Cihargir'de gittiği kahvenin çaycısını oyuncu yapması, desteklediği Beşiktaş'ın hiç bir maçını kaçırmaması ve siyasal ideolojik tercihini sosyalizmden yana kullanması gibi aykırı kimlikleri olan yönetmen Zeki Demirkubuz bu defa da aşkın masumiyetinin peşine düşme kaygısında. Kör düğüm olmuş bir aşk üçgeni, Bekir, Uğur ve Zagor'un bu zorlu yolculuğunda işler karışıktır. Bekir Uğur’a, Uğur Zagor’a, Zagor’da serseriliğe aşıktır. Karşılığını bulamayan kalplere tutkun bu üç insanın yolu, tutkunun beslediği bir kaderle birbirine bağlanır. Uğur, Zagor’un hapisten çıktığı gece, mahallede işlenen bir cinayetin ardından ortadan kaybolur. Bu kayboluş, ilk başta Bekir’in umutsuz aşkından kurtulması için bir umut olsa da, aylar sonra Zagor’un İzmir’de işlediği bir cinayet sonrası hapse girmesinin ardından Uğur’un mahalleye dönmesi ile Bekir için yıllar sürecek amansız bir kovalamaca başlayacaktır. Aşkının peşinde, kendini hiçe sayarak sürecek bu kovalamaca ile gururunu, benliğini, bütün kişiliğini yitirse de, bir tek şeyi, aşkın masumiyetini yitirmez. Zeki Demirkubuz, Uğur ile Bekir’in 40’lı yaşlarındaki hikayelerini anlattığı, başyapıtlarından sayılan "Masumiyet" filminin ardından, şimdi de Kader ile bu karakterlerin gençlik yıllarına bir bakış atıyor.
Beyazperde Eleştirisi
4,0
Çok İyi
Kader
Zeki Demirkubuz <br>Masumiyetini mi Yitirdi?
Yazar: Bige Akdeniz
Kaderimizde uzun zamandır marjinal kulvarda kalmış bir yönetmenin popülerite kazanmasına şahit olmakta varmış. Zeki Demirkubuz sineması dedirtecek kadar, sinemasında kendine ait bir dünya oluşturmayı başarmış yönetmenin yeni filmi gişe yapacak hissi veriyor. Herkes yeni filmi Kader’i merak ediyor, Kader’i konuşuyor. O artık popüler bir yönetmen. Tutarlı bir şekilde bir filmden diğerine taşıdığı sinema dilini, film yapma şeklini, karakterleri ve mekanları nasıl kullandığını onun hakkında yazılmış sayısız makalede bulabilirsiniz. Demirkubuz’un filmlerindeki kapılar, Demirkubuz ve zaman, Demirkubuz’un kadın karakterleri gibi... Filmlerinin okunma açısından oldukça zengin bir cevher olduğu doğru. Bu açıdan Türk Sineması’na yeni bir kapı açtı sanki. Son filmi Kader’de olduğu gibi. Ama bu filmde nedense böyle zenginliğin tadına varmak zor, garip bir eğretilik hissettiriyor, göze batma hali gib
Sinemanın gücünü aldığı en büyük özelliği nedir? Özgürlüğü olabilir mi mesela bunlardan biri? Gerçek hayatta kafamızdan geçen bazı şeyleri, kaynağı her ne olursa olsun hissettiğimiz sınırlamalar yüzünden gerçekleştirememek... Ama o salonda bi kaç saatliğine, yapamadıklarımızı yapmayı hayal ettirebilmesi... Sinemanın bizi kendine bağlayan bu özelliği kullanılmaya devam ettikçe biz film izlemeye devam ...
Devamını oku
l-i-l-a-H
Takip Et!
Takipçi
2.129 Eleştirisini Oku
5,0
24 Kasım 2010 tarihinde eklendi
Acılı, esastan gerçek aşk...
jamesbond-2
Takip Et!
Takipçi
1.684 Eleştirisini Oku
3,5
5 Ocak 2013 tarihinde eklendi
Bu kadar da olmaz dedirten saplantılı bir aşk hikayesi gerçekten filmi izlerken bekire sinir oldum ben şahsen.Masumiyet kadar iyi değil bence ama onu beğenenler bunu da izlemeli
Beyazperde.com'da gezintiye devam etmek istiyorsanız çerezleri kabul etmelisiniz. Sitemiz hizmet kalitesini artırmak için çerezleri kullanmaktadır.
Gizlilik sözleşmesini oku.