Hekimoğlu: Sezon 2

Zeynep’in gidişiyle iki kişi kalır. İpek bu sayıyı bir an önce üçe çıkarmak konusunda ısrarlıdır. Hekimoğlu’na yeni adaylarla iş görüşmeleri ayarlar. Hepsi birbirinden donanımlı adaylar gelip giderken Hekimoğlu’nun aklı Zeynep’tedir. Evine gidip işe geri dönmesini ister. Ancak Zeynep’in bunun için çok kişisel bir şartı vardır! Hekimoğlu, hiç alışık olmadığı bu şartı kabul ederse geri dönecektir.

İpek hastanede yana yakıla Hekimoğlu’nu aramaktadır. Acil olarak üniversitede derse girmesini ister. Hekimoğlu bir anlaşma yapmadan tabii ki bunu kabul etmeyecektir. Bu ders hem öğrenciler için hem Hekimoğlu için benzersiz bir deneyim olur. Hekimoğlu ders boyunca geçmişini sorgulayacak ve kendisiyle ilgili birçok soru işaretini gün yüzüne çıkartacaktır.

Ateş için için işler adeta arap saçına dönmüştür. Bir tarafta çözmesi gereken vakalar diğer tarafta fazlasıyla kafasını karıştıran gönül işleri vardır.

Selin’in hastanede çalışmaya başlaması Hekimoğlu’nda belirgin bir gerginlik yaratır. Bu yeni durum yetmezmiş gibi, Selin’in, Hekimoğlu’na açılmış davalarla ilgileniyor olması aralarındaki iletişimi zorunlu kılar.

İpek’in yıllardır tanıdığı, evinde tamirat işlerine bakan genç bir adam gözlerinin önünde çatıdan düşer. Üstelik çatıya çıkmasını isteyen de İpek’tir. Genç adam apar topar hastaneye kaldırılır. Durumu giderek kötüleşirken İpek en güvendiği doktordan, Hekimoğlu’ndan yardım ister. Ancak duyduğu vicdan azabı İpek’in bir kenara çekilip beklemesine mani olacaktır. Hal böyleyken İpek yıllar sonra yeniden doktor olarak karşımıza çıkar.

Zeynep ve Kerem arasındaki yakınlaşma kimsenin gözünden kaçmaz. Kısa sürede Zeynep’i etkisi altına alan Kerem, hoşlandığı kadına cesur bir teklifte bulunmakta gecikmez. Bütün bunlar olurken hem basını hem hastaneyi idare etmeye çalışan İpek ise ona olan ilgisini gizlemeyen bir gazeteciyle vakit geçirmeye başlar. Hekimoğlu bundan hiç hoşlanmayacak ve tabii ki tepkisiz kalmayacaktır.

Hekimoğlu’nun yeni vakası üniversiteden yeni mezun genç bir adamdır. Ani elektrik çarpması hissiyle sürekli sarsılan gencin durumu giderek kötüleşir. Hekimoğlu ve ekibi hastalığın sebebini bulmaya çalışırken kökleri ta geçmişe uzanan bir aile dramını gözler önüne sererler. İyi niyetle yapılan şeylerin nasıl felaketimiz olabileceği ortaya çıkar.

Hekimoğlu ve Selin arasındaki sonu gelmeyen çekişmelerin dozu giderek yükselir. Öyle ki Hekimoğlu İpek’ten, Selin’i kovmasını isteyecek kadar ileri gider.

Hekimoğlu hukuki nedenlerle Selin’in evine gider. Evde davetsiz bir misafir olduğunu öğrenen Hekimoğlu, kendi yöntemleriyle duruma müdahale etmeye karar verir. Bu yöntemler, tekrar tekrar Selin’in evine gitmesini gerektirirken ikili arasında yakınlaşma da kaçınılmaz olur.

Emre’nin yapmış olduğu bir hata ortalığı kasıp kavurur. Emre gibi birinin nasıl böyle bir şey yaptığına kimse anlam veremez. Hakkında açılan disiplin soruşturmasına rağmen Emre sessizliğini korumaya devam edecektir. Sonunda kuruldan öyle bir karar çıkar ki Hekimoğlu da dahil olmak üzere herkesi şaşkına çevirir.

