David Fincher'ın son filmi "The Killer", Netflix'te büyük ilgi gördü ve hem yönetmen hem de yayıncının, Akademi Ödülü'ne aday gösterilen "Mank" ve sevilen dizi "Mindhunter" gibi daha önce birlikte çalıştıkları başarılı projelerin sonuncusu oldu.
Netflix film şefi Scott Stuber, Collider'a Fincher ile olan ortaklıklarının sona ermediğini açıkladı. Stuber, ikilinin yakın gelecekte herhangi bir proje planı olup olmadığı sorulduğunda Fincher ile daha fazla işbirliği yapma planlarının hazır olduğunu "Elbette. Evet, yani onunla geliştireceğimiz çok şey var." diyerek doğruladı.
Stuber sözlerine şöyle devam etti: "O birçok yönden bir Netflix hazinesi. Demek istediğim, şirketi gerçekten güçlendirdi, hayata geçirdi ve ilk olmasa da ilk sanatçılardan biriydi ve gerçekten şöyle dedi: 'Hikâyelerimi burada yaratmaya hazırım.'"
Fincher'ın sahip olduğu en önemli yeteneklerden birinin Netflix için farklı ortamlarda yani hem film hem de dizi alanında, çalışabilme yeteneği olduğunu ekleyen Stuber, Netflix'in her zaman böyle biriyle iş dünyasında yer almak isteyeceğini ifade etti:
"O, tüm işimizde her iki alanda da en iyi insanlardan biri, değil mi? Yani her ikisinde de ne yapmak istiyorsa, biz heyecanlıyız. O çok yetenekli. O kadar titiz, o kadar kesin ki. O gerçekten harika. Onun hakkında sevdiğim şey, herkesi daha iyi hale getirmek istemesini seviyorum. O, mükemmelliğe talip olmak istiyor ve bu kişi her zaman hayran olduğunuz ve birlikte iş yapmak isteyeceğiniz kişidir."
Fincher ve Netflix ortaklığının ilk filmi "Mank" sinema klasiği "Citizen Kane"in senaristlerinden Herman J. Menkiewicz'in hayatına odaklanıyordu. Film 10 dalda Oscar'a aday gösterildi ve Görüntü Yönetmenliği ile Yapım Tasarımı dallarında ödülü kazandı.
10 Kasım'da yayınlanan Michael Fassbender'ın başrolü üstlendiği "The Killer" ise profesyonel bir suikastçının yaşantısına odaklanıyor. Film karışık eleştiriler alıyor olsa da Fassbender ve Tilda Swinton'ın performansları övgü topladı.
