Hesabım
    Beyazperde #ifteizledi!*

    Beyazperde.com editörleri !f Film Festivali'nde izlediklerini yazıyorlar! *Dosyamız her yazıyla güncellenmeye devam edecektir.

    Dehşet Odası

    !f İstanbul'da izlediğim ilk film olan Dehşet Odası'nı, gerilimi yüksek karanlık bir film olarak tanımlasam sanıyorum yanlış olmaz. Dört kişilik bir punk-rock grubu olan The Ain't Rights turnelerini bitirme tehlikesiyle karşı karşıya kalmak üzereyken Oregon civarında izbe, ıssız bir yerde konsere çıkma teklifini kabul ederler. Konserin ardından şahit olmamaları gereken bir olaya şahit olan bu gençler, mekanın sahipleri tarafından odada zorla alıkoyulurlar. Gençler için büyük problem ise mekan sahipleri ve mekana sürekli gelen kitlenin neo-Nazilerden oluşması. Tansiyonu yüksek bir kedi-fare oyununa dönüşen film beklentiyi malesef karşılayamıyor. Müzikleri, görüntüleri ve kamera kullanımları tek kelime ile muhteşem olan Dehşet Odası bazı ufak detaylar sebebiyle bütün bu özelliklerini kaybediyor.

    Başarılı yönetmen Jeremy Saulnier'ın üçüncü uzun metrajlı filmi olan Dehşet Odası, yönetmenin büyük bütçeli stüdyo filmlerine karşı geldiği tavrı için bile aslında saygıyı hakediyor. Oyunculukların başarılı olması ve hangi tarafta yer alacağınızı seçme aşamasında yaşadığınız soru işaretleri filmi güzelleştiren detaylar.

    Ekin Limoncu

    facebook Tweet
    Öneriler
    Yorumlar
    Back to Top