Her dergi ve gazetenin puanlama sistemi farklı olduğu için, Beyazperde, puanları 0.5 - 5 yıldız üzerinden, kendi barometresine göre vermiştir.
Basın Eleştirisi
Habertürk
Yazar: Mehmet Açar
Bir Ozan Açıktan filmi olması itibarıyla ‘Yarına Tek Bilet’in beklentilerimi karşıladığını söylemem mümkün değil. Buna karşılık, diyalogların iyi yazılması ve iki karakter arasındaki yaşananların inandırıcı bir şekilde geliştirilmesi nedeniyle, baştan sona ilgimi kaybetmeden seyrettiğim bir film olduğunu söyleyebilirim. Ayrıca sinemamızda pek rastlamadığımız türden, duygusal bir yol filmi olduğunu düşünüyorum
Eleştirinin tamamı için: Habertürk
Evrensel
Yazar: Şenay Aydemir
Orijinal senaryoyu adapte eden Faruk Özerten’in metni nasıldı bilemiyorum ama ortaya çıkan film, inişli çıkışlı birçok katman arasında gidip gelmesi gereken Leyla ve Ali’nin hikayesini tek bir boyuta indirip orada sıkıştırıp bırakıyor. Hal böyle olunca Dilan Çiçek Deniz ve Metin Akdülger’in çabalarının da bir anlamı kalmıyor. Benzer şekilde Ozan Açıktan’ın da dar alanları, kapalı mekanı tasarlama ve görüntüye alma maharetinin öne çıktığı, Görüntü Yönetmeni Cenk Altun’un zanaatını konuşturduğu bölümler de bu tek boyutlu algının içinde sıkışıp kalıyor. Elimizde kalan tek teselli ise film için seçilmiş şarkılar… Açıkçası, bu kadar birikim ve olanaktan sonra Ozan Açıktan’dan çok daha üst düzey bir film beklediğimi söylemeliyim. Ama işte belki de artık bunun olanağı kalmamıştır. Belki de o iki arada bir deredelik, estetik olarak tek boyuta sıkışmışlık buna izin vermiyordur.
Beyazperde.com'da gezintiye devam etmek istiyorsanız çerezleri kabul etmelisiniz. Sitemiz hizmet kalitesini artırmak için çerezleri kullanmaktadır.
Gizlilik sözleşmesini oku.
Habertürk
Bir Ozan Açıktan filmi olması itibarıyla ‘Yarına Tek Bilet’in beklentilerimi karşıladığını söylemem mümkün değil. Buna karşılık, diyalogların iyi yazılması ve iki karakter arasındaki yaşananların inandırıcı bir şekilde geliştirilmesi nedeniyle, baştan sona ilgimi kaybetmeden seyrettiğim bir film olduğunu söyleyebilirim. Ayrıca sinemamızda pek rastlamadığımız türden, duygusal bir yol filmi olduğunu düşünüyorum
Evrensel
Orijinal senaryoyu adapte eden Faruk Özerten’in metni nasıldı bilemiyorum ama ortaya çıkan film, inişli çıkışlı birçok katman arasında gidip gelmesi gereken Leyla ve Ali’nin hikayesini tek bir boyuta indirip orada sıkıştırıp bırakıyor. Hal böyle olunca Dilan Çiçek Deniz ve Metin Akdülger’in çabalarının da bir anlamı kalmıyor. Benzer şekilde Ozan Açıktan’ın da dar alanları, kapalı mekanı tasarlama ve görüntüye alma maharetinin öne çıktığı, Görüntü Yönetmeni Cenk Altun’un zanaatını konuşturduğu bölümler de bu tek boyutlu algının içinde sıkışıp kalıyor. Elimizde kalan tek teselli ise film için seçilmiş şarkılar… Açıkçası, bu kadar birikim ve olanaktan sonra Ozan Açıktan’dan çok daha üst düzey bir film beklediğimi söylemeliyim. Ama işte belki de artık bunun olanağı kalmamıştır. Belki de o iki arada bir deredelik, estetik olarak tek boyuta sıkışmışlık buna izin vermiyordur.