Hesabım
    Yönetmen İlker Savaşkurt "Reflection" Filmini Beyazperde'ye Anlattı

    Uluslararası ödüllü "Reflection" filmini yönetmen İlker Savaşkurt'tan dinledik...

    Ashu Oteli’nin İstanbul’da olması, farklı milletlerden birçok karakterin burada toplanması şehrin dinamizmini yansıtıyor ve İstanbul bu anlamda hikayeyle çok örtüşüyor. Ama bir yandan da şehrin önemsiz olduğunu düşünüyorum. Küçük bir arka sokak otelinde geçen evrensel bir hikaye bu, dolayısıyla Paris’te, Londra’da da geçebilirdi -ki filmde de bu şehirlerde de otelin aynısından olduğuna değiniliyor. Sizin için hikayenin İstanbul’da geçmesinin önemi neydi?

    İstanbul'da geçmesi yerellik olarak önemli. Ashu bize Türk kültürünü getiriyor. Ve fakat, metropoller artık çok benzer yerler. Paris'te geçiyor olsaydı, Ashu Fransızca konuşup başka yerel alışkanlıklar taşıyacaktı ama bence otele gelenler aynı tiplemeler olacaktı.

    William S. Burroughs etkisi Aziz Sodom’da bariz bir şekilde görülürken, Raven karakteri ve filmin geneline yayılan gotik atmosfer de akıllara Edgar Allan Poe’yu getiriyor. Bu açıdan Akis’in edebiyatla iç içe olduğunu söyleyebiliriz. Edebiyat – sinema ilişki hakkında ne düşünüyorsunuz?

    Edebiyat ve sinema birbirinden ayrılamaz. Senaryo edebi bir metindir bana göre. İyi bir senaryo yoksa iyi bir film çekme ihtimaliniz yoktur bence. Sinemanın kökü yazmaktır ve dolayısıyla edebiyattır. Film yapımı şiirsel bir süreçtir, içinde ışık, fotoğraf, tiyatro, renk, müzik ve edebiyat barındırır.

    facebook Tweet
    Öneriler
    Yorumlar
    Back to Top