Hesabım
    Şahsiyet II. Fasıl İnceleme: Şahsi Bir Meselemiz mi Vardı?

    Duygu Kocabaylıoğlu yazdı..

    GAİN

    2018 yılında o dönemin farklı ve yerli yayın platformu Puhu.tv’de yayınlandığında tabir-i caizse ortalığı birbirine katmış bir işti Haluk Bilginer’li Şahsiyet’in I. sezonu. Senaryosu Hakan Günday’a, yönetmenliği Onur Saylak’a emanet edilmiş, başrol koltuğuna Türkiye’nin Al Pacino’su olan Haluk Bilginer’in oturduğu Şahsiyet’in ilk sezonu, başı sonu müthiş biçimde kurgulanmış, herhangi bir senaryo boşluğuna zerre mahal vermeyen, baş kahramanı bir seri katil olsa bile asla antikahramana dönüşmeden, sıradan seyircinin gayet özdeşlik kurabileceği biçimde kurgulanmış bir yapım idi. Bu ve daha pek çok ayrıntı bağlamı ile de uzun yıllardır yerli dizi tarihçemizde -ister dijital platform, ister ulusal kanal yapımı olsun- gelmiş geçmiş en iyi dizi işi olma tacını kimselere kaptırmamıştı.

    Tam da bu yüzden Gain.tv’de II. sezon haberleri çıktığında hem sevinmiş hem de ister istemez gönlümüz şüphe bulutuyla sarılmıştı. Ya ilk sezonun o müthiş tadı olmazsa ve hayal kırıklığına uğrarsak? 2. ihtimal, başrol Haluk Bilginer olunca çok da olası değil; zira kendisi öyle bir aktör ki en ölü senaryoyu bile mezarından çıkartır, diriltir, değil Şahsiyet II. sezon olsun; ki kendisi de zaten ölü senaryoda oynamayacak kadar akılcı ve doğru işi seçmeyi bilen bir oyuncudur.

    Öte yandan, Şahsiyet dizisinin 1. sezon sonunda geldiği yer, yani Agah Beyoğlu’nun vardığı hedef o kadar netti ki, sanki hikayenin gidecek başkaca bir yeri de kalmamıştı. Hatta kendisinden bağımsız, beklenmedik bir ‘Köpek Öldüren’ devrimi dahi olmuştu. Agah Beyoğlu (Haluk Bilginer), Cansu Dere’nin canlandırdığı Nevra polise aradığı tüm cevapları sunmuş, tabir-i caizse kapağı da alzheimer kılıfı ile yaşlı bakım evine atmıştı. Agah Bey, bir adalet ve hatta varoluş meselesine dönüştürdüğü Reyhan’ın intikamını o kadar net ve pürüzsüz biçimde almıştı ki II. sezonda kimin, neyin peşine düşeceği de aslında kafalarda soru işaretiydi. İşte bu hafta içerisinde (13 Kasım 2023) ilk iki bölümü ile gain.tv ekranlarına dönen Şahsiyet II. sezon, sadık seyircisinde yarattığı tüm bu sorulara bu ilk 2 bölüm içerisinde mantıklı cevaplar verecek biçimde örülmüş aslında.

    Öncelikle belirtmemiz gerekir ki Onur Saylak ve Hakan Günday ikilisi Şahsiyet’ten bir devam 2. sezon değil de, spin-off projesi çıkartmışlar gibi. Zira yine karşımızda Agah Beyoğlu var ki, alzheimer hastalığını bu sefer kendisinin de beklemediği kadar hızlı seyretmiş ve onu küçük hayatına hapsetmiş. Öte yandan, hafif çatlak ve müzmin alkolik kızı Zuhal (Şebnem Bozoklu) onu yıllardır yaşadığı bakım evinden çıkarmaya ve babası üzerinde deneysel bir tedavi uygulamak için Agah Bey’in hayatına geri dönmüş. Bu hikaye akışı ile açılışını yapan ilk bölüm, dizinin nasıl bir akışa evrileceğine dair ipuçlarını ise, ilk sezona karşın bu sefer daha hızlı ortaya seriyor. Agah Bey, biraz da zihin bulanıklığından olsa gerek, eski Agah’ın zinhar düşmeyeceği bir hatayı yapıp, bazı sırları ifşa edince, uzun yıllardır açılmamış tozlu defterleri de aralamış oluyor.

    Senaryoda imza olan Hakan Günday belli ki II. sezonun beslendiği ana damarı bambaşka bir yerden tutmayı tercih etmiş; Agah Bey’e yeni bir spin-off hikaye kurgularken, içinde bulunduğu ülkenin son 30 senede yaşadığı başka birden çok, acı toplumsal gerçeklikten faydalanmayı senaryosuna reva görmüş. Aslında tam da kendisinden beklenecek bir hamle; zira içi boş değil, akıllıca doldurulacak alt metinlerle en az birinci sezon kadar güçlü bir senaryo yapısı çıkarmaya müsait hikaye donesi mevcut. Hele bir de ajitasyonsuz biçimde, hakkıyla işlenirse. Öyle ki “şahsi” olarak başlayan meselenin topluma yayılan bir tabanı mevcut, dahası o toplumsal düzlemin yine şahsi denebilecek hikayelere evrilmesi mümkün. İlk 2 bölümü izleyen seyirciler bu tanımla ne demek istediğimiz daha net anlayacaklardır. Saylak ve Günday ikilisi bu gergin uçlu senaryoyu en bariz sembollerle de görselleştirmekten geri durmamışlar. Zira bir beyaz Toros gördüğünüzde irkilmek için ailenizden kimsenin ‘alınmış’ olmasına gerek yok. Bu bağlamda ülkenin makhus yakın geçmişini az çok bilen her birey, noktaları ilk sezona göre daha kolay birleştirecektir.

    Oyunculuklarda Haluk Bilginer’in yanına Erdal Özyağcılar’ın pek de alışık olmadığımız bir karakter dramatizasyonu ile eklemlendiğini ve usta oyuncunun Kader karakterini şimdilik başarıyla sırtladığını dile getirebiliriz. Bir noktanın daha altını çizelim ki bu II. sezon Agah’ın değil, Kader’in sezonu olabilir gayet.

    Maestrosunda Feza Çaldıran yer aldığı yetkin görüntü yönetimi ve sanat yönetiminin yanı sıra yine teknik açılarından baktığımızda, ses kurgusundan ve müzik seçimine kadar her ayrıntısı incelikle düşünülmüş, hatta seyircisininin hayran olduğu ilk sezon jeneriğiyle bile fazla oynanmamış bir devam sezonu var karşımızda. Seyrettiğinize pişman olmayacağınız bir lezzette.

    Dijital platform aboneliği olmayanlara Gain.tv üyeliği açtırma potansiyeline sahip Şahsiyet II. Sezon ilk iki bölümüyle yayında; iyi seyirler!

    Duygu Kocabaylıoğlu

    facebook Tweet
    Benzer Haberler
    Öneriler
    Yorumlar
    Back to Top