Hesabım
    Herkes Sevdiği İçin İzlenen 10 Film!

    Kitleleri peşinden sürükleyen yapımlar gerçekten birer şaheser mi?

    Film konusuna gelindiğinde bazen hepimiz sürü psikolojisinde olabiliyoruz. Birine "Eee, film nasıldı?" diye sorduğumuzda "Bayıldım" cevabını alırsak "Ben de" diye duruma ayak uydurmak zorunda kalıyoruz.İşte Whatculture sitesinin polemik yaratmayı seven editörlerinden Sam Hill geçtiğimiz günlerde "Bu filmler aslında o kadar mükemmel değil!" deme cesaretini - ya da deliliğini mi demeli?- gösterdiği bir liste yayınlandı. Orijinalini kaynak linkte görebileceğiniz listeyi derleyerek Beyazperde.com takipçileriyle paylaşmak istedik. Ne dersiniz siz de bu filmlerin muhteşem baş yapıtlar olduğunu mu düşünüyorsunuz yoksa hemfikir olduğunuz itiraflarınız var mı?

    Kendi listenizi bizimle paylaşın!

    Ayı Teddy (2012)

    Seth MacFarlane'in ilk uzun metraj filmi olan Ted hiç şüphesiz seyirciyi en çok, "çocukluk ayınızın konuşması fikri" ile yakalamıştı. Girişi bölümü oldukça keyfli olan film, insanlarla örülü esas hikayeye geçince büyüsünü yavaş yavaş kaybetmeye başlamıştı. En iyi sahneleri fragmanda toplanan yapım, kulaktan kulağa formülüyle çok izlenmeyi başarmıştı. Keşke ikincisi hiç gelmeseydi...

    Slumdog Millionaire (2008)

    Evet 2009 Akademi Ödülleri'nde En İyi Film dahil 9 ödüle uzandığında herkes çok şaşırmış ve Slumdog Millionaire filmine özvgüler yağdırmıştı. Danny Boyle'nin uyarlama filmi gerçekten ilk bakışta oldukça etkileyici olmakla beraber herkesin birbirine "Milyoner'i seyrettin mi?" sorusunu yönelttiği Oscar rüzgarı geçince filmi ikinci kez izlemeye kaç kişi yeltendi, bilemiyoruz...

    Yurttaş Kane (1941)

    Kimse Orson Welles'in bu filmi hakkında "kötü bir eser" diyemez.Fakat "gelmiş geçmiş en iyi film" tabiri aslında biraz sürü psikolojisine de kayabiliyor. Filmi gerçekten oturup baştan sona dikkatle izlediğinizde, bu kadar yaygarayı anlamakta insan zorlanabiliyor. Zira teknik olarak dahice çekilmiş, olması gerektiği gibi eksiksiz bir film ama ne kadar seyir zevki verdiği tartışmaya açık...

    Yukarı Bak (2009)

    Pixar Animation Studios tarafından Hollywood'a hediye edilen Yukarı Bak 2010'da En İyi Animasyon dalında Oscar'ı kucakladıktan sonra, şöhreti iyice dalga dalga yayıldı ve bu huysuz ihtiyarın, aşk dolu macerasını izlemeyen sinemasever neredeyse kalmadı. Giriş hikayesi defalarca seyredillse de halen insanın yüreğine dokunan bu animasyonun en can alıcı yeri de aslında bu bölümdü...

    Dünyanın Sonu (2013)

    Kimse Edgar Wright filminden memnun kalmadığını söylemek istemez. Ama bir Zombilerin Şafağı veya Hot Fuzz etkisinde olmadığı gerçeğini de görmezden gelmemek gerek. Gerek fazla güldürmeyen şakaları, gerek karakterleri ile saklı hayal kırıklıklarından biri...

    Argo (2012)

    Türkiye'de vizyona giren adıyla Operasyon Argo, geçtiği yönetmenlik koltuğunda Ben Affleck'e ikinci Oscar'ını da kazandırmıştı. O dönem hem ülkemizde hem ABD'de çok konuşulan yapım, bir Hollywood filminin pratiklerini çok doğru olarak yerine getiren tam bir eğlence sektörü filmi olarak görülebilir ama seyrettik ve bitti...

    Köstebek (2006)

    Martin Scorsese tarafından yönetilen ve başrolünü halen "Oscarsız aktör" Leonardo DiCaprio'nun oynadığı filmin adı sık sık tüm zamanların en iyi yeniden çekilen filmi olarak geçiyor. Evet, filmin müzikleri güzeldi. Özellikle Dropkick Murphys'nin I'm Shipping Up to Boston'ı filmin temposuna iyi gitmişti. Büyük bir aktör ve ikonik bir yönetmen ile "iyi" bir filmde olmasını istediğimiz özellikler sağlanmış olmasına rağmen, bir Taksi ŞoförüKızgın Boğa ya da Sıkı Dostlar olmadığını da kendi kendimize fısıldamak gerek...

    Hook (1991)

    Yönetmenliğini Steven Spielberg'ün üstlendiği filmin oyuncuları arasında Dustin Hoffman, Robin Williams, Julia Roberts gibi ünlü isimler yer alıyor. Filmin yönetmeni Steven Spielberg Hook'un gelmiş geçmiş en kötü film olduğunu düşünüyormuş. Yönetmene inanmıyorsanız çocukluk nostaljilerinden sıyrılıp filmi bir kez daha seyredin...

    Ferris Bueller'la Bir Gün (1986)

    Filmin aslında iyi bir film olmamasının sebebi Ferris Bueller'in kendisi! İyi zaman geçirmek için arkadaşlarını ve yakınlarını manipüle eden bu karakterin neden sevildiği hala bir soru işareti. Bu aralar HIV pozitif olduğunu canlı yayında itiraf etmesiyle gündemde olan Charlie Sheen de küçük bir rolde görünmüştür.

    Baba (1972)

    Baba filmini kime sorarasak "muhteşem bir yapıt" olduğunu söyleyecektir ve muhtemelen böyle bir listede yer alması pek çok sinefili de öfkelendirecektir. Şüphesiz ki Al Pacino ve Marlon Brando gerçekten inanılmaz, filmin birçok sahnesi aynı şekilde dahice denilebilecek kadar iyi çekilmişti. Öte yandan takip etmesi çok zor bir yapım ve filmi izlerken akışına kapılmak ve yansıtılmak istenen duyguyu vermek konusunda sendelediği yerler de mevcut. Ölmeden önce izlenmesi gereken kültlerin arasına girdiği için yeni yetme sinemaseverlerin bile elinde bir kopyası olan Godfather serisi gerçekten sabır ve sinema dayananıklılığı istiyor...

    facebook Tweet
    Öneriler
    Yorumlar
    Back to Top