Cinnet eleştirileri

bu filmi film yapan asıl faktörün olağanüstü Jack Nicholson performansı olduğunu hepimizi biliyoruz 8/10

Ya Allah aşkına yaa her eski filme kült deyip durmayın artık yaa film artık bitsin diye yalvardım. Başladığım bi filmi asla yarıda bırakıp kapatma gibi bi huyum olmadığı için mecburen sonuna kadar izledim. Keşke izlemeseydim. Belki film zamanına göre çok iyi evet ama artık günümüzde bu sahneler olaylar aşırı klişe aşırı saçma. Üff bunaldım eğer illa bi cinnet izlemek isyorsanız güney kore yapımı (bedevilled) izleyin sizi temin ederim çok daha iyi...

"The Shining" izlediğim en başarılı en sağlam filmlerden biri. 19 yaşına kadar bu filmi izlememiş olmama inanamıyorum. Film senaryosuyla, alt mesajlarıyla, oyuncularıyla tam bir başyapıt. 1980 yılında olmasına rağmen manzaralar çok başarılı şekilde çekilmiş. Aynı şekilde Jack Nicholson'un delirmeye başladığı sahneler de pek çok farklı açıdan çekilmiş. Bunu çok beğendim. Genelde filmlerde ucu açık sonlar görmekten hoşlanmam fakat bu film bambaşkaydı. Ucu açık filmlerdeki belirsizlik mantıksızlık beni çok rahatsız eder. Fakat burada birkaç alternatif var ve düşününce film hepsine çekilebilecek bir yerde. Nereye çekerseniz çekin mantık bir şekilde oturuyor. Bunu daha önce kaç filmde gördüm bilmiyorum. Gerçekten çok başarılı.
Söz etmek istediğim bir konu da Jack Nicholson ve Danny Lloyd'un oyunculukları. O kadar iyiydi ki bazı sahneleri tekrar tekrar izledim. Nicholson'un rüya görmüş gibi yaptığı sahne, barmenle konuşması, eşinin kitap yazmadığını fark ettiği sahnede yaptıkları tartışma... Sesi, tonlaması, mimikleri, hareketleri... Her şeyiyle çok iyiydi. Eşinin bazı sahnelerinden hoşlanmasam da pürüz olarak bile görmüyorum. Beğendiğim filmler arasında ilk 10'a girebilecek bir film. 5/5
04/07/2020

Yeni izleme olanağı buldum tabi öncelikle jack nicholsonun oyunculuğundan bahsetmeye gerek yok zaten herkes gerekeni fazlasıyla yazmış ekliycek bişiy yok.Filmle ilgili müzikler gerçekten 10 numara olmuş ama onun dışında gerilim filmlerini severim ama bunda öyle çok aman aman gerildiğim irkildiğim bir sahne de yoktu açıkçası bilmiyorum belki ben diğer insanlara göre farklıyım ama bence bir gerilim filmi olarak normal boyuttaydı bence ne bir başyapıt ne de bazı arkadaşların dediği gibi saçma,kötü bir film belki 2011 yılında izleyince böyle bir etki yaratıyor tabi 1980 yılında izlemek başka şu an ama genel olarak değerlendirdiğimde kesinlikle güzel bir film ama şunu da söylemeliyim stanley kubrickin daha iyi filmlerini de gördüm bence 8/10

Bir daha gelmedi böylesi,gelmeyecek de asla.Klasik,kült,efsane ama devam filmiyle (Dr.Sleep) bekelntilerin altında kalan,daha doğrusu bir efsane yakışmayan bir seri.Yine de bu ilk filmin yerini hiç biri tutamaz.

ben filmi izlerken kendimi içinde buldum çok gerilmesemde film güzel bir biçimde ilerliyordu korkudan ziyade psikolojik etkiler daha baskındı 10 üz 7.5

Jack Nicholsonın bizlere , guguk kuşundan sonra ben burdayım dediği film...
Bence harika bir filmdi yani kendinden sonraki filmlere model olmuş bir yapıt diyebilirim.
Ayrıca filmde ki kurgu ve özelliklede oyunculuğu tebrik etmeden geçemiyceğim bir filmdi...
10/8.8

tamamıyla harika bir film kubrick imzası taşıdığı her türlü belli oluyor renklerden, repliklere kadar.
kült gerilim film idenildiğinde akla gelen ilk isimlerden
filmin kötü yönlerinden de bahsetmek istiyorum lakin aklıma gelmiyor hiç bir şekilde, umarım gelir de, editle eklerim.

filmdeki kadının oyunculuğu dışında güzel bir film ancak daha iyi olabilirdi bunuda eski bir film olmasına bağlıyorum. 7/10

Jack Nicholson'ın oyunculuğunu herkes gibi olağanüstü buldum filmde özellikle bir iki sahne var ki oyunculuk okullarında ders diye gösterilmelidir.

