Hesabım
    Şeytan Duymadan Önce
    Ortalama puan
    3,3
    201 Puanlama
    Şeytan Duymadan Önce hakkında görüşlerin ?

    55 Kullanıcı yorumları

    5
    5 Eleştiri
    4
    22 Eleştiri
    3
    9 Eleştiri
    2
    14 Eleştiri
    1
    5 Eleştiri
    0
    0 Eleştiri
    Sırala
    En yararlı eleştiriler En yeniler En çok eleştiri yazmış üyeler En çok takip edilen üyeler
    Demirtas
    Demirtas

    Takipçi 888 değerlendirmeler Takip Et!

    3,5
    11 Nisan 2011 tarihinde eklendi
    Güzel kurgusu ile kendini izleten bir film. "Acaba ne olacak", "Acaba nereye bağlanacak" diye kendi kendinize soruyorsunuz. Film kendini son ana kadar izletiyor. Ancak daha çarpıcı bir final, filme ekstra bir puan daha kazandırabilirdi.
    korcane
    korcane

    Takipçi 186 değerlendirmeler Takip Et!

    4,0
    6 Mart 2008 tarihinde eklendi
    bence gayet guzel bir filmdi bır cok fılmden farklı bir kurgusu ve havası vardı philip s.hoffman super oymamıştı yine.klasık soygun filmlerinin cok dısındaydı ailedeki gerginlik ınsanların psıkolojik durumları cok ii işlenmişti.bence seyredılmeli..
    dhamir-
    dhamir-

    Takipçi 49 değerlendirmeler Takip Et!

    5,0
    23 Aralık 2008 tarihinde eklendi
    Bir çok filmde olduğu gibi bu filmdede puan saçmalığı ön planda filmin imdb puanı 7,5 anlaşılmayacak bir film de değil çok basit bir konusu var bu konu etrafında dönen trajik olaylar oyuncular her rolün hakkını vermiş Özellikle P. Seymuor Hoffman ayakta alkışlanacak bir oyun çıkartıyor.
    beck31
    beck31

    Takipçi 1.383 değerlendirmeler Takip Et!

    4,0
    5 Mayıs 2009 tarihinde eklendi
    Bir film dibe vurmuş bir aileyi ancak bu kadar güzel ve çarpıcı anlatabilirdi sanırım.Gerçekten birçok sahnesiyle beynimde fazlasıyla yer edip etkilemeyi başardı.Her daim favorim olan Philip Seymour Hoffman oyunculuğu kusursuzdu.Ethan Hawke da kendini aşmış bir oyunculukla karşımızda.Albert Finney ve Marisa Tomei de aynı şekilde.Beklemediğim kadar güzel buldum filmi, izleyin.8/10
    Meet-in
    Meet-in

    Takipçi 253 değerlendirmeler Takip Et!

    3,5
    25 Aralık 2008 tarihinde eklendi
    Bu film nasıl bu puanda olur anlamıyorum!Bence çok kaliteli bir film.Hikaye sizi baştan sona kadar bağlıyor,bir an bile filmden kopamıyorsunuz.Ayrıca Philip S. Hoffman ın oyunculuğuda herzamanki gibi etkileyici!
    sari_23
    sari_23

    Takipçi 174 değerlendirmeler Takip Et!

    4,0
    19 Şubat 2008 tarihinde eklendi
    Ustanın uzun duraklama döneminden sonra çok sağlam bir dönüşü olmuş.özellikle oyunculukları ve Lumet’in usta dokunuşuyla şekillenen sıradışı kurgusuyla türün önemli eserleri arasına çoktan girmiştir bile.biraz ağır temposuna rağmen suç ve kara film sinemasından istenen ve beklenen bütün öğeler filmi izlettirmeyi başarıyor...
    zafer-calayoglu
    zafer-calayoglu

    Takipçi 249 değerlendirmeler Takip Et!

    3,5
    29 Eylül 2008 tarihinde eklendi
    filmi izlerken konusunu çok beğendim ve ekrana yansıtış şeklide çok hoşuma gitti. 'hank' karakteri bizim mahallede oturan sevdiğim bir abiylede çok bağdaştırdım. film genel olarak sidney lumet havasında geçiyor ve bu yüzden sdney lumetin daha önceki filmlerini izleyenelrden varsa sıkılmayacakalrı kesin ve onu yeni tanıyanlar olduğunda bunu sevecekler. oyunculuklar başarılı ve marisa tomei de görmeniz gereken bir performansta 10/7
    odinhan
    odinhan

    Takipçi 1.029 değerlendirmeler Takip Et!

