Sosyal Ağ film olarak akıcı ve güzel bir film ,gerci sinematik olarak anlatımı begenmesemde kendisini izleyiciiye bağlayabilen bir yapım olmuş.. ben filmden ziyade konu hakkında daha doğrusu filmde olup bitenlerden gercek hayata bir ayna tutmak istiyorum ..
filmi izledikten sonra resmen ürperdim .her zman basma kalıp yahudiler hakkında komplo teorileri üretilir . bu filmi seyrettikten sonra bu teorilerin perçinlendiğini söylemek istiyorum.. harvard dunyayı yonetenlerin mezun oldugu bir okul ve burada da yahudi öğrenci kulüpleri mevcut.facebook un kurucusu mark abi ve bütün kurucu üyeler yahudi.. hatta soverin denilen herifin yani face kurulurken uzaklaştırılan soverin de bir yahudi.. babası brezilya da petrol tüccarı.. facebook un da renkleri de bir hayli ilginc .. mark abii filmi seyrettikten sonra yaptığı yorum da film gayet başarılı ama facebook un kurulma amacı basit bir kızdan ayrılma meselesine indrgenmiş olması beni şaşırttı demesi insanın aklına şunu getiriyo peki facebook hangi amaçla kuruldu???
Oscari hakedecek olan film degil elbet. Ne kadari dogru veya gerçeklerin ne kadarlik kismini filme yansittilar bu da önemli degil. Sadece facebook kurucusunu bu denli gözlerinde büyütüp hakkinda film yapmalari.
oldukca siradan, alabildigine sig, hicbir sekilde 2010 nun ve david fincher sinemasinin en iyilerinden degil hatta en basarisiz orneklerinden kanimca, ama oscar alirmi alir cunku eger bu filme vereceklerse verirler cunku kriter yok!!
bu yılki en iyi film adaylarından şu ana kadar izlemiş olduklarım bile kararın ne kadar zor verileceğini kanıtlar nitelikte.david fincher gibi kariyerinde şimdiden sinema tarihine geçmiş efsanevi eserlere imza atmış bir yönetmenin bu filmde de farkını ortaya koymasını zaten bekliyordum.filmin,konunun,konunun ele alınış biçiminin,zaman atlamalı kurgunun,senaryo ve diyalogların yerli yerinde ve çarpıcı olacağını tahmin ediyordum yani.beni asıl şaşırtan genç oyuncuların harika performansları oldu.örneğin andrew garfield eduardo saverin rolünde gerçekten de uzun zaman hatırlanacak bir gösteri sunmuş.tabii ki jesse eisenberg de öyle.film boyunca "gıcık" olabilmek ve bir saniye dahi olsa seyirciye sempatik gelmemeyi başarmak bile eisenbergin başarısını kanıtlamaya yeter.diğer tüm genç oyuncular da kusursuzdu.yaşadığımız çağın bir numaralı konularından birini ele alıyor yönetmen.aslında çekmek ve anlatmak istediği şey facebookun nasıl kurulduğundan ziyade çağımızın üniversite,yani gençlik kültürünün genel bir gözlemi sanırım,fakat bunlardan da bağımsız olarak aslında the social networkü baştan sona bir "mahkeme",daha doğrusu bir "dava" filmi olarak da okuyabiliriz.bu yönden de doyurucu çünkü.hangi açıyla bakarsak bakalım kesinlikle ortada tatmin edici bir iş var.belki film bitince ilk düşünceniz "normal bir filmdi çok büyütüldü" yönünde olabilir fakat aslında biraz detaylara dalarsak ortalamanın oldukça üzerinde,komple ve başarılı bir film izlemiş olduğumuzun farkına varırız.her yönüyle kaliteli,görünürde bir kusur yok.sürükleyici.
Sağlam filmdi. Jesse Eisenberg cidden çok başarılıydı. İfadeleri ve oyunculuğuna bayıldım. Anlatılan konunun gerçeği yansıtıp yansıtmadığı bir kenara fazlasıyla ciddi geçişleri, akılcı ve sürükleyiciliği, uzun diyalogların çekiciliği ve birçok detayıyla karşımızda yılın en güzel filmlerinden biri var. Fincher başarmış bir kez daha. Söylemeden geçemem; dahi Trent Reznor ve Atticus Ross müzikleri bir başka olağanüstülük. 9/10
hemen hemen hepimizin üye olduğu facebookun kuruluşunu öğrenmemizi sağlayan yararlı bir film.Olağanüstü,oskarlık bir yapım değil ama güzel olmuş hani aslında bir anlamda zuckerberg denilen çocuğun arkadaşlarına falan attığı kazıkları da görmüş olduk.8/10
Kötü film olmasa da genel olarak seyircinin ''seveceği'' bir film değil ''The Social Network''.Her ne kadar İnternet'in en büyük icatlarından olsa da konu çok ilgi çekici durmuyor en başta.Buna senaryodaki çok fazla ve seri diyalogları da ekleyince özellikle filmi altyazılı izleyenler bittikten sonra sıkı bir maratondan çıkmış gibi hissedebilirler kendilerini.Bu özelliği filme konsantre olamamaya,filmin içine girememeye neden olmuş,oldukça yabancılaşıyoruz filme bu yüzden.Oyunculuklar üst düzeyde tabii,sonuçta bu bir David Fincher filmi ama bu seferki için ''tam olmamış'' desek derdimizi ifade etmiş oluruz sanırım.
Ha bir konuşuyorlar susmak bilmeden. Sayısını hatırlamadığım kadar çok altyazılı film izledim ama böyle yorucu diyaloglara sahip olan bir film izlemedim. Altyazılara yetişmek mümkün değil o yüzden türkçe dublajlısını bulup izleme kararı vererek filmi yarıda bıraktım. Filmin tamamını izlemediğim için film hakkında bütün bir açıklama yapamayacağım...
Bu film facebookun ne amaçla kurulduğunun ve onların kurucusu (larının) hikayesini (lerini) anlatıyor, özellikle de Zuckebergin ancak yine de otobiyografik film olduğu söylenemez. İşin ilginci Facebookun ilk önce hangi amaçla kurulduğu bu bilgiyi filmden aldığınızda belki de biraz şok geçirecek hayal kırıklığına uğrayacaksınız. Film David Fincher filmi olduğu için herkesin beğenmeyeceği bir film. Filmde mesela sürekli arka planda olan ve tekrarlanan irrite edici bir müzik var, filmin akışı çok hızlı bazen takip etmekte güçlük çekiyorsunuz ve son olarak ta Zuckeberg karakterinin hızlı konuşması bunlar filmden sizleri itebilir. Ancak yine de bunlara rağmen başarılı bir film. Oscarlara aday olacağı hatta ödüller alacağı söyleniyor bence aday olabilecek bir film ama ödül alma konusunda ben hakkımı diğer adaylardan kullanırdım. 8/10.
Film tamamen gerçeği yansıtıyor mu yansıtmıyor mu bilmiyorum ama gerçekten güzeldi.Hele Sean Parkerı canlandıran Justin Timberlake daha iyiydi. Birde kafama bir şeye takıldı bu filmde;Zuckerberg sen Facebookun kurucusu değil misin?Filmin sonunda neden hala friend requestle uğraşıyorsun,admin girişi yok mu bu sitenin ya da ne bileyim yaz bir kod hemen arkadaşı ol,onu da biz mi öğretelim sana ;)
Beyazperde.com'da gezintiye devam etmek istiyorsanız çerezleri kabul etmelisiniz. Sitemiz hizmet kalitesini artırmak için çerezleri kullanmaktadır.
Gizlilik sözleşmesini oku.