"House of the Dragon" hakkında süprizbozan içerir.
"House of the Dragon"ın "The Lord of the Tides" adlı 8. bölümü küçük ama önemli ayrıntılar, geleceğe dair küçük öngörü anları ve Game of Thrones bağlantılarıyla doluydu. Bu bölümde dizide önemli bir zaman atlaması daha yaşandı. 7. bölümün sonunda Rhaenyra (Emma D'Arcy) ve Daemon'un (Matt Smith) evlendiğini görmüştük. Bu bölüm, bu olaydan altı yıl sonrasında geçiyor. Zaman atlamasına bağlı olarak bölümde oyuncu değişiklikleri de yaşandı.
Peki bu altı yılda neler oldu? Kral Viserys'in (Paddy Considine) sağlığının daha da kötüye gittiğini ve kendisine acısını dindirmek için sürekli haşhaş sütü verildiğini gördük. Bu nedenle Viserys çoğu zaman bilinçsiz bir şekilde yatağa bağlıydı ve krallık işlerini Alicent (Olivia Cooke) ile Otto Hightower (Rhys Ifans) yönetiyordu. Rhaenyra ve Daemon ise bu arada iki çocuk sahibi oldu, üçüncüsü ise yolda. Uzun bir aradan sonra tüm karakterlerin gerilim, entrika dolu bir şekilde bir araya gelmesi bu bölümün diinin en dramatik bölümlerinden biri olmasını sağladı.
Gelin 8. bölüme biraz daha yakından bakalım...
Daemon'u ejderha yumurtalarıyla ilk görüşümüz bu değil. Daha önce çocuğu olacağı yalanını söyleyerek Ejderha Kayası'ndan bir yumurta çalmıştı. Burada ise onu Syrax'ın yeni yumurtalarını alırken görüyoruz. Syrax'tan tam olarak kaç ejderha geldiği bilinmiyor, ancak Rhaena Targaryen tarafından uçurulacak olan Morning kesinlikle bunlardan biri. Bu yeni yumurtalar aynı zamanda, Ejderhaların Dansı'nda Rhaenyra ve Daemon'un daha fazla ejderha elde etmek istediğini göreceğimizin bir işareti. Yani yaklaşan savaşan ayak sesleri...
6 yıllık zaman atlaması nedeniyle yaşı büyüyen ve artık Harry Collett tarafından canlandırılan Jacaerys Velaryon, Yüksek Valyria dilini öğrenmeye çalışıyor. Söylemeye çalıştığı satırlar arasında, Fatih Aegon'un Karasu'ya nasıl indiği hakkında bilgiler var. Bu da Fatih Aegon'un Westeros fethinin başlangıcına bir referans. İlk bölümlerde Viserys'in de "Aegon Ejderhakayasından Karasu'ya baktı ve fethedecek zengin topraklar gördü" diyerek bu ana değinmişti.
Rhaenyra ve Daemon, King's Landing'e geldiğinde onları karşılayan tek isim Lord Caswell (Paul Hickey) oldu. Bu sahne, Caswell'in Ejderhaların Dansı'ndaki rolünü belirlemesi açısından önemli. Caswell, Viserys'in ölümünden sonra Yeşiller (Alicient Hightower ve çocukları) tarafından hapsedilen ve sonunda Aegon'a bağlılık yemini etmek yerine öldürülen bir Rhaenyra destekçisidir.
Rhaenyra and Daemon'un dikkat çektiği gibi Alicent kralın "yokluğunda" Kızıl Kale'deki Targaryen sembollerini kaldırıp yerine Yedi İnancı'nın sembollerini yerleştirilmiş. Daemon bu değişikliğin kralın sağlığı için gerekli olup olmadığını iğneleyici bir biçimde sorduğumda Alicent, Yedi'nin yalnızca kendilerine yol göstermekle kalmayıp, herşeyden yüksek bir otorite olduğunu hatırlattığını söylüyor. Rhaenyra ise "Peki oğlumun tahttaki hakkını hangi otorite değerlendirecek?" diye soruyor.
Yedi köşeli yıldız, Alicent'ın bu bölümde taktığı her iki kolyede de vurgulandı. Bunun amacı Alicent'in geçen yıllarda bu inanca daha da bağlandığını ;erdem, inanç ve doğruluk konusunda ne kadar kendini beğendiğini ve kendisini, ahlaki açıdan düşük gördüğü Rhaenyra'dan ayrı bir yerde konumlandırdığını açıkça gösteriyor. Yedi İnancı, dizide ilerleyen zamanlarda daha önemli hale gelecek.
Alicent, oğlunun odasından çıkarken konuştuğu muhafıza Sör Arryk diye hitap ediyor ama sonrasında adamın adının Sör Erryk olduğunu öğreniyor. Bu isim karışıklığının önemi, her ikisi de Kral Muhafızları'ndan olan ikiz kardeşler Arryk ve Erryk Cargyll'ın tanıtıyor olması. Ateş ve Kan'da, Erryk, Rhaenyra'nın muhafızı olarak Harwin Strong'un yerine geçti ve Ejderhaların Dansı'nda da onu destekledi. Arryk ise Targaryen iç savaşında Yeşiller'in tarafını tuttu, yani Alicent'i destekledi.
Çocuklarına düşkün olan Alicent, Aegon'un hizmetçi kız Dyana'ya tecavüz ettiğini öğrendiğinde, onu "sen benim oğlum değilsin" sözleriyle reddetti. Alicent zaman zaman Cersei Lannister ile karşılaştırılan bir karakter olsa da, aslında burada ailenin başka bir üyesini yansıtıyordu. Tywin Lannister, "Game of Thrones"ta ölmeden hemen önce Tyrion'a tam olarak bu sözleri söylemişti.