    3,5
    12 Haziran 2008 tarihinde eklendi
    Çok kuvvetli ve ilgi çekici bir senaryosu olmasına rağmen anlatımı hiç sürükleyici değil,bir kaç sahne dışında gerilim filmi izlediğinizin farkına varmak güç açıkçası.Genede sıkılmadan izlenebilecek,iyi bir yapım.10/7
    ilsalaron
    ilsalaron

    Takipçi 644 değerlendirmeler Takip Et!

    4,5
    18 Şubat 2008 tarihinde eklendi
    Bu film duyduğuma göre Amerika'da Oscar Adaylığını kılpayı kaçırmış bir film. Bana göre Akademi bu filmi Oscar ödüllerinde aday yapsaydı çoğu ödülleri parsellerdi. Bu hafta seyrettiğim en iyi film. Philipp Seymour Hoffman adeta Oscar'lık bir performans sergiliyor, Ethan Hawke Hoffman'ın kardeşi rolünde oldukça başarılı. Her iki aktör iyi bir ikili oluşturmuş. İlk başlarda Kara Mizah şeklinde başlayan film daha sonra Drama'ya en sonunda ise Trajedi'ye dönüşüyor. Seyretmeyenler olabilir diye konuyu anlatmıyorum, çok ilginç bir hikayesi var filmin. Kurgu ve Senaryo olağanüstü. Filmin sonunu ise yönetmen seyirciye bırakmış bence de çok iyi olmuş. Bu filmi syeretmeyenlere tavsiye ederim.
    wolkiwolki
    wolkiwolki

    Takipçi 454 değerlendirmeler Takip Et!

    2,5
    1 Aralık 2008 tarihinde eklendi
    Filmi, yönetmenine bakarak izlemeye karar verdim ve beklediğim gibi de bir film buldum açıkçası...Şeytan Duymadan Öncenin hikayesi, aslında fevkalade basit ve sıradan: 'Bir soygun (film zaten soygun sekansıyla açılıyor) ve soygunun planlanandan farklı olarak yanlış işlemesi ile akabinde olayların sarpa sarması' olarak özetlenebilir aslında...Filmdeki oyunculuklara değineceğim ilk olarak: Filmin en iyi tarafı bana göre oyuncuların performansları. Filmin iki ana karakteri olan Andy (Philip Seymour Hoffman) ve Hank (Ethan Hawke) bundan daha iyi canlandırılamazdı bence. Gerek Hoffman gerekse Hawke, rollerinin hakkını fazlası ile vermişler. Ama sadece ikisi değil iyi olanlar, Albert Finney (Charles rolüyle), Marisa Tomei (Gina rolüyle) olağanüstü performans sergiliyorlar Şeytan Duymadan Öncede. Diğer yan karakterler de oldukça iyiydi. Okuduğum profesyonel bir yorumda da, Adan Zye tüm oyuncuların (filmde iki repliği olan bile) olağanüstü iyi oynadığından söz ediliyordu...Filmin hikayesi sıradan demiştim, kurgusu ise bir o kadar sıradışı. İlk başta soygun, ardından da soygun öncesi olaylar verilip değişik açılardan soygun tekrar (tekrar) veriliyor...Yönetmenine bakarak karar verdiğimi söylemiştim filmi. Gerçekten de filmin yönetmeni olan Sidney Lumet, kimilerince Amerikan Sinemasının en iyi yönetmenlerinden biri. Oldukça kaliteli ve çok ilgi görmüş filmlere imza atmasına karşın, her filmi benim açımdan ilgi çekici olmayabiliyor. Tıpkı Şeytan Duymadan Önce gibi. Filmin kurgusunu ve yönetmenin vermek istediğini gayet iyi anladım ve de oyunculukları da çok beğendim lakin hepsi alt alta konduğunda benim açımdan çok izlenesi bir film çıkmadı karşıma. En temel nedeni bu tip filmlerden hoşlanmıyor olmam...Film hakkında özellikle uzun yazmaya çalıştım. Filmin, kişisel olarak hiç beğenmediğim bir tarzı olmasına ve hikaye beni zerrece çekmemiş olmasına rağmen kaliteli bir film olduğunun farkındayım Şeytan Duymadan Öncenin. Amacım izlememiş arkadaşlar varsa yanlış yönlendirme yapmamak...
    Selcuk Genc
    Selcuk Genc

    Takipçi 314 değerlendirmeler Takip Et!

