Peter Weir'in, Master & Commander : The Far Side of the World'den tam 7 yıl sonra çektiği ilk film olma özelliği taşıyan Özgürlük Yolu, geçtiğimiz Oscar ödüllerinde En İyi Makyaj dalında aday gösterilmişti.
Filmin geçtiği dönemde Sovyet Rusya'da bulunan Polonyalı Sławomir Rawicz'in 'The Long Walk' isimli kitabından uyarlanan Özgürlük Yolu'nun hikayesi oldukça ilginç. Kitabın 1956'da yayınlanmasından ve 500.000 satıp 25 dile çevrilmesinden sonra pek çok kişi bu olayın ve hala hayattalarsa yaşayan tanıklarının izini sürmüş, hatta İngiliz BBC kanalı da bu efsaneyi belgeselleştirmiş. Böylesine yüklü bir bilinmezlik zincirine bağlı olan bu filmi yapma fikri de, işte bu BBC belgeselini seyrettikten sonra düşmüş yönetmen Weir'ın aklına.
"1940 yılında Sovyet Rusya’ya bağlı Sibirya çalışma kampından özgürlükleri için kaçtıktan sonra 6000 km yürüyerek Gobi Çölü'nü aşıp Hindistan’a ulaşan bir grup esirin yaşadıkları macerayı ve dramı ustalıkla anlatan gerçek olaylara dayanan bir yol öyküsü... " olarak özetleyebileceğimiz filmin hikayesi, geniş kadrosuyla daha da ilgi çekici bir hale bürünüyor.
Dragos Bucur, Colin Farrell, Ed Harris, Saoirse Ronan, Mark Strong ve Jim Sturgess'lı kadrosuyla ilgiyi hakeden yapım, Peter Weir'ın film çekme tutkusunu geri getirecek mi, bekleyip göreceğiz...
Beyazperde Eleştirisi
2,5
Geçer
Özgürlük Yolu
Özgürlük Yolu
Yazar: Ali Ercivan
Peter Weir'in yaşayan en büyük zanaatkar yönetmenlerden biri olduğuna kimse itiraz etmez herhalde. Ölü Ozanlar Derneği, Gelibolu, Yeşil Kart gibi çok sayıda sevilen filmi var. Uzun zamandır oldukça geniş aralıklarla film üretiyor. 1993'teki Korkusuz'un ardından, 1998'de şahsi favorim olan The Truman Show'u çekti. 2003 tarihli Dünyanın Uzak Ucu ise Yüzüklerin Efendisi: Kralın Dönüşü ile aynı yıl vizyona çıkmış olmasa, Weir'e uzun zamandır hak ettiği Yönetmen Oscar'ını muhakkak kazandıracaktı. Özgürlük Yolu'nun ancak yedi yıl sonra gelmesinin sebebi, Weir'in filme para yatıracak birilerini bulmakta güçlük çekmesi. Hollywood'da yapımcılar seyircinin artık bu tür filmleri demode bulduğuna, izlemediğine inanıyor. Söz konusu Peter Weir gibi prestijli bir yönetmen bile olsa. Belki de haklılar ama bu Weir'i durdurmadı ve böyle bir yapım için düşük sayılabilecek bütçeyle işi kotardı. Bu dezavanta
arkadaslar uzun zamandır ızledıgım en ıyı hayatta kalma fılmı dıyebılırım cok ıyı oyunculuk ozellıkle ''Jim Sturgess'' konusu akıcılıgıı bu kadar duragan olmasına ragmen sıkmayan bı ısleyıs ve gorsel solen bu fılmde aradıgınız hersey var sıddetle tavsıye edıyorum cok pısman olursunuz ızleyın arsıve ekleyın iyi seyirler
rudeonerudeone
Takipçi
1.698 değerlendirmeler
Takip Et!
3,5
9 Mart 2014 tarihinde eklendi
Bir "survival film". Oyuncu kadrosu güçlü ve albenili isimlerden oluşuyor. Film kendini sorunsuz olarak izletiyor da. Özellikle zorlu yolculuğun bazı kısımlarında siz de etkileniyor, onlarla birlikte susuyor, acıkıyor, yoruluyorsunuz sanki. Coğrafyanın bizlere yansıması aşamasında da başarı yakalanmış. Karakterler de başlarda biraz boşta kalsalar da git gide alıştırıyorlar kendilerine. Fakat onlara sempati duymamız, ...
Devamını oku
beck31
Takipçi
1.383 değerlendirmeler
Takip Et!
3,5
21 Nisan 2011 tarihinde eklendi
İzlemesi zevkli, inanılmaz etkileyici olmasa da dozunda verdiği etkileyicilikle sevilen filmlerden biri. 7/10
Amir Han
Takipçi
452 değerlendirmeler
Takip Et!
3,5
26 Ocak 2015 tarihinde eklendi
İkinci dünya savaşı yıllarında Polonya'lı bir asker olan Slavomir Rawicz'in kaleme aldığı The Long Way kitabından uyarlama olan bu yapım sanılanın aksine gerçek bir hikaye değil. Çünkü BBC bu konu üzerinde yapmış olduğu belgesel'de bunu ispatladı. Belli ki o yıllarda Gulag denilen Sibirya kamplarından kaçanları duymuş ve hayal gücünü kullanarak güzel bir kitaba imza atmış. Yönetmen Peter Weir'de bu hikayeyi ...
Devamını oku
spoiler içeriyor olabilir bir kısımı uzun zamandır izlemek istediğim filmlerden biri olan ınto the wıld izledikten sonra bana bir beyazperde de hesap açtırdı çünkü aslında filmi çıplak gözle izlendiğinde cidden özgürlüğün verdiği heycanı pompalıyor tabi biz öyle zannediyoruz işin aslı şu ki bence ITW aslında düzenin verdiği rahatlığı çok açık bir şekilde ve cehaletin ve paranın verdiği huzuru da gizli bir yolla beynimize işletiyor film aslında o kadarda masum değil filmde karşılaştığı karakterler açıkça ona alaskanın saçmalık olduğunu söyleyip duruyor aileni niye yalnız bırakıyorsun işini neden yadırgıyorsun aslında sistemde daha iyi olabileceğini pompalıyor BUNDAN SONRASI SPOİLER SPOİLER SPOİLER özelikle bunu sondaki yaşlı adamla beraber beynimize yoluyor mesela o avrupalı çılgın çiftin özgür yaşam fikrini değil aptalığını gösteriyor filmi bu gözle izlerseniz aslında filmin nasıl bir saçmalık olduğunu anlarsınız eğer bu yoruma ilgi gelirse dakika analizini yapacağım çok zayıf dil bilgimi gecenin bu saatine ve bozuk tuşlarıma verin bu arada ilk yorumum
Yorumları göster
Beyazperde.com'da gezintiye devam etmek istiyorsanız çerezleri kabul etmelisiniz. Sitemiz hizmet kalitesini artırmak için çerezleri kullanmaktadır.
Gizlilik sözleşmesini oku.