetmen Milgard, müzik geçmişini iyi değerlendiriyor. Filmin sakin ve mütevazı tonuna uygun müzikler atmosferi pekiştiriyor, filmin üstüne de çıkmıyorlar. İlk Aşk, hayatla ve çevresiyle bir derdi olan, daha fazlası olmayı amaçlayan çağdaş bir genç profilini müziğiyle de yakalamaya aday gözüküyor.

Bizim seyircimizin Angel adlı TV dizi serisinden hatırlayacağı Vincent Kartheiser'ın (bizzat Angel'ın oğlu rolündeydi) başrolünde yer aldığı filmde, yıldızı giderek parlamakta olan genç kadın oyuncu Taryn Manning ile Michelle Forbes (Kalifornia, 24) ve 1994 yılında Georgia filmiyle Oscar'a aday gösterilmiş Mare Winningham göz dolduruyorlar.Son haftalarda vizyonda izlemeye değer yeni ve taze bir şeyler bulmakta zorlanıyorsanız, İlk Aşk kayda değer bir seçenek sunuyor. Bu filmi sinefillere, umut vaat eden bir yönetmeni keşfetme fırsatı sağladığı için; gençlere ise, sevgilerini ve öfkelerini perdeye yansıtmayı başarabildiği için tavsiye edebiliriz.