    4,0
    31 Temmuz 2008 tarihinde eklendi
    şeytan duymadan önce seyircisini ters köşeye yatıran bir film.senaryo ve oyunculuklar çok etkileyici.kaçırmayın
    muzur6
    muzur6

    Takipçi 231 değerlendirmeler Takip Et!

    3,5
    20 Şubat 2008 tarihinde eklendi
    aslına bakıldığında kolu olarak çok değişik olmasada filim biraz yavaş işlensede bence filimin kurgulanışı ve anlatımı güzel olmuş.aslına bakıldığında filimin başında sonuna dair büyük ölçüde ne olucağını tahmin etsenizde genede işlenişi güzel olmuş.çok güzel değil ama çok kötü ve sıkıcı olduğunuda düşünmüyorum...
    balthazar-2
    balthazar-2

    Takipçi 54 değerlendirmeler Takip Et!

    4,5
    10 Eylül 2008 tarihinde eklendi
    Arkadaşlar bu film nasıl olurda 5.7 puan alır.Saçma sapan filmlere bol keseden puanlar veriliyor.Bu film ise böyle düşük bir puanda yazık.Çok yazık.Philip Seymour Hoffmanın müthiş performansı için bile izlenir.Finali ise etkileyici.
    yazarkafa
    yazarkafa

    Takipçi 56 değerlendirmeler Takip Et!

    2,5
    24 Mart 2008 tarihinde eklendi
    usta yönetmenden ilginç bi çalışma. filmin çok sıkıcı olduğunu düşünmüyorum. işim gereği sıkıcı birçok film izleyen birisi olarak bu filmin bu kategoriye sokamam kendi açımdan. Özellikle kara film ve dram sevenlerin kaçırmaması gereken bir film. 90 yaşında bi sinemacının günümüz sinemasını bu kadar iyi anlamış olması ayrı bi mesele
    Turgay Buğdacigil
    Turgay Buğdacigil

    Takipçi 1.892 değerlendirmeler Takip Et!

    4,0
    9 Haziran 2022 tarihinde eklendi
    Senaryosunu, Kelly Masterson'ın yazdığı ve yönetmen koltuğunda da büyük usta Sidney Lumet'in oturduğu “Before the Devil Knows You Are Dead”; gerilimin dozunun giderek yükseldiği, "ters köşe" sürprizleri de bünyesinde barındıran bir suç draması olarak geliyor karşımıza...

    Gelin isterseniz, açılışının, Philip Seymour Hoffman ile Marisa Tomei arasındaki; oyuncular açısından gerçekten de cesaret isteyen, oldukça pornografik bir sevişme sahnesiyle yapıldığı bu filme biraz daha yakından bakalım...

    ***

    New York'tan apar topar ayrılan Andrew "Andy" Hanson (Philip Seymour Hoffman) ve karısı Gina (Marisa Tomei), Brezilya'ya kaçmışlardır...

    Niçin mi?

    Geriye doğru "flashback"lerle ilerleyen filmi yorumlamaya devam edelim de anlayalım...

    ***

    - Soygun Günü -

    Ebeveynlerinin mücevherat dükkanını soyarak 120 bin dolar kaldırmaya karar veren Andy; boşandığı karısı Martha'ya (Amy Ryan) ödediği nafaka ve kızı Danielle'in (Sarah Livingston) okul masraflarını karşılamak da, ciddi anlamda paraya sıkışmış olan kardeşi Hank'i (Ethan Hawke) devreye sokmuştur...

    Zaten işyerinde, sadece yaşlı Doris'in bulunması sebebiyle bu iş; oyuncak bir tabanca ile bile kolaylıkla halledilebilecektir...

    Ancak risk almak istemeyen Hank, becerikli bir hırsız olan Bobby Lasorda'yı (Brían F. O'Byrne) istihdam ederek; onu, bu soygunu gerçekleştirmekle görevlendirir...

