Hesabım
    İçimdeki Yangın
    Ortalama puan
    4,1
    239 Puanlama
    İçimdeki Yangın hakkında görüşlerin ?

    50 Kullanıcı yorumları

    5
    18 Eleştiri
    4
    18 Eleştiri
    3
    5 Eleştiri
    2
    6 Eleştiri
    1
    2 Eleştiri
    0
    1 Eleştiri
    Sırala
    En yararlı eleştiriler En yeniler En çok eleştiri yazmış üyeler En çok takip edilen üyeler
    Ayşenur D.
    Ayşenur D.

    Takipçi 18 değerlendirmeler Takip Et!

    4,0
    9 Ağustos 2016 tarihinde eklendi
    Öncelikle olumsuz yönü ile başlarsam gereksiz fazla uzatılmış bir film.Son 10 dk için izlenmeye değermi değer.. spoiler:
    1+1= 1 edermi anlamaya çalışırken yüzümüze şakk diye vurdu acı son.. hadi cannımm dedirtti. sonu dumur eden ve sonrasında düşündüren bir film.. ağabeyin aynı zamanda baban..
    rudeonerudeone
    rudeonerudeone

    Takipçi 1.698 değerlendirmeler Takip Et!

    4,5
    30 Mart 2014 tarihinde eklendi
    Tokat gibi çarpan filmlerden. İzlediğim tüm filmlerinde takdir ettiğim, benim için farklı bir yerde duran Villeneuve beni yine şaşırtmadı. Güçlü oyunculuklar, çok çok başarılı zaman atlamalı, iç içe geçmiş kurgu, düzgün senaryo ve finale doğru sürekli yükselerek son dakikalarda tavan yapan heyecan, sürükleyicilik. Mutlaka öneriyorum. Sapına kadar gerçekçi, sizi içine alan ve bir şeyler hissettiren işlerden. Gözünüzü kırpmadan izleyeceksiniz. Başarısında kurgusunun önemi çok büyük, tekrar etmek gerek.
    Demirtas
    Demirtas

    Takipçi 888 değerlendirmeler Takip Et!

    5,0
    25 Nisan 2014 tarihinde eklendi
    Müthiş.. Hayatımda izlediğim en etkileyici filmlerden biri. Çok ağır bir girişten sonra sizi avuçlarının arasına alıyor ve bir daha bırakmıyor. Sarsıcı finaline gelene kadar size ayarı veriyor ve sonunda sizi olduğunuz yere çiviliyor. Çok bilinmeyen bir film olması ile birlikte kendi hayran kitlesini oluşturmaya şimdiden başlamış bir başyapıt bana göre. Sinema severim diyorsanız bu filmi izlemek zorundasınız.
    Ugur Tazegül
    Ugur Tazegül

    Takipçi 672 değerlendirmeler Takip Et!

