Karamel
Ortalama puan
3,4
108 Puanlama

18 Kullanıcı yorumları

5
3 Eleştiri
4
4 Eleştiri
3
5 Eleştiri
2
6 Eleştiri
1
0 Eleştiri
0
0 Eleştiri
Sırala
En yararlı eleştiriler En yeniler En çok eleştiri yazmış üyeler En çok takip edilen üyeler
dolunay946
dolunay946

Takipçi 106 değerlendirmeler Takip Et!

4,0
24 Mart 2012 tarihinde eklendi
Sukkar Banat / Karamel

27.Uluslararası İstanbul Film Festivali’nin açılış filmi olan ve 2008 Lübnan Oscar adayı olan Nadine Labaki’nin ilk uzun metraj denemesi Karamel (bildiğiniz karamel değil yine bildiğiniz ağda) huzurlarınızda :)

NOT:İş bu yazı kritik olmaktan çıkıp duygularımı döktüğüm cümleler silsilesine dönüşmüştür bilginize…

Filmimiz 5 Beyrut’lu kadının hayatı üzerinden şekilleniyor. Layale (Nadine Labaki); dertlerin bir kenara atıldığı yada çözüm yolu bulunduğu kuaförün sahibidir. Ve (evli, mutlu olup olmadığı bilinmez,çocuklu) bir adamla ilişki yaşamaktadır. Adamın ilişkiye yön veren halleriyle savrulup durmakta,tam olarak nerede duracağını bilememektedir.
Nisrine (Yasmine Elmasri),kuaförün Müslüman çalışanıdır. Onun derdi ise çok farklıdır. Çok yakında düğünü vardır ve bakire değildir. Ve en kısa sürede bu sorunun giderilmesi gerekmektedir.
Rima; kuaförün erkeksi çalışanıdır. Filmde eşcinselliği göze sokulmasa da bu yönü onu diğerlerinden ayıran özelliği…
Jamale, sürekli deneme çekimlerine giden,yaşlandığını bir türlü kabullenemeyen, öyle ki menopoza girme halini kendine yediremeyip kırmızı boya yardımıyla muayyen günü imajı yaratmaya çalışan kuaförün müdavimlerinden biridir.
Ve Rose..Sevgili Rose…Sanırım en çok içimi burkan karakter…Hayatını felç eden hasta annesine bakmakla ayrıca para kazanmakla yükümlüdür. Bununsa bedeli ağır…Çünkü annesi yüzünden hayatı zindan olmuştur ve her şeyi bir kenara bırakmak zorunda kalmıştır,aşkı bile…

Bu filmden öyle gelişigüzel bahsetmek yerine beni mest eden sahneleri ağda gibi uzata uzata anlatmak,içimi dökmek istiyorum bu sefer. Evet evet bu film beni mest etti ! Hem de başlar başlamaz ! Muhteşem müzik eşliğinde öyle bir sahneyle başlıyor ki film,gözünüzü ekrandan alamıyorsunuz,sonra kendinizi müziğe veriyorsunuz. Sahnede görünen aslında karamel yani ağda…Yapılışı,hatta kadınların iştah kabartan yiyişleri…Ama usta ellere geçen kamera basit bir görüntüde bile mucizeler yaratabiliyor işte.
Gelelim otel odası sahnesine; Layale’in amansız hazırlığı ve heyecanının boşa çıkmasının ardından akşam otele gelen arkadaşlarıyla yaptığı o kısacık konuşma unutulmaz ! Birini çok seviyorsunuz,onun da sizi sevdiğini sanıyorsunuz. Kurduğunuz hayallerin pembesi gidip de tozu kalınca gerçeklerle yüzleşmeye,düşünmek istemediklerinizi düşünmeye başlıyorsunuz. Mesela en çok, sevdiğinizin yanında olan kişinin nasıl bişeye benzediğini… Kokusunu… Nasıl baktığını…Hayal kurarken bile onu bir başkasıyla paylaşmaya korkuyorsunuz aslında. Kendinizi enayi gibi hissetmek zorunuza gidiyor ama Layale gibi kimi kadınlar ezile ezile güçleniyor. Ayağa kalkıncaya kadar onun sevgisine yaslanmayı tercih ediyor. Yalnızlık ağır geliyor bir süre…
Telefon sahnesi de unutulmazlardan…Layale sevdiği adamla konuşurken,Layale’i seven polis, kadını izliyor ve sanki kendisiyle konuşuyormuş gibi cevap veriyor. O cevaplar,mimikler cuk! diye oturmuş yerine,izlenesi bir keyiflik.
Rose…Aşka kanat çırpan yüreğiyle aşık olan her kadının yaptığını yapıp önce kuaföre koşuyor. Yıllar sonra belki de ilk defa tadıyor bu duyguyu. Annesine inat yüreğinin sesini dinliyor bir süre…Taa ki buluşmak için hazırlandığı akşama kadar. Annesine boyun eğip ayna da makyajını temizlemeye başladığı sahne unutulmaz ! Aşk insanı ne kadar güzelleştiriyor…Bence dünyada çirkin insan yok,aşkı tatmayan,henüz aşık olmayan,aşkından yeni ayrılan insan var. Güzeli güzel yapan aşktan başka bir şey değil !