Selin evliliğindeki sorunları Hekimoğlu’na anlatır. Bu konuşma ikiliyi kimsenin tahmin edemeyeceği bir noktaya sürükler. Diğer yandan ileri yaştaki bir hastanın durumu giderek kötüleşir. Tek şansı organ naklidir ancak kurul, hastanın yaşı sebebiyle nakil onayı vermez. Buna rağmen Hekimoğlu pes etmeyecektir. Hastasını kurtarmak için her yolu dener.

Hekimoğlu, yıllar önce kaybettiği bir vakayla aynı semptomları gösteren hastanın peşine düşer. Ne var ki peşine düştüğü aslında İpek’in hastasıdır. Bir yandan hastanenin düzenlediği yardım balosundaki İpek’i oyalarken, bir yandan da hastalığın nedenini bulmak için riskli yolları dener. Hastanın durumunu tehlikeye atması onu İpek’le karşı karşıya getirecektir.

Hekimoğlu’nun ganyan bayisinde karşılaştığı diğer hastaya yakınlığı ise İpek’in dikkatini çeker. Doktorlardan ilgi bekleyen bu kadın hastanın varlığı Hekimoğlu ve İpek’i karşı karşıya getirir. Hekimoğlu iki hastayı da kurtarabilecek mi? İpek’le aralarındaki gerilim sadece işle mi alakalı? Mehmet Ali’ye kızgın olan Zeynep, olanların acısını Emre’den mi çıkaracak? Orhan’la Hekimoğlu’nun ev arkadaşlığı yürüyecek mi?

Hekimoğlu olay yeri incelemeye Mehmet Ali’yi gönderir. Fakat Mehmet Ali vakanın evinde hastalığın sebebinden çok daha fazlasını bulur ve hastalık ona da bulaşır. Tanı koymak için sınırları zorlayan Hekimoğlu, hastane yönetimine karşı İpek’i zor durumda bırakır.

Hekimoğlu, Mehmet Ali’yi kurtarmak için hayatını kaybeden hastaya otopsi yapılmasını ister. Fakat İpek buna izin vermez. Bu durum İpek’le aralarını son derece gergin bir hale getirir. Hekimoğlu yeni çözüm yolları ararken, Mehmet Ali’nin durumu giderek ağırlaşır. Mehmet Ali çok kendisi için çok önemli bir karar vermek zorunda kalır. Kararı ailesi de dahil herkesin şaşırmasına neden olur.

Alaz isimli biri hastaneye gelir ve Hekimoğlu ile hesaplaşmak ister. Hekimoğlu’nu vuran Alaz’ın kendisi de güvenlik görevlileri tarafından vurulur. Hekimoğlu bir yandan neden silahlı saldırıya uğradığını sorgularken, bir yandan da başka bir vakayı çözmeye çalışır. Fakat olaylar ilerledikçe hiçbir şeyin göründüğü gibi olmadığını fark eder.

Vurulduktan sonra hastaneye dönen Hekimoğlu, iki vaka birden almaya karar verir. Hekimoğlu’ndaki tek değişiklik iki vakayı aynı anda kabul etmesi değildir. Hekimoğlu hastaları iyileştirmeye çalışırken, bir yandan da İpek’in peşine düşer. İpek’in Orhan’la baş başa yemeğe çıkması ve şüpheli tavırları, Hekimoğlu’nu yeni bir oyunun içine sürükler.

Bacak ağrıları tekrar başlayan Hekimoğlu, bir yandan kendiyle mücadele ederken, bir yandan da otizmli bir hastayla ilgilenir. Otizmli çocukla ilişki kurabilen tek kişi, şaşırtıcı biçimde Hekimoğlu olacaktır. İpek ve Orhan’ın Hekimoğlu’ndan sakladıkları sırları Zeynep tarafından öğrenilir. Zeynep gerçekleri söylemeleri için onlara baskı yaparken, İpek Hekimoğlu’nun kendi yüzünden depresyona girdiğini düşünür.

10 yıldır bitkisel hayatta olan bir adamın oğlu, babasını hastanede ziyarete geldiği sırada düşüp kriz geçirir. Genç adamın durumu ciddileştikçe, klasik yollardan çare bulamayan Hekimoğlu, komada olan babasını uyandırır. Amacı adamdan ailenin tıbbi geçmişini öğrenip, oğlunu kurtarmaktır. Ancak baba tekrar komaya girmeden önce sadece bir günü olduğunu öğrenir ve kalan vaktini hastanede geçirmek istemez.