    5,0
    22 Aralık 2016 tarihinde eklendi
    4 x 4 lük bir sinema başyapıtı
    Sinema, günümüzde Allah’ın Rab sıfatıyla tecellisinin farklı bir görünümüdür. Bazen hikmet, bazen ibret, bazen nefret uyandıran, negatif veya pozitif yönde insanı kuvvetle etkileyebilen değişik bakış açılarını aksettirebilmektedir. Aslında, görmeyi bilen göz için, Allah’ın bu âlemde kadîminden (ezelinden ve ebedinden) âşikâr ettiği hadiseler; hakikaten Allah’ı tanımak ve bilmek için iyi bir fırsattır.Her filmde bir hikmet görebilmek ârifin işidir. Aslında lüzumsuz görünse bile her çeşit film ve romandan pek çok ders alınabilir.Sinema, kitap gibi insana kendi hayat hikâyesini okur, beyaz perdedeki aynada kendi hâlini seyreden insan, başkasına gülüyor ya da ağlıyormuş gibi hisler duyar. Her devirde, insan, yaradılışın ve devrin ilmine göre farklı filmlerden zevk almıştır.Sinema, insanı kolaylıkla kendi hakikatine, hata ve doğrularına iletebilir. Gülün güzelliğini âşikâr eden, gülü görmeyi becerebilen gözdür. Filmlerdeki mânevi mânâları idrâk etmek seviyesine ulaşabilene ne mutlu. Bu pencereler ışığında gökyüzünden kayarak gelen bir yıldız '' İçimdeki Yangın ''.! Oldukça fazla sürpriz bozan içerdiği için hikayeye dair başka kelam etmek olmaz ama sinemaya hangi anlamı yüklerseniz yükleyin kayıtsız kalamayacağınız kadar güçlü bir film bu. Villeneuve sadece çok gerçekçi ve etkileyici setler oluşturup bunları kameraya çekmekle kalmamış. Seyircisini Marwan’ın ikizleri gibi konuşlandırarak ve cevaplanan her sorunun yerine daha büyüğünü koyarak finale kadar giden ve yükselen bir meraklı izleme sağlamayı da başarmış. Nefret ve aşk duygularının birbirine karışması ve diğerini beslemesini dert edinen güçlü bir senaryoya sahip ve 130 dakikalık süresinin tek bir anını bile boşa harcamayan saf bir sinema örneği… Mütevazı bir bütçeye sahip olan “İçimdeki Yangın” sinemanın görselleştirici etkilerini sonuna kadar kullanan inanılmaz bir film! Panzerlerin ve tankların çatışmaya gitmesi, yakılmış evler, Milislerin bir otobüs dolusu insanı kurşuna dizmesi, Marwan’ın küçük bir kızı kurtarabilmek için annesiymiş gibi yapması gibi tüm sekanslarda olabildiğince inandırıcı ve detaylı bir görsel çalışmaya sahip. Kanada’dan çıkıp gelen ve seyirciyi iki yakasından tutup sarsan filmi izlerken altı boş “Türk sineması son yıllarda çok gelişti canım” laflarını sorgulamamak imkânsız. İçimdeki Yangın’ı izledikten hemen sonra, bahsettiğim bu filmler bir anaokulu öğrencisinin, öğretmenine yaranmak için çizdiği yeteneksiz resimler gibi algılanıyor.İçimdeki Yangın da ne kadar taraf öyle değilmiş gibi görünse de aslında taraflı bir film. Hayali bir Arap ülkesinde (nedense ben hep Lübnan’a benzettim) Hıristiyan ve Müslümanlar arasında başlayan ve yükselen olaylar sırasında yaşanan acıları anlatırken filmin Hıristiyan olan başkarakter Marwan’a rağmen Müslümanların tarafını tuttuğu açıkça görülüyor. Ama yaşananları ve yaşayanları karikatürize etmeden, insan doğasının muktedirliğiyle açıklanan ve her anına pişmanlıkların sindiği bir taraf tutma hali bu… Yönetmen her şeyin faturasının Müslümanlara çıkarıldığı geleneksel anlayışı bozmak istemiş sanki.Sinemanın giderek ticarileştiği ve bir lunapark eğlencesine çevrildiği şu zamanlarda böyle filmlere her zaman rastlamak mümkün değil. Çölde bir vahaya rastlarcasına sevdiğim İçimdeki Yangın, işte tam da bu tarife uyan bir film.İzlerken boğazınızda kocaman bir yumruk oluşacak ama sonunda tamamen arınmış bir şekilde, huzur içinde gözlerinizi yumacaksınız…!! 10 / 9.0
    potasyum
    potasyum

    Takipçi 531 değerlendirmeler Takip Et!

    4,5
    6 Ağustos 2011 tarihinde eklendi
    Bu yangın sönecek türden bir yangın değil.İzledikten sonra 3 gün kendime gelememiştim.Sindirimi hemen olmayan bir film.Hassas bir bünyeniz varsa izlemeyin.Simon'un kız kardeşine 'bir artı bir bir eder mi' sözünden sonra o soğuk sessizliği hissedebiliyorsunuz.
    Engin Yüksel
    Engin Yüksel

    Takipçi 1.438 değerlendirmeler Takip Et!