    Aynı esnada kendisi de, dışarıdaki motoru çalışır ve kapısı açık vaziyetteki otomobilinin içinde Bobby'i bekleyecektir...

    Fakat soygun, hiç de planlandığı şekilde yürümez...

    Her şeyden önce o gün, Doris'in yerine; Andy ile Hank'in, "çetin ceviz" çıkan anneleri Nanette işyerinde görev yapmaktadır...

    Şu "çetin ceviz" tanımlamasını, kullanmamızın nedenini merak edecek olursanız da:

    Zira elindeki silahla sürekli tehditler savuran Bobby'den daha dikkatli ve atik davranan Nanette; çekmeceden kapacağı silahla Bobby'i, iki kez vurarak ağır yaralarken kendisi de vurulmuştur...

    Ve...

    Böylece de işin soygun faslı, burada son bulmuştur...

    ***

    - Hank: Soygundan 3 Gün Önce -

    Buluştukları bir barda Andy, karısına üç aylık nafaka borcu bulunan kardeşi Hank'e; kafasında tasarladığı, kimsenin canının yanmayacağı gibi çalınan mücevheratın bedelinin, sigorta şirketince karşılanacağı soygundan söz eder...

    Yani iki kardeş altmışar bin doları ceplerine indirirlerken; ebeveynlerinin de, herhangi bir kayıpları olmayacaktır...

    Bu arada Hank'in; ağabeyi Andy'nin karısı Gina ile gizli bir gönül ilişkisinin yanı sıra arkadaşları ile katılacağı bir sinema etkinliği için kızına, 130 dolar veremeyecek kadar züğürt durumda olduğunu da öğreniyoruz...

    Özellikle de, sırf söz konusu bu 130 dolar gerekçesiyle dahi olsa Hank; kendisine 2 bin dolar avans da ödeyen Andy'nin soygun teklifini, kabul etmek zorunda kalır...

    Ardından da, bir restoranda bulaşıkçılık yapan Bobby ile soygun işini konuşur...

    ***

    Ertesi sabah, bir otomobil kiralayan Hank; Chris (Aleksa Palladino) ile evli olan Bobby'i evinden alarak, soygun mahalline doğru yönelirler...

    Elbette giderken, yolda bir umumi tuvalete uğrayarak tedbili kıyafet yapmayı da ihmal etmez Hank...

    Varır varmaz da ikili, işyerinin açılmasını beklemeye başlarlar...

    Ama Hank, büyükçe bir kapalı kasa kamyonun görüntüyü engellemesi sebebiyle, işyerine girenin Doris değil de annesi olduğunu fark edemez...

    Soygun, başarısızlıkla sonuçlanınca da Hank telefonla, "Ne yapacağım ben" diyerek Andy'i arar...

    ***

    - Andy: Soygundan 4 Gün Önce -

    Çalıştığı emlak şirketinde, vergi denetimlerine başlanacak olan Andy; tedaviye ihtiyacı bulunan bir uyuşturucu bağımlısıdır ve fena halde de paraya sıkışmış olup soygundan hemen sonra Rio'ya yerleşmenin hayallerini kurmaktadır...

    Kurguladığı soygunun her ayrıntısının sorunsuz ilerleyeceğinden o kadar emindir ki Andy, çalacakları mücevheratı satacakları aracıyı bile ayarlamıştır...

    Tabii yine de bildiğimiz gibi soygun kocaman bir fiyasko ile neticelenirken; Bobby hayatını kaybedecek, kocası Charles Hanson'ın (Albert Finney) endişeli bir bekleyişte olduğu Nanette'de, şuursuz bir biçimde yatacağı yoğun bakıma kaldırılacaktır...

    Dakika 48...

    Vizyona girdiği yıl sinema salonunda izlediğimiz ve kadrosundaki oyuncularının performanslarının, sağladığı başarılı geri dönüşlere damgasını vurduğu filmin, geride kalanında sizleri; 69 dakikalık şahane bir bölüm daha bekliyor olacak...

    Keyifli seyirler,
    Daha Fazlasını Göster
    • En son Beyazperde eleştirileri
    • En İyi Filmler
    • Basın Puanlarına Göre En İyi Filmler
    Back to Top