O Da Bir Şey Mi - Beyazperde.com eleştirisi : Sıradan Hayatların Büyüsü

"Koleksiyoncu", "Oyun", "11’e 10 Kala", "Gözetleme Kulesi", "İşe Yarar Bir Şey" ve "Kraliçe Lear" gibi ödüllü filmleriyle tanınan Pelin Esmer, son filmi "O Da Bir Şey Mi?" ile festival yolculuğuna İstanbul Film Festivali’nde En İyi Senaryo ödülünü alarak başladı. Ardından Adana Altın Koza Film Festivali’nde En İyi Film de dahil olmak üzere toplam sekiz ödülle döndü. Özellikle Adana’daki gösteriminin ardından film, izleyiciler tarafından büyük ilgi gördü ve salonları doldurdu; bu başarı, yönetmenin çağdaş Türk sinemasına yaptığı katkıyı bir kez daha gözler önüne seriyor. Umarım gişede de benzer bir ilgiyle karşılanır.

O Da Bir Şey Mi

"O Da Bir Şey Mi?", Söke’de doğup büyüyen otel görevlisi bir genç kız ile İstanbul’da yaşayan tanınmış bir yönetmenin iç içe geçen hayatlarını konu alıyor. Başrolleri Timuçin Esen ve ilk kez kamera karşısına geçen Merve Asya Özgür paylaşırken, İpek Bilgin, Nur Sürer, Mehmet Kurtuluş, Şebnem Hassanisoughi, Asiye Dinçsoy, Sermet Yeşil, Fehmi Karaarslan, Laçin Ceylan, Deniz Karaoğlu ve Oğuz Kara gibi usta ve genç oyuncular kadroya eşlik ediyor. Bu çeşitlilik, filmin karakter dinamiklerini ve farklı yaşam perspektiflerini başarıyla yansıtmasına olanak sağlıyor.

Esmer, karakterlerini yaratırken onları birebir birini temsil etmekle sınırlamaktan uzak durduğunu aktarıyor. Ona göre, karakterlerin yaşadıkları yer, cinsiyetleri ve sosyal konumları yalnızca kişiliklerini şekillendiren öğelerden biri; asıl önemli olan, deneyimlerinin üzerlerinde bıraktığı etkiler. Bu yaklaşım, minimalist anlatımı ve doğal kamera kullanımıyla birleşerek, karakterlerin içsel dünyasını ve gündelik yaşamın detaylarını izleyiciye hissettirmeyi başarıyor.

Başrol oyuncusu Merve Asya Özgür, karakteri canlandırırken kendi küçük Anadolu kasabası deneyimlerinin rolü anlamlandırmada etkili olduğunu belirtiyor. Ancak taşra üzerinden karakteri değerlendirmek yerine çok boyutlu bir bakış açısıyla yaklaşmanın, karakterin derinlikli ve samimi bir şekilde ekrana yansımasını sağladığını ifade ediyor. Bu da filmin, yalnızca bir hikâye anlatımı değil, aynı zamanda karakterlerin iç dünyalarına yapılan bir yolculuk olmasını mümkün kılıyor.

Film, mevcut hikâyenin ötesine geçerek karakterler üzerinden anlam arayışına dönüşüyor. Büyük patlama sahneleri veya dramatik dönüm noktaları yerine, Esmer karakterlerin içsel çatışmaları ve gündelik yaşamları üzerinden ilerlemeyi tercih ediyor. Bu noktada Merve Asya Özgür’ün performansı ve Söke Efes Otel’in filmde yarattığı atmosfer öne çıkıyor; otel, anlatının sessiz ama etkili bir eşlikçisi hâline geliyor. Filmdeki sakin anlatı, kimi zaman finale ulaşım konusunda yavaşlayabilir ve izleyicide arada kalmışlık hissi uyandırabilir; ancak karakterlerin derinliği ve oyuncuların performansları bu eksikliği dengeliyor.

Senaryo, oyunculuklar ve başarılı sanat ile görüntü yönetimi birleşince, film izleyicide hem dokunaklı hem de mizahi duygular uyandırıyor. Pelin Esmer sineması artık belirgin bir karakteristik taşıyor; minimal anlatım, gündelik hayatın büyülü anlarını görünür kılarken, izleyiciye karakterlerle empati kurma imkânı sunuyor.

Kişisel olarak bakacak olursak, "O Da Bir Şey Mi?" kesinlikle iyi bir film ve Esmer’in ustalığını gözler önüne seriyor; yine de benim sinema zirvem hâlâ "11’e 10 Kala". O filmdeki karakter yoğunluğu, hikâyenin temposu ve bıraktığı etki benim için bir başyapıt kıvamında. Buna rağmen "O Da Bir Şey Mi?", Pelin Esmer’in tarzını anlamak ve çağdaş Türk sinemasındaki yerini görmek için kaçırılmaması gereken bir yapım.

Sonuç olarak, "O Da Bir Şey Mi?", festival başarısı, güçlü oyuncu kadrosu, dikkat çekici mekân kullanımı ve karakter odaklı anlatımıyla hem estetik hem de duygusal açıdan tatmin edici bir film deneyimi sunuyor. Pelin Esmer’in sineması artık belirgin; kaleminin bıraktığı izler, yönetmenin anlatım tarzını ve karakterlere yaklaşımını anlamayı kolaylaştırıyor.

Gizem ERTÜRK