    4,0
    19 Ocak 2015 tarihinde eklendi
    finaliyle insanı sarsan ve nefret dediğimiz kavramın ne kadar göz karartıcı bir his olduğunu gözler önüne seren müthiş bir film 8/10
    beck31
    beck31

    Takipçi 1.383 değerlendirmeler Takip Et!

    4,0
    25 Nisan 2011 tarihinde eklendi
    Söylecek şeyleri olan fazlasıyla etkileyici bir dram. Vizyona girdiğinde o az giren salonları bulup izleyin. 8/10
    MojoRising
    MojoRising

    Takipçi 380 değerlendirmeler Takip Et!

    3,5
    20 Nisan 2012 tarihinde eklendi
    2011 Oscar adayı olan bu filmin ilginç ve çetrefilli bir konusu var. Bu sizin ilginizi filmin sonuna kadar canlı tutuyor. Filmin sonu ise gerçekten şaşırtıcı ve tahmin edilemez adeta. Bütün bu iyi şeyler sanırım filmin kötü şeyleri de aynı zamanda. Yönetmen, finaline o kadar çok güveniyor ki geri kalan kısımları ''bitse de finale gelsek'' modunda. Filmin gelişme kısmında akılda kalıcı tek bir sahne (otobüs sahnesi) dışında hiçbir şey yok. Bu da bu kadar özgün bir finale sahip olan bir filmin klasik olmasını engelliyor ne yazık ki. İzleyip belki birkaç yıl sonra unutacağımız (finali hairicinde elbette) filmler sınıfına dahil edecek filmi sanırım zaman.
    Filmin diğer handikapı da başrol oyuncularının yetersizliği. Anne karakterini canlandıran Lubna Azabal dışındaki diğer bütün oyuncular çok zayıf. Özellikle de kızını canlandıran aktris filmin büyük bir yükü de onun omuzlarında olmasına rağmen bu rolün altında eziliyor. Bütün bunlarda haliyle filmin (hikayesi sebebiyle çok iyi bir film olabilecekken) çok iyi olmasını engelliyor. Yine de eli yüzü düzgün, en azından üzerinde kafa yorulmuş bir senaryosu olan bir film izlemek isteyen sinemaseverler filmi izlediklerinde tüm handikaplarına rağmen iyi bir film bekliyor onları. Klasik, başyapıt beklentisi gerçek dışı olur ama.
    ozzy-badd
    ozzy-badd

    Takipçi 831 değerlendirmeler Takip Et!

    3,5
    4 Ağustos 2011 tarihinde eklendi
    Ortadaki trajediyi - sürprizi erken çözdüm . Bunun sebebi , filmin sonunun sürpriz bitecegini daha önceden bilmemdi sanirim . Sürekli sürprizin ne olabilecegini düsündügüm için , oldukça erken çözdüm olayi ... Her neyse , Incendies çok iyi bir dram filmi . Etkileyici ve sert ... Herkes görmeli ... 5/3.5 ...
    throughout
    throughout

    Takipçi 367 değerlendirmeler Takip Et!

    4,5
    30 Nisan 2011 tarihinde eklendi
    Çok etkili bir film.. son derece akıcı ve işlediği ağır konuya rağmen oldukça sade bir anlatımı var yönetmenin.. bu da ajitasyondan kurtulmasını sağlıyor filmin.. oyuncuların her biri çok iyi.. film müzikleri yerli yerinde ve hoş.. tek bir eksik hissettim filmde.. ölümünden önce anne ve ikiz çocukların beraber nasıl vakit geçirdikleri, nasıl bir hayat sürdükleri pek anlatılmamış.. fakat bu tabiki çok ciddi bir sorun oluşturmuyor filmde.. sonuç olarak etkili, akıcı ve işlediği konuya göre oldukça naif bir film.. gerçek sinema filmlerinden biri Incendies.. 9/10
    NEÇİRVAN
    NEÇİRVAN

    Takipçi 84 değerlendirmeler Takip Et!