Yönetmen ilk filmiyle insanlara sağlam bir mesaj veriyor;savaş bile yaşansa insanın ölmedikten sonra duygularının ölemeyeceğini,ne yaşanırsa yaşansın buradayız ! Aşk var ! çığlıklarını duyabiliyoruz. Arap kültürüne öyle ya da böyle yakınlığımızdan mıdır bilinmez müzikler ekstra güzel geliyor kulağıma. Filmin müzikleri Khaled Mouzannar’ın elinden çıkma. (Film gösterime girdikten bir süre sonra yönetmenle bestecimizin de dünya evine girmiş olduğunu ekleyelim.) Pedro Almodovar tarzı,kadınların ruh hallerini,gel-gitlerini,sorunlarını yansıtan bana göre mükemmel bir seyirlik…

Sözlerimizi Nisrine’nin annesinin, kızına düğünden 1 gece önce söylediği cümlelerle bitirelim. Forrest Gump’a selam olsun buradan ;)

“Ne olacağını Allah bilir. Karpuz gibi düşün. Kelek olup olmadığını kesmeden bilemezsin.”
kalpsiz
kalpsiz

Takipçi 252 değerlendirmeler Takip Et!

3,5
4 Haziran 2009 tarihinde eklendi
Beyrut kadınlarının yaşantısından bir kesit aktarılmış. Temel bir konu bulamayız tabi ama her karakterin bir derdi var filmde. Yalnızlık yaşlılık sendromu bunaklık kıskançlık gibi kavramlar kadınlar üzerinden anlatılmış ve bence başarılı da olmuş...
rudeonerudeone
rudeonerudeone

Takipçi 1.698 değerlendirmeler Takip Et!

3,5
19 Kasım 2009 tarihinde eklendi
genel olarak baktığımızda su gibi akan bir film diyebiliriz.süresi de zaten çok uzun değil,beyrutta her biri farklı karakterde ve kısmen farklı hayatların farklı sorunlarıyla uğraşan bir grup kadının yaşantısından bir kaç gün izliyoruz.tabii ki kadın gözünden bakıldığı için tipik bir kadın filmi diyebiliriz fakat bir erkek de çok rahat izleyebilir.feminist yanları var gibi gözükse de aslında bağıra çağıra yapılan bir şey değil bu,dediğimiz gibi hayattan kesitler sunuyor sadece,belli kadınlık sorunları üzerine çok fazla yoğunlaşıp da işi abartmıyor.yönetmen ve aynı zamanda başrol oyuncusu nadine labaki filme ayrı bir hava katıyor kesinlikle.baştan çıkarıcı,kendine has bir havası olan modern arap kadını karakterine çok yakışmış.diğer oyuncular da çok inandırıcı,zaten aşina olmadığımız için gerçekten de böyle karakterlerin yaşadığına ve var olduğuna daha rahat ikna oluyoruz filmi izlerken.kadınların dünyası üzerine yapılmış onlarca filmden biri,fakat arap kültürü ve beyrut sıcaklığı harmanında,bazen komik bazen hüzünlü güzel bir örnek daha izlemek istiyorsanız buyurun.
ilsalaron
ilsalaron

Takipçi 644 değerlendirmeler Takip Et!

