Filmin esas kahramanı Andre, kendi alanında pek de yetenekli olduğu söylenemeyecek bir üç kağıtçı ve dolandırıcıdır. Şehirde yaşayan insanların neredeyse yarısına onbinlerce dolar borcu vardır. Bu durumda da alacaklı belalıları peşini bırakmazlar. Her an can güvenliği bir tehdit altındadır. Aklına kurtuluş yolu olarak konsolosluğa başvurmak gelir ancak her ne kadar o kendini teknik açıdan bir Amerikalı olarak algılasa da sistem farklı işler. Kabul edilmez yardım isteği. Hal böyleyken o hapse girmeyi de göz alır ancak tam da o anda hayatına Angela adında uzun bacaklı mucize bir kadın girer. O andan itibaren de sıradaki mucize Andre’yi beklemektedir.
Beyazperde Eleştirisi
3,0
Ortalama
Angel-A
Ya Tanrı <b>Angel-A</b>’larını Gönderirse?
Yazar: Orkan Şancı
Başka dünyada yaşayan biri Luc Besson. Kendi deyimiyle "18'inden beri gelecekte yaşayan biri"... Metro, Derinlik Sarhoşluğu, Nikita, Sevginin Gücü, hele hele 5. Element, normal kafada bir adamın yapacağı işler değil. Hikaye anlatma, kurgu, müzik kullanımı, çerçeveleme, sahne düzeni, kostüm tasarımı, oyuncu yönetimi, akıcılık/tempo; her ne ararsanız var bu yapıtlarda. Sinema sanatı açısından ulaşılması çok güç işler. Böyle bir adamın altı yıl boyunca film yönetmeyip Taxi ve The Transporter serileri, Wasabi ve üstüne üstlük Bandidas gibi filmlere yazar ve prodüktör olarak imza atmasını biraz da bu zamana ait bir insan olmamasına bağlamalıyız belki de. Çok mu iyimserim, bilemiyorum. Düşünsenize, son yönettiği film hem gişede hem eleştirmenlerin gözünde batmış bir yönetmen Luc Besson. O zamanki eşini başrolde oynattığı Jeanne D'Arc, muhteşem yardımcı oyuncu kadrosu ve harika tanıtım afişleri
siyah beyaz bir paris güzellemesimelek küçük kahramanımıza sana hayatımı versem ne yaparsın diyerek hem onun hayatına hemde bizim hayatımıza cuppp diye dalıyo meleğimiz esas oğlana ilk önce kendini sevmesini ancak ozaman dünyayı ve diğer herkesi sevebileceğini öğretiyo sen nehri üzerinde iki yabancı insan biri dünyayı sevmiyo biri dünyadan bile değil ne kadar harika bi filmdi herkese tavsiyelerimle luc besson geri döndü....
jamesbond-2
Takip Et!
Takipçi
1.684 Eleştirisini Oku
3,5
22 Şubat 2015 tarihinde eklendi
Fransız sineması hep ilginç yapımlar ortaya çıkarıyor.Luc Besson gene farklı bir işe imza atmış,romantik bir film yapmış,benim hoşuma gitti,değişik film izlemek isteyenlere tavsiye ederim
kalpsiz
Takip Et!
Takipçi
252 Eleştirisini Oku
3,5
2 Haziran 2010 tarihinde eklendi
Kendisinden ve hayatından nefret eden bir insanın kendi öz benliğine dönüşünü ve aslında kendisini sevmenin ne kadar önemli olduğunu anladığını izleyeceksiniz, çok anlamlı bir film.
potasyum
Takip Et!
Takipçi
531 Eleştirisini Oku
5,0
18 Haziran 2007 tarihinde eklendi
Çok güzel filmdi.Siyah beyaz olması dahada filmi güzelleştirdi,arkadaşın birinin dediği gibi ayna karşısındaki Angela ile Andre’nin konuşması çok etkileyiciydi.
Teknik yorum yapamam belki, ama filmin 2 sahnesi benim için zirveydi; bu iki sahnenin ne olduğunu söylemiycem, fakat hayatı boyunca çuvallamış, reddedilmiş, sevilmemiş şansız insanlara verilmiş umut dolu ütopik derecede güzel bir film...
Yorumları göster
Beyazperde.com'da gezintiye devam etmek istiyorsanız çerezleri kabul etmelisiniz. Sitemiz hizmet kalitesini artırmak için çerezleri kullanmaktadır.
Gizlilik sözleşmesini oku.