Oğlunun tecavüz ettiği kızla konuşan ve ona sempati gösteren Alicent, onu bu bilgiyi başkalarıyla paylaşmaması konusunda dikkatli bir şekilde uyarıyor ve kıza, istenmeyen gebelikleri önleyen o meşhurçaydan içiriyor. Bu aslında Alicent'in ne kadar değiştiğinin de göstergesi. Daha önce Rhaenyra'ya bu çayın verildiğini öğrendiğinde bunu çok büyük bir şaşkınlıkla karşılamıştı, ancak şu noktada onun için yapılması gereken bir işe dönüşmüş durumda.
Rhaenyra, hasta yatağındaki babası Kral Viserys'i çocuklarıyla tanıştırıyor. Küçük torununa Viserys adının verildiğini öğrenen Kral "krallara layık bir isim" diyor ki bunda sandığından daha haklı. Tahta ilk olarak Aegon oturacak olsa da Viserys de Kral II. Viserys olarak taç giyecek. Bu sözler aynı zamanda, Daenerys Targaryen'in Buz ve Ateşin Şarkısı'ndaki tasavvurunu hatılatıyor. Burada Rhaegar kendi oğlu Aegon'dan (Jon Snow) bahsederken "Bir kral için daha iyi bir isim ne olabilir ki?" diyordu.
Bu bölümde Kings Landing'e gelen Rhaenys'i, daha önce Rhaenyra ve Alicent'i de sık sık altında gördüğümüz, Weirwood ağacının yanında bulduk. Dizi, Targaryen ailesinin Eski Tanrılar ile ilişkilendirmeye devam ediyor. Aslında Fatih Aegon, büyük ihtimalle politik bir hamle olarak, Yedi İnancı'nı benimsemişti ama altı çizilen bu dini farklılık, Yeşiller (Alicent) ve Siyahlar (Rhaenyra) arasındaki ayrımı iyice vurgulayan bir detay olarak ileride de karşımıza çıkacak.
Viserys, Vaemond Velaryon'u Velaryon Hanesi ailesinin ikinci oğlu olarak küçük görse de "House of the Dragon" ve "Game of Thrones"ta ikinci oğullar çok önemli ve ilk oğulların sorumluluklarını taşımamaları endeniyle hikayeleri tanımlayanlar onlar oluyor. Daemon ve Aemond bunun iki önemli örneği, ancak daha da geniş baktığımızda Ned Stark'tan Stannis Baratheon'a, Tyrion Lannister'dan Jon Snow ve Sandor Clegane'e, hikayeyi ikinci oğullar şekillendiriyor.
Rhaenyra ve Daemon, King's Landing'e geldiklerini onları karşılayan tek isim, 6. bölümde de gördüğümüz Lord Caswell oldu. Bu onun Ejderhaların Dansı'ndaki rolünü güzel bir şekilde belirliyor: Caswell, Viserys'in ölümünden sonra yeşiller tarafından hapsedilen ve sonunda Aegon'a bağlılık yemini etmek yerine öldürülen bir Rhaenyra destekçisidir.
Viserys'in kostümündeki altın ejderhalar yalnızca kostüm tasarımı açısından değil hikayenin geleceği açısından da önemli. İlerde Aegon, Demir Taht'ta hak iddia ettiğinde yeni bir targaryen mührü yaratacak ve bu alışılmış kırmızı ejderahlı figür yerine, kendi ejderhası Sunfyre'dan esinlenen altından bir ejderha olacak.
Viserys son nefesinde, yanındakinin Rhaenyra olduğunu sanarak Vaat Edilen Prens hakkında konuşuyor. Ne var ki yanındaki Alicent bunu yanlış anlıyor ve kendi oğlu Aegon'un tahta çıkmasını istediğini sanıyor. Ama Viserys'in son sözleri bunlar değil, kral ölmeden hemen önce eskiden Aemma'ya ait olan yüzüğe dokunuyor ve "aşkım" (my love) diyerek gözlerini kapatıyor. Onun son nefesinde, gerçek aşkıyla kavuştuğuna dair duygusal bir anla son eren dizi, önümüzdeki bölümlerde Alicent'in yanlış anladığı mesele üzerinden artan gerilimi ekranlara taşıyacak.
Red Keep, Rhaenyra ve Daemon'un belirttiği gibi, özellikle Yedi Köşeli Yıldız'ın eklenmesiyle yeniden dekore edildi. Bu yıldız aynı zamanda Alicent'ın bu bölümde taktığı her iki kolyede de görülüyor ve bunların hepsi onun ne kadar dindar ve kendini beğenmiş olduğunu yansıtıyor. Bu aynı zamanda geleceği ve Ejderhaların Dansı'nı da etkileyecek: kitapta, Alicent'in oğlu Aegon, Septon Eustace tarafından Hightower Hanesinin desteklediği "The Faith of Seven" inancı ile taçlandırılır.
Alicent, çocuklarına olan sevgisinin Rhaenyra ile ortak bir özelliği olduğunu düşünebilir, ancak Aegon'un Dyana'ya cinsel tacizde bulunduğu ortaya çıkınca (kısa bir süreliğine) Aegon'u reddeder. Alicent, Aegon'a "sen benim oğlum değilsin" der ve daha önce Cersei Lannister ile karşılaştırılmış olsa da, aslında ailenin başka bir üyesini yansıtır: Tywin. Tywin Lannister, GoT 4. sezon 10. bölümde ölmeden hemen önce Tyrion'a tam olarak bu sözleri söylemişti.
