Hesabım
    Cannes Günlükleri: Festivalde 11. Gün

    "Bir Zamanlar Anadolu'da" görücüye çıktı!

    Cannes'ın gediklisi Nuri Bilge Ceylan'ın son filmi "Bir Zamanlar Anadolu'da"nın yoğun ilgiyle karşılanan gösterimi, bizim için dünün en önemli olayıydı. Filmin basın toplantısında soruları yanıtlayan Nuri Bilge Ceylan, senaryoyu yazarken kafalarında oyuncularla ilgili hiç bir düşünce olmadığını belirtti. Ceylan; "Senaryoyu yazarken, oyuncular hakkında düşünmedik, sadece hikaye hakkında düşündük. Esas olarak karakterin parçalarına kendimi kaptırmam senaryo yazımı tamamlandıktan sonra oldu. Karakterlerin hiç biri tamamen iyi ya da kötü değil. Bir karakter yarattığımda,denge kurmaya çalışırım. Her zaman mutlaka karakterin sizin gibi olduğunu düşünmeniz gerekir, başkası olarak düşünülmemeli" şeklinde konuştu.

    Çalışma şekli ve sinema anlayışına da değinen yönetmen, "Her şeyi içgüdülerimden yola çıkarak yaparım. Çekim senaryosu yapmam. Bunun yanı sıra geniş açılı görüntüleri çok severim. Görüntülerin enginliği dünya üzerindeki yerimizi düşünmeye teşvik ediyor" dedi.

    Nuri Bilge Ceylan'dan hemen sonra söz alan görüntü yönetmeni Gökhan Tiryaki, filmde kullandıkları doğal ışık hakkında şunları söyledi: "Nuri gerçek hayatta olanlara her zaman dikkat eder. Ayışığını kullanmaya karar verdi, ama bu yeterli değildi. Helyum balonunun aynı tip ışığı yaratabileceğini düşündük. Ama bu da işe yaramadı. Bu gerçekten çekilmesi zorlu bir filmdi."

    (Melis Zararsız'ın Nuri Bilge Ceylan'la yapmış olduğu özel röportaj ilerleyen saatlerde Beyazperde sayfalarında olacak.)

    Radu Mihaileanu filmi La Source des femmes (The Source) için bir basın konuşması yaptı. Onunla birlikte filmin oyuncuları Leïla Bekhti, Hafsia Herzi, Sabrina Ouzani, Hiam Habbass, Mohamed Majd, Saleh Bakri de basın toplantısında hazır bulundu.

    Radu Mihaileanu'nun Arap dünyasındaki devrimleri yansıtan filmi, günümüzde yaşanan siyasi gelişmeleri fon olarak alıyor. Film hakkında "Devrimler büyük bir ilerleyişi teslim etmektedir. Filmi hemen hemen aynı maksatla yazdık ve kadınların değişimi gerçekleştirecek olanlar olduğu ihtimalini iddia ettik, bu tüm dünya için geçerli olmasa özellikle Müslüman dünyasında böyle olacak" şeklinde konuşan Radu Mihaileanu, ortaya çıkan işten memnun gözüküyordu.

    Rus yönetmen Andreï Zviaguinstev, Belirli Bir Bakış bölümünün kapanış filmi olan üçüncü uzun metrajı Elena hakkında soruları yanıtladı. Önceki iki filmi olan Vozvrashchenie (Dönüş) ve Izgnanie (Sürgün) ile Türkiye'de de vizyon şansı bulan yönetmen, " Elena, önceki iki filmimle paralellikler taşıyor. Dünyaya yine pesimist bir pencereden baktım" derken, filmle ilgili ilk yorumlar Zviaguinstev'in artistik olarak başarılı bir dünya resmettiği yönünde.

    Christophe Honoré'un Yarışma Dışı bölümde karşımıza çıkan son filmi, Les Bien-Aimés (The Beloved) aynı zamanda 64. Cannes Film Festivali'nin kapanış filmi olacak. Filmin başrol oyuncularından, zamansız güzellik Catherine Deneuve, kendisini filme çeken en önemli unsurun, Christophe Honoré'un kadın karakterlere yaklaşım biçimi olduğunu belirtti.

    "Christophe'un kadınlara ve aşk ilişkilerine bakış açısı her zaman ilgimi çekmiştir. Proje kulağıma ilk çalındığında hemen ilgilenmeye başladım. Filmin çekimleri sırasında Christophe, çok cana yakın ve arkadaş gibiydi. Filmin iyi olmasının en büyük nedeni işte bu" şeklinde konuşan Deneuve, filmdeki şarkı söyleme sahneleriyle ilgili olarak da; "Şarkı söylemek, konuşulan bir dünyanın ötesine götürüyor sizi. Kendinizi başka bir şekilde ifade ediyorsunuz ki bu biz oyuncular için büyük bir şans" dedi.

    Ve kısa filmler...Yarışmaya katılmaya hak kazanan kısa filmler dün seyircileriyle buluştu. Debussy Tiyatrosu ve Buñuel Tiyatrosu'nda yapılan gösterimlerden sonra kısa filmlerin sahipleri, ödül töreninden gelecek sonuçları beklemeye başladı. Dün gösterimi yapılan kısa filmler şunlardı:

    Ma Dahci, GHOST, Güney Kore

    Wannes Destoop, BADPAKJE 46, Belçika

    Vladimir Durán, SOY TAN FELIZ, Arjantin

    Nash Edgerton, BEAR, Avustralya

    Lisa Marie Gamlem, KJØTTSÅR, Norveç

    Sam Holst, MEATHEAD, Yeni Zelanda

    Nicolas Roy, CE N'EST RIEN, Kanada

    Megumi Tazaki, PATERNAL WOMB, Japonya

    Maryna Vroda, CROSS, Fransa

    Bu senenin Kısa filmler ve Cinefondation Jürisi'nin başkanı, Eternal Sunshine Of The Spotless Mind (2004), Be Kind Rewind (2007) ve maalesef The Green Hornet (2011) filmlerinin yönetmeni Michael Gondry, jüri başkanlığı teklifi kendisine ilk geldiğinde oldukça heyecanlandığını söyledi. "Böyle bir şeyin bana teklif edilmesi büyük bir onur ama şunu itiraf etmeliyim ki anlık kararlar veremeyen ve güçlü fikirleri olmayan biri olarak biraz gerginlik hissettim. Aynı zamanda başkalarının işleri hakkında karar verirken rahat hissetmiyorum" diyerek içini döken yönetmen, projesi Amatör Film Fabrikası'na da destek beklediğini belirtti.

    facebook Tweet
    Öneriler
    Yorumlar
    Back to Top