Genç bir hastaya kemik iliği nakli yapmak gerekir. Ancak hasta küçük kardeşini bu durumun içine sokmak istemez. Hekimoğlu ve ekibi hastayı ikna etmek zorundadır.

İpek, son dönemde uğradıkları baskılar yüzünden Hekimoğlu’nun ilaçlarını azaltmaya karar verir. Ekibi, ilaçları azaltıldığı için çektiği ağrıların artması yüzünden, Hakimoğlu’nun sağlıklı kararlar verip veremediğini sorgulamaya başlar.

Komiser Mahir, Orhan’ın ifadesi karşılığında, Hekimoğlu’na kabul etmesi zor bir anlaşma teklif eder. İpek, anlaşmayı kabul etmesi için Hekimoğlu üzerinde baskı kurmaya başlar. Hem değer verdiği bir vakasını ondan alır, hem de ilaçlarını keser. İpek, Hekimoğlu'nun yokluğunda, genç hastasının tedavisini üstlenir. Kızın yaşadığı nedeni belirsiz sıkıntıların doğuştan gelen cüceliği ile bağlantılı olup olmadığı araştırılır.

Komiser Mahir’in bir süredir Hekimoğlu’nu hapse attırmak için sürdürdüğü savaşın sonuna gelinmiştir. Mahkeme tarihi gelip çatmıştır ve Hekimoğlu için 10 seneye kadar hapis cezası istenmektedir. Etrafındakiler, Hekimoğlu’nu kurtarabilmek için çabalarken, Hekimoğlu hiç beklenmedik bir hareket yapar ve son çare olarak kendini rehabilitasyon merkezine yatırır.

Bir yandan Hekimoğlu, Orhan’ı hastanede yeni çalışmaya başlayan Sevda hemşireyle muhabbet ederken görmüştür ve Orhan’ın tüm itirazlarına rağmen ikisinin arasında bir ilişki olduğunu iddia etmektedir. Mehmet Ali yanıldığına dair Hekimoğlu’yla iddiaya girer. İpek ise yeni tanışacağı bir adamla gideceği romantik randevuya hazırlanmaktadır. Hekimoğlu’nun, İpek’i de Orhan’ı da rahat bırakmaya niyeti yoktur.

Zeynep, bulduğu bir uçak bileti rezervasyonu sayesinde Hekimoğlu’nun Ankara’ya gideceğini öğrenir. Bu sıra dışı seyahatin sebebini öğrenmeyi kafaya takan Zeynep, Emre’yi de peşinden sürükler. Başta Hekimoğlu’nun yeni bir işe başvurduğundan şüphelenseler de, İpek ve Orhan’ın da işin içine girmesiyle ortada düşündüklerinden çok daha ciddi bir durum olduğunu anlarlar. Tüm belirtiler, Hekimoğlu'nun beyin kanseri olduğu yönündedir.

Daha önce hiç tatile gitmemiş olan Hekimoğlu, bir anda tatil planları yapmaya başlamıştır. Ekibi ve Orhan, Hekimoğlu'nun hiç bir yere gitmeyeceğinden neredeyse emindirler. Hekimoğlu için tek sorun tatil yerinde karar kılmaktır. İpek’in kendisinden vakayı devralmasını fırsat bilen Hekimoğlu, herkesin beklentisinin tersine tatil için tüm hazırlıklarını tamamlar.

Ailesini küçük yaşta kaybeden Nur Yiğityürek, hayatın acımasız yüzüyle çok erken yaşlarda tanışmıştır. Onlarca işe girip çıkan genç kadın, yaşamını idame ettirmek için sokakta ‘Bul Karayı Al Parayı’ oynatan dolandırıcıyla iş birliği yaptığı sırada önce aklı karışır, sonra kendinden geçer ve hastaneye kaldırılır. Karar verme yetisini kaybeden Nur, ilginç bir vaka olarak Hekimoğlu’nun dikkatini hemen çeker.

Hekimoğlu ve ekip teşhis koymak için zamana karşı yarışırken kanserli abinin durumu giderek kötüleşmekte, hapşıran kardeşin ise belirtileri artmaktadır. Öyle ki aile bir noktada çocuklardan birinden vazgeçme kararıyla yüz yüze gelir. Geçtiğimiz günlerde içgüdelirini dinleyip insitiyatif alan ve sonucunda vakanın ölümüne neden olan Mehmet Ali henüz kendini toparlayamaz.

