Kimseye Söyleme eleştirileri

Kurmacalarla dolu sürükleyici bir polisiye;zaten romandan uyarlanmış.Son 30 dakikada herşey açığa çıkıyor;o ana kadar tam bir merak ve belirsizlik hakim ama şunu da belirtmeliyim gerçekten özellikle sonlarda o kadar çok ki bilgi ve akış oluyor ki kopmalar yaşanabiliyor ve takibi zorlaşıyor filmin bu çok komplike olduğu anlamına gelmez ama ayrıntılara dikkat çta eli ayağı düzgün bir fransız polisiyesi diyebilirim

BEKLENTİLERİNİZİ KARŞILAYACAK ÇOK ÇOK İYİ BİR FİLM

Harlan Coben’in "Tell No One" adlı kitabından sinemaya uyarlanan filmin yönetmenliğini Guillaume Canet yapıyor. Les petits mouchoirs (2010) ve Blood Ties (2013) gibi hatri sayılır filmleri de yönettiğini hatırlatalım. Fransız yönetmen bir aksiyon filminin de Amerikalılar tarafından içine edilmeden kitabın yazarı ile anlaşıp filmini çekmiş diyebiliriz. Bu film klişe bir aksiyon yönetmeni tarafından ne hale gelirdi acaba diye düşünmeden edemiyorum. Her şeyden önce filmin harika bir kurgusu var. Gerilim ve merak unsurları oldukça iyi aktarılmış. Müzikler ise filmi daha etkileyici hale getiriyor. The Intouchables (2011) filmindeki harika performansı ile çıtayı biraz daha yükselten François Cluzet (Alexandre Beck) ve Fransız sinemasının en önemli isimlerinden İngiltere doğumlu Kristin Scott Thomas yine harika bir performans sergilemiş. The English Patient (1996) filmde Juliette Binoche ile birlikte takibe aldığım iki ismin her filmini yakından takip ediyorum. Tabi Juliette Binoche’u Trois couleurs: Bleu (1993) filmindeki performansını ununutmak mümkün değil. Filme dönecek olursak; ölüm haberi üzerinden başlayan karmaşık hikayenin düğümleri çözülene kadar gerilim ve heyecan eksik olmuyor. Ayrıntılar ince elenip sık dönünmüş ve ortaya komplike bir kurgu çıkmış. Hikayenin gizemli dünyasında yolculuk ederken, beyin jimnastiği yapıyoruz. Bir aşk hikayeni polisiye ve aksiyon kavramlarını farklı bir şekilde kullanarak ele alan filmin şaşırtıcı sonu ise görülmeye değer. Kafalarda bir kaç soru işaret bıraksa da iyi bir çözümleme olmuş. İnce ayrıntıları çok fazla irdeleyip, mantık hatası aranırsa filmden tat almak biraz zorlaşabilir. Aslında basit bir hikaye senaryo ve kurgu aşamasında farklı bir filme dönüşmüş desek daha doğru olur. Sürükleyici bir film ben keyifle izledim

Senaryosu güzel ve oyunculuklarla da iyi harmanlanmış son zamanlarda izlediğim güzel filmlerden.

canet oyunculuğunun yanında genç yaşında yönetmenliğe de soyundu.iyi bir aktör ve devam ederse ileride kaliteli bir yönetmen olacağını bu film ile bizlere göstermiş oluyor.karmaşık gibi duran senaryo ve olaylar son yarım saatte çözülüyor ve sürprizler ardı ardına şaşırtıyor sizleri.ufak numaralar ile sağlam çekilmiş sahneler de seyir zevkini arttıyor.filmin bir eksisini göremedim,tercih edilebilir bir yapım.cluzet kusursuz bir performans ortaya koyuyor.yan rollerde de büyük isimler mevcut.sürükleyici bir film ve canet bizi sürekli merak halinde bırakmayı oldukça iyi başarıyor.hoş bir polisiye.

Karısının olaylı cinayetinin üzerinden yıllar geçmesine rağmen, öldüğüne bir türlü inanamayan ve bu olayın içinde gizlenmiş bazı şeyler olduğundan hep şüphelenmiştir. Karısının ölümünden 8 yıl sonra herşeyi araştırmak üzere dedektifliğe soyunur?Gizem, köşeye sıkışma, iftira gibi temel dedektiflik öyküsü unsurlarının hemen hemen hepsini barındıran filmin türdeşleriyle ayrılan en belirgin özelliği ise noirimsi atmosferin bulunmaması. Kasvetli bir hava yerine daha aydınlık bir atmosfer oluşturduğu gibi ?aşk'ın üzerinde de çokça duran yönetmen; film boyunca popüler sinema dilini benimser bir tutum göstermiş.Çok büyük bir beklentiye girilmeden izlendiğinde keyifle izlenip, beğenilecek bir film

Olay örgüsü ve kurgu harikaydı. Gittikçe artan merak, izleyiciyi filmden koparmıyor ve sonunda ortaya çıkan gerçeklerle şaşırtıyor. Son zamanlarda izlediğim en başarılı yapımlardan biri. Dikkatle izleyin, pişman olmayacaksınız! 9/10

Film gayet güzeldi sonuna kadar gizemi çözemiyorsunuz sonuda gayet tatmin edici bitiyor izlenir......................

kesinlikle bu film kaçmaz.. güzel bir film yapmışlar. kaçıran pişman olur. izlenilmesi gereken bir film...oyuncu kadrosu da iyi..akıl almaz bir hikaye....

Benzer konudaki " Av Mevsimi" filminden sonra bu filmi izleyince " Av Mevsimi" nin ne kadar yavan ve kurgu yanlışlarıyla dolu olduğunu anımsıyor insan. Fazla beklentiye girilmeden izlenilebilir.

Romantizm ve Polisiye bu kadar iyi harmanlanır.. 9/10

Çekimlerdeki ve senaryodaki ufak tefek mantık hataları göz ardı edildiğinde kaliteli bir gerilim filmi.
Hikâyenin sonuna kadar entrikasını açığa vermeden ilgiyi ayakta tutmayı başarıyor.
İzlenmesi gereken bir film.

Kimseye Söyleme, vurdu, kırdı, şiddet ve digital tekniklerin devreye girmediği günlerden kalma bir polisiye.. Yani gözler değil, beyin için çekilmiş.. Bakılmak değil, düşünmek için.. Çok da güzel çekilmiş bir öykü.Kadın öldürülmüş. Ceset bulunmuş, baba teşhis etmiş.. Gömülmüş.. Ama koca 8 yıldır içinden gelen bir hisle, karısının öldüğüne inanmıyor.. Film de burada başlıyor işte.. Ondan sonrası çok ama çok güzel ve de bizim Living&Dyingciler görsün, nasıl mantıklı ve inandırıcı örülüyor..Film Fransız Oscarları, Cesar’a 9 dalda aday olup, beşini kazanmış zaten..Başından sonuna bitmeyen bir merakla izledim.. Polisiye sevenler kaçırmasın..

Kitabını okumuştum. Çok sürükleyiciydi ve çok güzel bir kitaptı. Filminin çekildiğini yeni öğrendim. En yakın zamanda izleyeceğim.

Filmin konusu çok güzel; fakat yavaş işliyor sahneler. Beklentilerimmi karşılamadı açıkcası. Kötü bir film de değil ama.

Film sürükleyici ilerliyor. Neler olduğunu siz de merak ediyorsunuz ? Çok güzel bir film bence izleyin 👍