David Fisher
Geçtiğimiz yıl 92. Akademi Ödülleri'nde Oscar tarihinin en önemli anlarına tanıklık edildi. Çünkü Oscar'ın klişeleri ve bugüne kadar taşınan politik geleneklerinin bir kısmı yıkıldı. Yıkılan kısım, Amerikalı eleştirmenlerin ve Amerikan halkının yabancı dildeki filmleri görmeye tahammüllerinin olmamasıydı. Birçok Amerikalı'ya göre bir film altyazılı izlenemez. Her ne kadar bu yazılı bir kural olmasa da, Akademi'ye göre ise altyazılı olan filmler, En İyi Film olarak seçilemez, hatta aday bile gösterilmeyebilir. Kore dilindeki Parasite filmine En İyi Film Ödülü, Bong Joon Ho'ya ise En İyi Yönetmen Ödülü verilmesi, bu geleneğin zorlukla da olsa kırıldığını gösterdi.
Ama hala Akademi'nin eleştirilecek birçok yönü bulunuyordu. Kadın yönetmenlere ve kadın sinemacılara hak etseler bile adaylık verilmedi. Akademi üyelerinin büyük çoğunluğunun hala beyaz erkeklerden oluşuyor olması, yeni katılan farklı etnik ve cinsel kimlikteki insanlara rağmen bir gerçek olarak yerini koruyor. Natalie Portman, adaylığı bir kenara bırakalım davetiye bile alamayan kadın sinemacıların isimlerini törende giydiği kostüme yazdırarak protesto gerçekleştirmişti. Ama Portman'ın da bu konuda ikiyüzlü bir yönünün olduğu yeni bir tartışma alanı başlatmıştı.
93. Akademi Ödülleri'nin yeni skandalları, gelişmeleri, başarıları, yıkılan tabuları merakla bekleniyor.
