1973 yılında vizyona giren William Friedkin imzalı film, seyircileri adeta şoke etti. Gösterimler sırasında insanların bayıldığı, salonları panikle terk ettiği bildirildi. Ancak Friedkin’in zihninde bu bir “korku filmi” değildi. O, bir belgesel kadar gerçek hissettiren bir yapım ortaya koymak istiyordu.
Friedkin, şeytanın ele geçirdiği kızın odasındaki buharla çıkan nefesleri gösterebilmek için, çekim yapılan stüdyoyu kelimenin tam anlamıyla dev bir soğuk hava deposuna çevirdi.
Yapım, En İyi Film ve En İyi Yönetmen dahil olmak üzere 10 dalda Oscar’a aday gösterildi. Bu da onu Akademi tarihinde en çok adaylık alan korku filmlerinden biri yaptı.
Friedkin’in titizliği ve detaylara olan takıntılı ilgisi, bugün bile ham, sarsıcı ve gerçekçi hissettiren bir film yaratılmasını sağladı.