Hesabım
    İki Tutam Saç: Dersim'in Kayıp Kızları
    İki Tutam Saç: Dersim'in Kayıp Kızları
    26 Kasım 2010 Sinemada | 0s 55dk | Belgesel
    Yönetmen Kazım Gündogan, Nezahat Gündoğan
    Üyeler
    2,6 47 Puanlama, 7 Eleştiri
    Beyazperde
    3,0
    Puanım :
    0.5
    1
    1.5
    2
    2.5
    3
    3.5
    4
    4.5
    5
    İzlemek İstiyorum

    Özet

    1937-38 yıllarında Dersim'e yapılan "ıslah" amaçlı harekâtta ne kadar insanın öldürüldüğü, kaç kişinin batı illerine sürgün edildiği halen tam olarak bilinmiyor. Harekat sonrası asker ailelerine

    pay edilen yüzlerce kız çocuğunun öyküsü ilk kez İki Tutam Saç: Dersim'in Kayıp Kızları filmiyle ortaya çıkıyor. Filmdeki iki öyküden biri, amca torunu olan iki kız çocuğunun Dersim Harekâtı'nda nasıl kaybolduklarını, askerlerce nerelere ve nasıl götürüldüklerini konu alıyor. Bu bölümde Huriye ve Fatma'nın götürüldükleri yerlerdeki uyum sorunları, kaçışları ve ailelerinin izini sürmeleri anlatılıyor. Diğer öyküdeyse "evlatlık" götürülen fakat bugüne kadar bulunamayan Şemsi ile Sakine'nin hikâyeleri üzerinden, Dersimli ailelerin çocuklarını arama süreçleri beyazperdeye taşınıyor.

    Türkiye ve Almanya'da ayrı ayrı galalar düzenlenen film, vizyon şansı bulan belgesellerdendi.

    Beyazperde Eleştirisi

    3,0
    Ortalama
    İki Tutam Saç: Dersim'in Kayıp Kızları

    İki Tutam Saç: Dersim?in Kayıp Kızları

    Yazar: Ali Ercivan
    Tarihimiz, bize yıllarca öğretilmiş olanın aksine, sadece kahramanlık hikayelerinden oluşmuyor. Türkiye'nin yakın geçmişiyle hesaplaşması ve yaşanmış bazı trajedilerin unutulmamasında sinemacılarımıza da büyük sorumluluk düşüyor. Bu açıdan, 1937'den başlayarak Dersim'de (bugünkü Tunceli) devlet eliyle gerçekleştirilen sistemli kıyımın öyküsünü işleyen İki Tutam Saç: Dersim'in Kayıp Kızları önemli bir belgesel. Sınırlı miktarda arşiv belgesi ve o dönemi bizzat yaşamış kişilerin anlatıcılıkları üzerine kurulmuş bu yapım. Topraklarından ve ailelerinden koparılmış, farklı asker ailelerinin yanında yetişmiş çocukların anıları ile duygusal bir anlatı oluşturulmaya çalışılmış. Hikayelerin etkileyiciliğini ve yaşları 75-80'i bulan bu insanların samimiyetini inkar edemeyiz. Filmi izlediğim salonda, yaşananları ailelerinden bilen insanların çok yerde ağladığına rast gelmiş olmam da bunu destekliyo
    Öneriler

    İzleyici eleştirisi: sevdiler

    En iyi ve en faydalı yorumlar
    Esteban-2
    Esteban-2

    Takipçi 214 değerlendirmeler Takip Et!

    4,0
    27 Kasım 2010 tarihinde eklendi
    Sinemada izlemeliyim ki bu tür cesur yapımlar para kazansın.Gelip inadına filmin puanını düşürecekler olabilir. Bunları da takmam !Gider izlerim. Zaten konu orduya dokununca haliyle tepki çekecek...Neydi şu klişe cümle:"Ordumuzu yıpratıyorlar"***Daha önce de konusu hakkında fikir sahibi olduğumdan mutlaka izleyeceğim.
    soressasor
    soressasor

    Takipçi 67 değerlendirmeler Takip Et!

    5,0
    27 Kasım 2010 tarihinde eklendi
    Arşivlik tarafsız bir belgesel. Ben izledim ve pişman olmadım.
    Burakrises
    Burakrises

    Takipçi 687 değerlendirmeler Takip Et!

    4,0
    24 Kasım 2010 tarihinde eklendi
    bakalım yine neyi anlatacaklar :((
    legend-is-back
    legend-is-back

    37 değerlendirmeler Takip Et!

    5,0
    9 Aralık 2010 tarihinde eklendi
    sinamasal kalitesi yuksek olmasada belgesel ve bilgi bakimindan izlenmeyi hak eden bir emek............

    doguda yasanmis binlerce kiyim ve yok etme politikalraindan bazilarini izlemek icin iyi bir firsat ............

    10-10 (cesur belgesellerin cevirilmesine devam ve destek icin)..............

    Fotoğraflar

    Teknik bilgiler

    Ülke Türkiye
    Dağıtımcı Yapım 13 Film Production
    Yapım yılı 2010
    Metraj uzun metrajlı film
    İlginç Detaylar -
    Bütçe -
    Dil -
    Görüntü formatı -
    Renk Renkli
    Ses formatı -
    Yapım formatı -
    Viza numarası -

    Yorumlar

    • Orhan D.
      Bu çalışmayı film kategorisinde değerlendirme yanılgısı içine düşmeden belgesel olarak ele almak gerekiyor. Fakat belgesel gibide olmamış. İzlemeden önce Dersim'de ne olduğu hakkında detaylı analizleri aktaracağını düşünmüştüm. Sadece o dönemde kaybolan kızların varlıklı aileler ve subayların yanlarına evlatlık verildiği anlatılıyor. Dersim hakkında edindiğim izlenime gelince; devlet içinde devlet olma inadı ve bir grup isyankar insanların başı çektiği grubun M. Kemal Atatürk'ün başında olduğu devlete meydan okuma merhalesi sonucunda maalesef o zamanın köhne politikalarından bir olan tek millet kavramı yüzünden asimile edilmeye çalışılan zavallı Dersim alevi kürt halkı olmuştur. Tabii ki o yıllardaki insan psikolojisini deşifre etmek gerekirse; 1. Dünya savaşından çıkmış bir ulus, karakteristik özellikleri itibarıyle gaddar ve acımasız olabilen asker ve medeniyetin henüz gerisinde kalmış cahil halk üçlemesi maalesef bu vahim sonuçları doğurmuştur. O yıllarda sadece ırk değil dini unsurlarda lağvedilmek için İstiklal mahkemelerinde yüzlerce medrese alimi idam edilmiş. Halk sindirilmiştir. Umarım bundan böyle bu tip iç burkan olaylar cereyan etmez. Nezahat Gündoğan belgesel çekmeye çalışmış belki iyi niyetli ama umuma hitap eder tarzda değil. Yani local belgesel olmuş.
    Back to Top