Hesabım
    Hayatımın En Kötü Gecesi'nin Yıldızından Samimi İtiraflar

    Hayatımın En Kötü Gecesi ile komedi türünde başarısını ispatlayan Elizabeth Banks, film hakkında düşüncelerini paylaştı.

    Hayatımın En Kötü Gecesi filminin başrol oyuncusu kendisine yöneltilen soruları cevapladı. Pitch Perfect, Dikkat Bebek VarAçlık Oyunları serisi, Çatlak Film ve Lego Filmi ile adını yükselen yıldızlar arasına ekleyen güzel oyuncu son olarak, Liz Garbus'un yönetmenliğini üstlendiği Sevgiler, Marilyn belgeselinde yer aldı. Hayatımın En Kötü Gecesi senaryosunu ilk okuduğunda kendini komediye yakın hissettiğini, bu yüzden çok heycanlandığını ve ilk okumadan sonra hemen evet dediğini dile getiren güzel oyuncu, filmle ilgili tecrübesi sorulduğunda ise; “Bu rol benim için yaratılmış bir rol gibiydi. Her zaman kendimi komedide kanıtlamak istedim ve bence her şey mükemmel ilerledi.” dedi.

    Hayatımın En Kötü Gecesi filmi, Hangover filminin kadın versiyonu mu sorusuna, “Kadın bir başrol varken bence kıyaslama yapmaya gerek yok. Kendi klasmanlarında her iki filmde gayet başarılı bence.” cevabını verdi. Elizabeth Banks'e göre filmin en komik sahneleri, ara sokaklarda kaybolduğu sahneler ve masaj sahnesiymiş. Filmdeki gibi bir gece geçirdiniz mi sorusuna ise yıldız oyuncunun cevabı hayli cürretkar oldu. “Tabii ki!! Bir çok kez böyle geceler geçirdim.” diyen oyuncu, “Özellikle bir tanesinde takside miğdem bulanmıştı. Bu yüzden sarhoş olup taksiye binmemeye özen gösteriyorum.” diye devam etti.

    Filmdeki partneri James Marsden ile ilgili soruya verdiği cevap ise; “James gibi harika bir vücudu olan bir erkekle çalışmak her açıdan benim için çok motive edici oldu. Hem kendi vücuduma dikkat ettim hem de çok sağlıklı beslendim. Vücuduma outran sarı bir elbise giyeceğimi biliyordum ve bu konuda James’in vücuduna dikkat edip sağlıklı bir yaşam sürüyor olması beni de çok motive etti.” şeklinde oldu.

    Güzellik sırrını soran gazetecilere Elizabeth Banks, “Hayatta 3 şey benim için çok önemlidir. Mutluluk, sevdiklerinle doya doya yaşayabilmek ve pozitif enerji… Geri kalan her şey boş geliyor bana. Bu 3 şeye sahipsen bence her yaşta güzel olabilirsin.” dedi. Son olarak hiç Türk filmi izlediniz mi sorusuna, “İşimin getirdiği sorumluluklardan biri de devamlı film seyretmek bu yüzden her çeşit filmi seyretmeye çalışıyorum. Festivallerde bir kaç tane Türk filmi seyretmiştim...” cevabını verdi.

    facebook Tweet
    Öneriler
    Yorumlar
    Back to Top