4,5
12 Mayıs 2008 tarihinde eklendi
Haftanın en iyi filmi bana göre. Feminist ağırlıklı, ve bir kadın filmi olmasına rağmen; aslında yine de herkese hitap edecek bir film. Filmin en önemli mesajı ise; bir zamanların Ortadoğu Paris, olarak sayılan Beyrutun şu anki durumu ancak bu durumda bile halen insanların kozmopolit olarak birbirleriyle saygı ve sevgi içinde yaşamaları kin ve nefret olmaksızın.
sugarly-2
sugarly-2

Takipçi 84 değerlendirmeler Takip Et!

2,5
25 Eylül 2008 tarihinde eklendi
çağdaş(!) lübnan kadınları..pes doğrusu..kesinlikle izlemeyin..
hacivat39
hacivat39

60 değerlendirmeler Takip Et!

3,0
30 Ağustos 2008 tarihinde eklendi
Çok bizden bir hikayeyi, bize benzer bir şekilde aktarmış; fakat hikayede bazı boşluklar bulunuyor. Yine de eğlenceli yer yer hüzünlü bir film olmuş.
harun3404
harun3404

65 değerlendirmeler Takip Et!

2,5
10 Mayıs 2008 tarihinde eklendi
gerçekten çok hoştu ama almanca dublaj olunca altyazılı seyretmek pek keyif vermedi en iyisi orjinal diliyle seyretmek daha keyifli bence

seyredin diorum gerçekten çok hoş bi film insanlara hele bişeyler öğretmek varsa konusunda
mydreams04
mydreams04

54 değerlendirmeler Takip Et!

3,0
5 Mart 2010 tarihinde eklendi
Batı penceresinden tam bir Lübnan filmi.. Değişik bir film, vakit varsa izlenebilir.. 6/10
ramizdesica
ramizdesica

59 değerlendirmeler Takip Et!

2,5
3 Eylül 2010 tarihinde eklendi
kadınların iç dünyasına derin bir yolculuk yapmak istiyorsanız Karamel tam izlenilebilecek bir yapım olmuş
aslantarik
aslantarik

5 değerlendirmeler Takip Et!

5,0
6 Mayıs 2008 tarihinde eklendi
süper bir film.başrol oyuncusu kadın harika.ben bir erkek olarak bayıldım filme.gişede başarılar.
yeliztuncel22
yeliztuncel22

5 değerlendirmeler Takip Et!

2,5
12 Mayıs 2008 tarihinde eklendi
kesinlikle cok hoş bir film görüntüler ve konunun işleniş cok hoş olmuş.iyi vakit geçirilebilecek bir film.
neilmccauley-2
neilmccauley-2

4 değerlendirmeler Takip Et!

3,0
20 Mayıs 2008 tarihinde eklendi
filmde hep birazdan bişeyler olucak dedim kendi kendime ama pek de birşey olmadı. yani başladığı gibi bitiyor bana göre. filmden çıkınca ee bu film bana ne anlatmak istedi şimdi? diye sordum kendime. son bölümde biraz toparlanmaya çalışılmış ama verilmek istenen duygular vasatı geçemiyor maalesef.festivallerde beğeni toplamış olmasına güvenerek gittim filme ama pek tatminkar değildi açıkçası.yine de sıcak film yorumlarına katılıyorum..
rvfrv
rvfrv

1 değerlendirme Takip Et!

4,0
17 Ocak 2009 tarihinde eklendi
Farklı mezheplere bile hiç bir dinin tahammülü olmadığı bir dönemde dinlerin kardeşliği çok ütopik görünüyordu.Çok güzel bir film olmuş...
Kondaksis
Kondaksis

3 değerlendirmeler Takip Et!

4,5
18 Mayıs 2008 tarihinde eklendi
Film o kadar güzel sürdü ki biraz daha devam etsin istedim. Sade, sıcak ve duygu yüklü bir film.
hypnotize-su
hypnotize-su

1 değerlendirme Takip Et!

5,0
5 Nisan 2009 tarihinde eklendi
bence çok hoş bir film... belli bir konusu yok ama kendını ızlettıren ve muzıklerıyle hoş bır ortam yaratan bı fılm olmuş!...tavsıye ederım dınlenmek için birebir bi film :D
Daha Fazlasını Göster
  • En son Beyazperde eleştirileri
  • En İyi Filmler
  • Basın Puanlarına Göre En İyi Filmler