Hesabım
    Altın Portakal Ödüllü "Küçük Şeyler" Ekibi, Filmi Anlattı!

    Kıvanç Sezer, Alican Yücesoy ve Başak Özcan ile sohbet ettik.

    Özlem Yenilmez: Babamın Kanatları'nda da, Küçük Şeyler'de de karakterleri iyi açıdan da kötü açıdan da görebiliyorduk. Ancak Üçüncü filmde yer alacak karakter Babamın Kanatları'nda pek iyi şeylere yol açmayan bir karakter. Bu durumda onun iyi yanlarını görebilmemiz mümkün olacak mıdır?

    Kıvanç Sezer: Her insanın iyi ve kötü tarafları vardır. Filmlerde tamamen kötü ya da tamamen iyi çizilmiş bütün karakterlerin, kötü yazılmış olduğunu düşünüyorum. Ama o konuları çok düşünmüyorum diyebilirim. Üçüncünün dünyasını kurmaya çalışıyorum şu anda. Henüz Küçük Şeyler'in dünyasından tam anlamıyla çıkmadım.

    Ö.Y.: Ülkemizdeki izleyiciler biraz taraf tutmaya yönelik olarak filmleri izliyor. Söyleşinizde de biri Bahar'ın çok hızlı pes ettiğinden bahsediyor. İzleyicilerin karakterlere sizin gösterdiğiniz gibi bakmak yerine kendi istedikleri gibi bakmaları hakkında siz ne düşünüyorsunuz? Siz hiç, bir karaktere yakın, ya da uzak gözle bakılması gibi bir plan yaptınız mı?

    K.S: Ben izleyicinin önemli bir kısmının anlatmak istediğim şeyi, anlatmak istediğim şekilde aldığını düşünüyorum. Farklı şeyler anlayanların soru sorması çok doğal. Öyle düşünenler de olabilir. Ama öbür türlü düşünenler, Bahar ile kendilerini özdeşleştirdikleri zaman bunun bir pes etme olmadığını anlayacaklardır diye düşünüyorum. Kaldı ki bu tür farklı düşünceler filme zenginlik kadar. Bu tartışmalar da filmden kendi hayatımıza bir şeyleri izdüşürebilmemizi sağlar. Biraz da amaç oydu aslında. Bahar'ı da Onur'u da yazarken, seyircinin kendi konumlanmasına göre karakterleri değerlendirmelerini istedim. Bazı insanlar Onur'u yadırgarken, bazıları Onur ile özdeşleştirdi kendini.

    facebook Tweet
    Öneriler
    Yorumlar
    Back to Top