Gizemli aynı zamanda minimalist bir romantizm olan Le Parc, Damien Manivel’in ikinci uzun metraj filmi olarak !f İstanbul'da karşımıza çıktı. Filmin aynı zamanda senaristliğini üstlenen Manivel, izleyicilere modern bir aşk hikayesi sunuyor. Film bir çiftin randevuya çıkmasıyla başlıyor. Çift parkta, bir bankta otururken izleyiciye birbirlerine yakın aynı zamanda uzak olduklarının işaretlerini veriyor. Filmin başlangıcından sonuna kadar rahatsız edici ögeler mevcut. Zira filmi izlerken ilk önce tanık olduğumuz bu randevu ile sıradan bir yaz aşkı anlatıldığını düşünüyorsunuz ancak Manivel filmi 70 dakikada götürebileceği kadar ileriye götürmüş. Bir kızın aşık olması, onun terk edilişi, saf aşkının boşa çıkışı, hayat gibi konular çerçevesinde o kızın duygusal durumlarının her bir geçişine tanık oluyoruz. Bu tanık olma durumu Le Parc filmini diğer aşk hikayelerinden ayırıyor. Le Parc, sinemada ayrıntılara ve kamera çekim detaylarına eğilen herkesin izlemesi gereken bir film.
Burcu Meltem Tohum
