Hesabım
    4 Ay, 3 Hafta, 2 Gün
    BEYAZPERDE ELEŞTİRİSİ
    4,0
    Çok İyi
    4 Ay, 3 Hafta, 2 Gün

    Dört Dörtlük Bir Film!

    Yazar: Serdar Kökçeoğlu

    Zaman zaman bazı az bilinen ülke sinemaları festival ve ödüllerin yardımıyla sinema dünyasının gündemine yerleşebiliyor. İran sineması, Güney Kore sineması gibi farklı dönemlerde festivallerin gözdesi olan sinemaların arasına son yıllarda, peş peşe başyapıt üreten Romanya sineması da katıldı.

    Bay Lazarescu’nun Ölümü ve Bükreş’in Doğusu gibi festival jürilerinin ve eleştirmenlerin övgülerini toplayan, kolayca yılın en iyileri arasına giren filmlerin şimdilik sonuncusu 4 Ay, 3 Hafta, 2 Gün. Bazı yıllar Romanya’da sadece dört film üretildiği düşünülürse bu az sayıdaki film bile bir Rumen Yeni Dalgası’ndan söz etmeyi olanaklı kılıyor.

    Son yıllarda adından söz ettiren Rumen filmlerinin ortak özellikleri ise ayrı bir yazının konusu olabilecek kadar çarpıcı. Komünizm döneminde de geçse, 1989 sonrasını da anlatsa; hikayelerin aynı gün içinde geçen traji komik bir olayı konu edinmesi son derece dikkat çekici.

    Ölüm, devrim, kürtaj gibi hassas meselelere daima mizah eşlik ediyor filmlerde. Hatta diyaloglarda kendini belli eden, zaman zaman son derece sıradan detaylar üzerine şekillenen bir kara mizah söz konusu. Maddi olanaksızlıklara rağmen etkili bir görüntü çalışması, hareketli kamera ile sabit kameranın en uç kullanımlarını birlikte ortaya koyuyor. Ele alınan konuların çeşitliliğine rağmen komünizm dönemine de sonrasına da sert (ama kaba değil) eleştiriler var.

    4 Ay, 3 Hafta, 2 Gün, kürtajın yasak olduğu yıllarda dört aylık bebeğini aldırmaya çalışan bir genç kız ile onun özverili arkadaşının inanılmaz hikayesini anlatıyor. Yakalanma ve başarısızlık korkusu ile doktorun aşağılama ve tacizlerine maruz kalan ikili olayı 'problemsiz' atlatsalar da, bir daha eskisi gibi olamayacaklarını fark ediyorlar.

    Otilia’nın kürtaj yaptıran arkadaşını otel odasında bıraktıktan sonra sevgilisinin evindeki doğum gününe gittiği sahnenin sinema tarihine geçeceğine ise hiç şüphe yok. Az önce tecavüze uğramış olan karakterin yaşadığı yabancılaşmayı kelimelerle anlatmak çok kolay değil; oyuncunun başarısı ise inanılmaz.

    Pek çok sinema dergisi ve internet sitesi tarafından yılın filmi seçilen 4 Ay, 3 Hafta, 2 Gün’ün aslında alışılmadık bir hikayesi ve anlatımı yok. Kürtaj farklı dönemlerde pek çok kültürde tartışılmış, yasaklarla karşılaşmış bir olgu. Fakat yönetmen bize kürtaj hikayesi ile eski sistemde insan ilişkilerinin geldiği noktayı gösteriyor.

    Bir yanda şaşırtıcı bir dayanışma öyküsü, öte yanda eşi benzeri olmayan bir aşağılama. Yönetmen ise gizli kürtajı bir gerilim filmi gibi ortaya koyarken, izleyiciyi ayrıntıları keşfetmeye davet ediyor. Doktorun sözcüklerle kurduğu imalı iktidar, doğum günü masasındaki sınıfsal aşağılamalar, karanlık sokaklar ve finaldeki yutkunduran yemek sahnesi unutulmaz.

    Yönetmen Cristian Mungiu, Zapping adını taşıyan distopik ve medyatik kısa filmi ile yetenekli bir sinemacı olduğunu yıllar önce kanıtlamıştı, bugün Rumen Yeni Dalgası’nın en öndeki isimlerinden biri olmasına şaşırmamak gerek. Komünizm döneminde gerçekçilikten uzaklaşan Romanya sineması bir yandan geriye dönüp komünizm döneminde yaşanılanları tartışırken, bir yandan da bugün içinde bulundukları durumu ortaya koyuyor. Devrim ne getirdi, ne götürdü sorularının cevapları uzun yıllar aranacak gibi gözüküyor. Yeni başyapıtlar bekliyoruz.

    Daha Fazlasını Göster

    Yorumlar

    Back to Top