Küçük Danny Lloyd'da filmdeki etkileyici karakterlerden biridiy öyle ki; 6.His ve I am Sam'deki çocuk karakterlerden sonra bu filmdeki çocuk karakterde beni etkilemeyi başardı.

Filmin her karesinde Kubrick dehasına rastlamak mümkün, kamera tekniği ile muazzam bi alan derinliği yakalamıştır çekimlerde. Ayrıca bana göre filmde eleştrilen iki husus vardır; biri alkolizm diğeri ise kişilerin düşünmeden aldıkları sorumlulukarın onları nasıl ruh hali ve sıkıntıya sokma konusudur.

Ortalama 6 yılda bir film çeken,detaycı ve simetri hastası Stanley Kubrick filmleri başlangıçta beni ç ki neredeyse bütün filmlerinde gizli mesajlar ve alt metinler kullandığını öğrenene kadar.
Bu film de ıssız bir otelde kalan bir ailenin korku-gerilim dolu hikayesi gibi dursa da yönetmen tamamen farklı konular hakkında pek çok mesaj saklamış filmin pek çok karesinde.

Nicholson, döktürmüş...

Türkçesi Cinnet orjinali ise Parlamak olan Shining filmi, yaratıklar, zebaniler ve vampirler olmadan da korkunun olduğunu ispatlayan filmlerden. Zaten Stephen King okumuş ve filmlerini izlemiş olanlar ince bir şey hissediyorlar;zira Kingin kendine has bir üslubu var biliyoruz. Bilmiyorum ama ben filmi izlerken bunu hissettim. (merak edenler filmin içinde zenci adam ile çocuğun konuşmasını izlesinler.)Sıra gelelim Jack Nicholsonun oyunculuğuna...Cinnet geçiren bir adam neye benzer.Merak edenler Jack Torrance karakterini en iyi oynayan adama Jack Nicholsona baksın.Jack Torrance korku sinemasının kadrolu psikopatları arasına girdi bile (diğerleri Freddy Krueger, jason voorhees gibi)...Action sevenler sıkılabilir ama korku severlerin bir numarası...

Tam bir psikolojik gerilim, bu konuya örnektir bence bu film. Görüntü kalitesi mükemmel 1980 değil de sanki geçen yıl çekilmiş gibi. Müzikler de süperdi tiz sesler insanı gerçekten geriyor. 10/10

kingin bir işini kubrickin yönetmiş olması zaten başlı başına inanılmaz bir ilgi topluyor.merak ettiriyor.ben kendi adıma bu dünyaca ünlü filmi,pek çok ankette eleştiride tüm zamanların en korkunç,en geren filmleri sıralamasında her zaman ilk sıralarda yer alan bu filmi biraz geç izlediğim için pişmanım.fakat bu film tarihin en büyük filmlerinden birini kaçırdığım için değil maalesef,sadece söylecek sözlerimin biraz geç söylenecek olmasından.şimdi öncelikle bu filmi günümüzde izlediğimiz zaman korku hissetmiyoruz,fakat yüksek bir gerilim var orası kesin.bunda yönetmenin müzik kullanımından otel banyosundaki duvar kağıdı rengine kadar pek çok tercihi de büyük rol oynuyor.tabii belki de en büyük pay kendisini hiç de kasmadan sinemanın en arızalı ifadelerinden birine sahip olabilen jack nicholsonın.duvall da film boyunca üstüne düşeni yapabiliyor bu arada.yani kısacası ortam harika oluşturulmuş.zaten mekanlar bile tek başlarına insanı rahatsız edebiliyor.ve the shining bazı açılardan sinemaya yenilikler getiren bir film aynı zamanda.çekim teknikleri,kamera kullanımları gibi.bu tarz özelliklerini bir kenara koyarsak inanılmaz etkileyici de gelmedi açıkçası.daha fazla şey bekliyor insan bu kadar övgüden sonra.tamam 30yıl önce çekilmiş,pek çok günümüz filmi ondan etkilenmiş,o zamanlara göre orjinalliğin tavan yaptığı bir filmmiş ama kendi adıma izlediğim en gerici ya da korkutucu çalışma değildi.kubrick elini attığını anında belli ediyor dediğim gibi.aynı şekilde king de.sırf bu yüzden bile izlenebilir the shining.