Başarılı bir karateci olan üniversite öğrencisi Merve Yaldız, antrenman esnasında önce öksürmeye başlar ardından da hiçbir darbe almamasına rağmen ağzından kan gelir. Apar topar hastaneye kaldırılan Merve ile Hekimoğlu ve ekibi ilgilenecektir. Kanamanın nerden geldiğini araştıran Hekimoğlu’nun işi, kızın bir düzelip bir bozulan sağlık durumu yüzünden hayli zor olacaktır. Bir de üstüne Merve’nin kontrolcü ve pimpirikli annesinin müdahaleleri eklenince genç kız ölümle burun buruna gelir.

Ergenliğin doruklarında, aksi ama bir o kadar da zeki bir lise öğrencisi olan Naci Kurşun aynı zamanda satrançta da son derece ustadır. Satranç turnuvasında yenmesine rağmen beklenmedik bir şey yapar ve masa üstünde duran sayacı tüm gücüyle rakibi olan genç adamın kafasına vurur. Kendisi de korkunç baş ağrılarıyla boğuşmaktadır. Hastaneye kaldırılan Naci, annesi dahil herkesi canından bezdirirken, kişiliği ile şüphesiz ki Hekimoğlu’nun dikkatini çeker.

Suriye’deki iç savaştan kaçıp Türkiye’ye sığınan Enver ve Meryem Hadidi çifti, 2 yıl burada kaldıktan sonra Yunanistan’ın Meis adasında bir mülteci kampına yerleşmiştir. Meryem’in ani hastalığına kampta çare bulamayacağını anlayan Enver, karısı Meryem’i alıp illegal yollardan tekrar Türkiye’ye dönmeye karar verir. Denizin ortasında motorları bozulunca Türk Sahil Güvenliği’nin son anda kurtardığı çiftin görmek istediği tek kişi vardır; Ateş Hekimoğlu.

Yıllardır birlikte olan Melis ve Berk telefonda konuşurken Melis’in çalıştığı bina bir anda çöker. Enkazdan ağır yaralı şekilde çıkarılan Melis, Valide Atik Hastanesi’ne getirilir. Ekibindeki herkesi kaybeden Hekimoğlu, yeni bir vaka almaya niyetli değildir ama Melis’in hiç düşmeyen ateşi ilgisini çeker.

Türk Silahlı Kuvvetleri’nde pilot olarak görev yapan Gamze Yüzbaşı, talip olduğu önemli bir görev için simülasyon uçuşu yaparken gözleriyle duymaya başlar. Ve simülasyon uçağını düşürür. Gamze Yüzbaşı’nın semptomları Hekimoğlu’nun hayli ilgisini çeker ama kadının tek şartı vardır; kimliğini Hekimoğlu dışında kimse bilmeyecek!

SMA hastası Selim ve refakatçı köpeği Cincır, akşam yürüyüşüne çıktıkları sırada Selim yol ortasında baygınlık geçiriyor. SMA’nın semptomlarından biri olmayan bu durum, Hekimoğlu’nun dikkatini çekiyor. Ekibini eleye eleye 10 kişiye düşüren Hekimoğlu, Selim’in kalan hayatını huzurlu bir şekilde geçirmesi için doğru tanıyı koyanların devam edeceğini, başarısız olanların eleneceğini söylüyor. Bunun için de onları kadınlar ve erkekler olarak 2 gruba ayırıyor.

En son 7 kişi kalan adaylar canla başla İrem’in nesi olduğunu bulmaya çalışırken genç kadının semptomları giderek ciddileşir. Bir yandan vakayı çözmek için uğraşan Hekimoğlu, diğer yandan da Orhan ile adaylardan biri üzerine iddiaya tutuşur. İpek ise Hekimoğlu’nun haberi olmadan Mehmet Ali ile görüşür ama Hekimoğlu’nun her yerde gözü kulağı olduğundan habersizdir. Kendinden emin bir şekilde Orhan ile girdiği iddia Hekimoğlu’na hayli pahalıya patlar. Hayaletleriyle yaşamaya alışmış İrem ise onu acıtacak bir gerçekle yüzleşir.