Fas'ın Marakeş kentinde düzenlenen Marakeş Uluslararası Film Festivali'ne son filmi "Black Gold" ile katılan yönetmen Jean-Jacques Annaud film hakkında ilginç ve önemli açıklamalarda bulundu.
Gülün Adı (Le Nom de la Rose), Tibet’te Yedi Yıl (Seven Years in Tibet), Ateş Savaşı (La Guerre du feu), Kapıdaki Düşman (Enemy at the Gates) gibi yakın dönem sinema tarihine mal olmuş filmlerin yönetmeni olarak tanıdığımız Jean-Jacques Annaud tarihi bir döneme ışık tutan filmler çekmeyi sevdiğini ve özelikle modern zamana dair toplumların işleyişini anlatan hikayeleri tercih ettiğini belirtti.
Bu anlamda 1930'larda boş Arap çöllerinde keşfedilen petrol rezervlerinin hikayesini beyazperdeye taşıyan Black Gold filminin çekim sürecinin, yakın zamanda dünyanın şahit olduğu Arap Baharı ile aynı döneme denk geldiğini belirten yönetmen, filmde geçen temaların yaşanan devrim sürecinin tohumlarına işaret ettiğini de belirtti. "Filmin geçtiği yıllarda halen 1001 Gece Masalları dünyasında yaşayan Araplar, bir anda modernizmi hayatlarına dahil ediyorlar" diyen yönetmen, bu referanslara rağmen filminin sadece politik açıdan okunmaması gerektiğini de ifade etti. Black Gold'un yarı tarihi, yarı dramatik olduğunu ve eski tarz aksiyon sineması içerdiğini de belirten yönetmen, Hans Ruesch'un "Arab" adlı romanını Menno Meyjes ile senaryolaştırma süreçlerinde bu türleri dengede tutmaya çalıştıklarını da ekledi.
Filmin başrollerinde Tahar Rahim Arap Prensi Auda'yı canlandırırken, Mark Strong Sultan Emir'i ve Freida Pinto Prenses Leyla'ya hayat veririken ülkemizde vizyona girecek olan son filmi İçinde Yaşadığım Deri (La Piel que Habito) oldukça merak uyandıran Antonio Banderas ise Emir Nesib'i oynuyor.
Kasım ayında Avrupa'nın farklı ülkelerinde gösterime giren film, Amerika'da da geçtiğimiz hafta seyircilerle buluştu. Türkiye vizyon tarihi ise 2 Mart 2012 olarak belirlendi...
