Bu yılki ulusal yarışma başvurularını geçtiğimiz yıllar ile kıyasladığınızda bu yılı daha iyi ya da daha zayıf görüyor musunuz? Daha iyi ya da daha zayıf görüyorsanız, bunu neye bağlıyorsunuz?
Filmleri aslında çok fazla yargılamak istemem, çünkü ortada bir yarışmamız var ve beğendiğimiz filmlerden bir seçki yapmaya çalıştık. Genel olarak şunu söyleyebilirim özellikle büyük festivallerde temsil oranımız bizim gibi büyük ve potansiyeli olan bir ülke için çok düşük seviyede. Filmlerin bütçelerinin kısıtlı olması, fon çeşitliliğimizin az olması gibi konular da bunda etken olabilir. Uluslararası alanda artık festival filmleri dediğimiz işlerin de bütçeleri epeyce artmış durumda. Bu anlamda biraz geri kalıyoruz. Geçen sene ile kıyaslarsak aslında ne çok geriye gittiğimizi ne de çok iyi bir sıçrama yaptığımızı söyleyemiyorum.
Boğaziçi Film Festivali’nin bu konuya dahil olmadığını biliyoruz, ancak sinemaseverlerin gündeminde yer alan festival biletlerinin pahalılığı konusunda ne düşünüyorsunuz?
Boğaziçi Film Festivali olarak bizim inandığımız şey aslında festivallerin, özellikle vizyona giremeyecek olan, girse de çok fazla vizyonda kalamayacak olan filmlerin halkla mümkün olduğu kadar fazla ve yoğun şekilde buluşmasını sağlama amacında olması gerektiğidir. Festivallerin bilet satışlarından büyük gelirler elde etme amacından ziyade, daha fazla kamu faydasını ön planda tutması gerekiyor. Hem biz hem de hemen hemen diğer tüm festivaller Kültür ve Turizm Bakanlığı’ndan fon alarak bu festivalleri organize ediyoruz ve bunun amacının da kısaca aslında halka kültür sanat ürünlerini ulaştırmak olduğunu söyleyebiliriz. Bu yüzden özellikle ülke koşulları da göz önünde bulundurularak bir bilet fiyatı düzenlemesi yapmak gerekiyor biz de bu doğrultuda hareket ediyoruz.
Boğaziçi Film Festivali’nin en başından beri belirli bir çizgisi ve izleyici kitlesinin olduğunu biliyoruz. Ancak birkaç yıl sonra festivalin nasıl daha da gelişerek şekillenmesini isterdiniz?
Festivalin özellikle 10.yılında asıl potansiyelimizi göstereceğimizi düşünüyorum. Boğaziçi Film Festivali’ni özellikle uluslararası alanda şimdiden Türkiye’nin en çok tanınan festivalleri arasına soktuğumuzu düşünüyorum ve bunu aslında görüyoruz da. Bosphorus Film Lab bizim için ayrıca önemli, bu bölümü de uluslararası projelere ve yapımcılara açmayı düşünüyoruz. Daha fazla fon, daha fazla imkan ve ödüller ile özellikle yakın coğrafyamızda önemli bir buluşma noktası olmak için çalışmalara devam ediyoruz. Önümüzdeki yıllarda daha fazla network odaklı ve uluslararası yanı güçlü bir festivale doğru ilerlemek amacındayız. Bir de gerçek anlamda işlevsel bir market organize etmeyi başarabilirsek her açıdan çok faydalı olacaktır. Bu da uzun vadeli hedeflerimizden bir tanesi.