    2,0
    13 Şubat 2023 tarihinde eklendi
    Film bitene kadar durağan sıkıcı bir şekilde ilerliyor ardından film sonu seyirciyi etkilemeye çalışmış lakin başarılı olamamış, filmin içi boş. İyi ve kaliteli bir film, bir kaç çarpıcı sahne göstermeye çalışmakla olmaz. Film genel anlamda öyle abartıldığı kadar güzel değil. Fazla abartıldığını düşünüyorum.
    greenpyramid
    greenpyramid

    Takipçi 37 değerlendirmeler Takip Et!

    4,5
    30 Haziran 2011 tarihinde eklendi
    Son derece korkunç bir trajediyi farkli iki zaman ekseninde, savaslar ve yikimlar esliginde, sürükleyicilikle, ustalikla ve vurucu bir gerçeklikle anlatan; sok finaliyle de insani dumura ugratip altüst eden son yillarin en sahane filmlerinden. Kesinlikle kaçmaz.
    kemerlee
    kemerlee

    Takipçi 693 değerlendirmeler Takip Et!

    4,5
    21 Şubat 2012 tarihinde eklendi
    Aynı Irka ve aynı kültüre sahip insanların inanç farklılıkları nedeniyle, kardeşin kardeşi katlettiği 1975te başlıyan Lübnan iç savaşını fon olarak alarak, genç bir hıristiyan kadının bir müslümanı sevmesi ve hamile kalmasıyla ailesinin ismini kirlettiği nedeniyle sevdiği adamın öldürülmesini(kendisi ucuz kurtuluyor) ve o günden başlıyarak çektiği acıları, gördüğü katliamları, dehşeti fazlasıyla gerçekçi ve etkileyici şekilde bugünle paralel şekilde anlatıyor.Oyuncu performanslarından, yaratılan atmosfere, anlatıma kadar herşey dört dörtlük, bir çok sahnede(özellikle otobüs) boğazınıza bir düğüm takılıyor.Hele sonları insanı resmen dağıtıyor, gerçekler karşısında kelimeler kifayetsiz kalıyor.
    10/8,5
    theyurdal
    theyurdal

    Takipçi 550 değerlendirmeler Takip Et!

    1,5
    6 Ekim 2015 tarihinde eklendi
    çok ağır bir dram tmm kabul ediyorum ama beni hiç ama hiç etkilemedi sürekli birilerini arama çabası ve çok ağır dram benim içime işlemedi dolayısıyla kötü buldum filmi
    Turgay Buğdacigil
    Turgay Buğdacigil

    Takipçi 1.880 değerlendirmeler Takip Et!

    4,0
    27 Ağustos 2021 tarihinde eklendi
    “Incendies”; daha sonra “Prisoners” (2013), “Enemy” (2013), “Sicario” (2015), “Arrival “(2016) ve “Blade Runner 2049” (2017) gibi birbirinden iddialı işlere de adını yazdıran Kanadalı yönetmen Denis Villeneuve’un üçüncü uzun metrajlı sinema filmi…

    Kısaca senaryosu, Lübnan asıllı Kanadalı oyun yazarı Wajdi Mouawad’ın aynı adlı tiyatro oyunundan (2003) uyarlanan ve mülteci kökenli Kanadalı ikiz kardeşlerin, annelerinin vasiyeti üzerine ailelerinin tarihini keşfetmek üzere Orta Doğudaki anavatanlarına yaptıkları seyahat ve bu seyahat de yaşanan olaylar zinciri olarak özetlenebilecek filmin senaryosunu da Denis Villeneuve yazmış…

    Dünya prömiyerini, on gün arayla 3 Eylül 2010’da Venedik Film Festivali ve 13 Eylül 2010’da Toronto Uluslararası Film Festivalinde yapan film, Yabancı Dilde En İyi Film kategorisindeki Academy ödülü için Kanada’nın adayı olarak da yarışmış…

