Hesabım
    "Soygun Oyunu: Büyük Vurgun" Ekibiyle Film Hakkında Konuştuk!

    Filmin senaristi ve yönetmeni Ali Doğançay ile oyuncuları Sercan Badur ve Selim Bayraktar sorularımızı yanıtladı.

    • Filmin sonunda bir devam filmi geleceğine dair güçlü ipuçları var, hatta yapımcıya açık bir gönderme var. Devam filmi için bir hazırlık var mı yoksa şimdilik sadece bir temenni mi?

    Ali Doğançay: Karakter hikayesi bu film. Bin tane olayın içine girebilir bu iki arkadaş ve yanındakiler. Önemli olan hikayelerinin nasıl anlatıldığı. Anlatım dili farklı bir iş olsun istedim. Bir işi yapıyorsak diğerlerinden farkını ortaya koymalı. Yoksa aynıdan öteye geçemeyiz. Bu iki karakter “zengin olmayabiliriz ama kahraman olabiliriz” diyorlar kendi kendilerine... Sevilirse izleyici hikayenin devamını görmek ister. Ben yazarım...

    Ali ve Okan’ın yeni soygun oyunlarını yapımcı bence çekmek ister diye düşünüyorum.

    Çekmezse hesabındaki paraları nasıl alacağımızı bulmamı zor değil. Sonuçta soygun işini az çok biliyoruz artık :)

    • Senaryosunu yazıp yönettiğiniz ilk film “Bekarlığa Veda” bir romantik komedi, burada ise bir suç hikayesi anlatıyorsunuz. Bir sinemacı olarak, iki türden hangisi üzerinde çalışmak sizi daha fazla tatmin etti ve bir seyirci olarak tercihiniz hangisi olurdu?

    Ali Doğançay: Soygun oyunundan önceki proje ticari amaçlı yapılmış bir işti, arada kıyaslanamaz bir fark var.  Ne fark derseniz hikaye, tasarım, karakterler, oyuncular özellikle yapımın gücü ve desteği tartışılamaz. Çünkü hikayeniz kadar güçlüsünüz ve hikayeniz güçlüyse inanlar da o kadar çok oluyor, arkanızda duruyor. Soygun Oyunu'nu tabii ki her zaman tercih ederim. Ayrıca bir önceki işin gerçek anlamda yönetmeni değildim. Orada senaryosunu yazdığım bir iş nasıl çekiliyor diye bakmak için iki yönetmenden biriydim. Ama Soygun Oyunu'nda başından sonuna her şeyin nasıl olacağını biliyordum. Çünkü 15 yıl boyunca kafamın içinde dönüp durmuştu ve bir gün diyerek bekledi o gün bugünmüş.

    • Ali ve Okan’ın soygun planını başlattıkları odada “Pek Yakında” ve “Hokkabaz” filmlerinin posterleri dikkat çekiyor. Yalnızca dekor olarak orada olmadıklarını düşünüyorum, bu filmlerle Soygun Oyunu arasında kurduğunuz bir gönül bağı var mı?

    Ali Doğançay: Hokkabaz Cem Yılmaz’ın yani benim için Cem hocanın en sevdiğim filmi. Pek Yakında ise onunla birlikte çalışma fırsatı bulduğum ilk film. Yani bu iki film benim için önemli ve kıymetli. Bana öğrettiği çok şey var. Bazen o öğretirken farkında bile değildi ben her anı her adımını izliyordum. Başarı kolay elde edilen bir şey değil. Bir işi yapacaksak en iyisini yapmak için yola çıkmak gerek. Cam bile siliyorsanız en iyi şekilde silmek gerek.

    Cem Yılmaz "Ben hiçbir zaman para için bir şey yapmadım. Bir şey yaptım, para etti ona bir şey diyemem." diyor. O bir şey sizin emeğiniz ve yeteneğiniz ise bu cümle harika değil mi? Sorunun cevabı evet benim için hiç kopmayacak bir gönül bağı var.

    facebook Tweet
    Öneriler
    Yorumlar
    Back to Top