    6,5 milyon dolar gibi son derece mütevazı bir bütçeyle çekilen ve sadece 16 milyon dolarlık bir gişe yapabilen filmin, bu düşük gişe rakamına rağmen elde ettiği 8.2/10 (115.320 oy) ve 4.3/5 (17.683 oy) olan IMDB ve Rotten Tomatoes izleyici puanı ortalamalarıyla 7.9/10 (120 yorum) ve 80/100 (42 yorum) olan Rotten Tomatoes ve Metacritic yorum ortalamaları son derece çarpıcı…

    Gelin isterseniz IMDB 250 listesinde kendisine 125. Sırada yer bulan filmimize, her zamanki gibi önceliği yine oyuncu kadrosuna vermek suretiyle biraz daha yakından bakalım…

    Bu film, başrol karakterleri olan Nawal, Jeanne ve Simon Marwan’ı canlandıran Lubna Azabal, Mélissa Désormeaux-Poulin ve Maxim Gaudette için aradan geçen yedi yıla rağmen halen filmografilerindeki en iyi film olma özelliğini korumaya devam ediyor…

    Ne yazık ki, her üçü de bir daha böyle bir filmde oynama şansı bulamamışlar… Hâlbuki filmdeki performansları hiç de fena değildi…

    Benzer şeyleri filmin teknik kadrosu için de söylemek pekala mümkün… Bunun tek istisnası, Amman (Ürdün’ün başkenti) sokaklarına taş, toprak ve moloz yığarak iç savaş günlerindeki Beyrut’u yeniden canlandırmaya çalışan prodüksiyon tasarımcısı André-Line Beauparlant…

    Tabii bu arada, “The Fly” (1986), The Day After Tomorrow (2004) ve “Birdman or (The Unexpected Virtue of Ignorance)” (2014) gibi filmlerin özel efektlerinde de imzası olan Louis Craig ile “Gangs of New York” (2002), “The Lord of the Rings: The Two Towers (2002)”, “The Day After Tomorrow” (2004) ve “Arrival” (2016) ın da sanal efektlerine damgasını vuran Mathieu Raynault’un katkılarını da unutmamak lazım… Bu ikili, “Incendies” de de son derece başarılı bir iş çıkartmışlar…

    Ancak bize göre filmin en can alıcı kısmı hikâyesi ve kurgusu…

    Öyle ki, Arap kültürüne tamamen yabancı olan Denis Villeneuve’nun bu hikâyenin orijinal versiyonunun anlatıldığı ve bir başyapıt olarak nitelendirdiği “Incendies” isimli tiyatro oyununu 2004 yılında Montreal’deki Théâtre de Quat'Sous’da izlemesinden sonra, hikâyenin ana yapısına ve karakterlere sadık kalmasına rağmen, Wajdi Mouawad’ın da izni ile hikâyedeki bütün diyalogları değiştirdiği senaryoyu yazması ve filme uyarlaması tam beş yılını almış…

    Elbette bu, işin sadece hikâye ve senaryoya ilişkin kısmı… Bunun birde kurgu ayağı var ki, Villeneuve burada da, senaryoyu da bizzat yazmış olmanın sağladığı avantajla, flashbacklerle gittiği iç savaş günleri (1975 – 1990) ile bugünü zekice kurgulayarak ortaya son derece sıra dışı bir drama çıkarmış…

    Sonuç olarak, her defasında 131 dakikasının tamamını soluksuz izlediğimiz, arşivimizin de nadide parçalarından olan ve bazı sahnelerinde insanın yüreğini de parçalayan bu etkileyici film için puanımız 4 önerimiz ise, özellikle de nitelikli film peşinde koşanlar için “mutlaka izlenmeli” şeklinde olacak…

    Keyifli seyirler,

    Son bir not:
    Tüm hakları bize ait olan bu yorumun orijinali; bir başka mecrada tarafımızca, 15 Ekim 2018 günü saat 01.33’de yazılarak paylaşılmıştır...
    Daha Fazlasını Göster
    • En son Beyazperde eleştirileri
    • En İyi Filmler
    • Basın Puanlarına Göre En İyi Filmler
    Back to Top