Hesabım
    Av Mevsimi
    Ortalama puan
    4,0
    1686 Puanlama
    Av Mevsimi hakkında görüşlerin ?

    324 Kullanıcı yorumları

    5
    70 Eleştiri
    4
    127 Eleştiri
    3
    48 Eleştiri
    2
    59 Eleştiri
    1
    8 Eleştiri
    0
    12 Eleştiri
    Sırala
    En yararlı eleştiriler En yeniler En çok eleştiri yazmış üyeler En çok takip edilen üyeler
    Mca Mustafa Cevher Aydıner
    Mca Mustafa Cevher Aydıner

    1 değerlendirme Takip Et!

    5,0
    19 Aralık 2021 tarihinde eklendi
    Efsane kadro efsane film cem Yılmaz ve Şener Şen olduğu için izlemek istedim ve buna sonuna kadar degdi
    Sefa Gündüz
    Sefa Gündüz

    22 değerlendirmeler Takip Et!

    4,5
    22 Kasım 2021 tarihinde eklendi
    Gerek oyuncu kadrosu gerek senaryosu ile süper bir film. Şener Şen'in en iyi yaptığı son iş bence bu film bundan sonra yaptığı filmler pek iç açıcı değil. Cem Yılmaz gibi komedi üstadına farklı bir rol vermeleri riskli olmuş ama filmi izledikçe anlıyorsunuz ki Cem Yılmaz gerçek bir oyuncu her anlamda. Oyuncu kadrosu diyoruz sadece bu 2 isimden oluşmuyor tabiki Çetin Tekindor, Okan Yalabık, Serkan Keskin, Rıza Kocaoğlu gibi öyle usta isimler var ki sanki bir filmden daha fazlası gibi. Senaryosu da Yavuz Turgul gibi bir sanatçının elinden çıkınca bambaşka bir film olmuş. Film için tek bir sıkıntı çok melankolik bir havanın hakim olması. Filmi izlerken ister istemez hava hiç açmayacak mı diye düşünüyor insan.
    oscar
    oscar

    Takipçi 86 değerlendirmeler Takip Et!

    4,0
    12 Eylül 2021 tarihinde eklendi
    EFSANE! Harika bir Türk polisiyesi. Şener Şen'i görmek sevindirdi. Filmin oyuncu kadrosu yıldızlar geçidi. Senaryo da muazzam. Çetin Tekindor efsane oynamış. spoiler: sonunda cem yılmaz'ın ölmesine şaşırmadım.
    Filmi herkese tavsiye ederim.
    Muhammed Dalpalta
    Muhammed Dalpalta

    Takipçi 23 değerlendirmeler Takip Et!

    4,0
    11 Temmuz 2021 tarihinde eklendi
    Ana hikaye kendi seyrinde ilerlerken birden fazla yan hikaye ile senaryoyu desteklemek çok büyük bir iş. İdris, Ferman, Hasan sadece davada değil kendi hayat mücadelelerinde de bir hikaye yazıyorlar. Ve bunu yönetmen dolu dolu aktarabilmiş. Sadece üç ana karakter değil bütün karakterler kendilerine yeterince ekran süresi, diyalog ve olay bulabilmiş. Bunun ayarını tutturabilmek yine yönetmenin başarısı. Pamuk'un üzerinden töre geleneğini farklı açılardan ele almış ve eleştirmiş. Doğrudan Cem Yılmaz'ın ağzından yozlaşmış bazı geleneklere karşı eleştiri yapılmış. Yine Cem Yılmaz'ın oynadığı İdris karakteri üzerinden zararlı erkek tavırları ekrana taşınmış. Aynı durumu yaşayan ve buna zıt tepkiler veren iki karakter olan Battal ve Ferman ile vicdan muhasebesinin ne olduğunu anlatmak da ayrıca güzel bir durum. Görüntü yönetmenliği konusunda bazı eleştiriler getirilebilir. Renk filtresi seçimi ve kamera açıları bazı yerlerde göze batsa da filmin bütününde yaratılan atmosfer tutarlı ve etkileyiciydi. Bu oyuncu kadrosunu bir araya getirebilmek de büyük başarı. Cem Yılmaz, Şener Şen, Çetin Tekindor, Okan Yalabık, Rıza Kocaoğlu ve daha nicesi rolünün hakkını verebilmiş. Herkese tavsiye ederim.
    Gwaihir0
    Gwaihir0

    28 değerlendirmeler Takip Et!

    3,5
    13 Ocak 2021 tarihinde eklendi
    Tam anlamıyla efsane ötesi bir yapım. Bu film aslında güzel filmler çıkarma potansiyalimizin olduğunu da gösteriyor.
    Gürkan A.
    Gürkan A.

    Takipçi 165 değerlendirmeler Takip Et!

    3,5
    21 Temmuz 2020 tarihinde eklendi
    Film izlenmeli fakat sanki çok çabuk katil ortaya çıktı film güzel fakat o merak bulmaca hisse çok çabuk kayboldu
    Mediirs
    Mediirs

    Takipçi 23 değerlendirmeler Takip Et!

    2,5
    13 Temmuz 2020 tarihinde eklendi
    Pek çok cinayet, suç ve gerilim filmi izleyen biri olarak bu filmden çok keyif almadım. Cem Yılmaz ve Şener Şen hatırına izlenebilir. Beklentiyi çok yükseltmemek lazım ancak kötü bir film de değil tabi ki.
    Sarp Baran
    Sarp Baran

    Takipçi 137 değerlendirmeler Takip Et!

    4,0
    24 Ekim 2020 tarihinde eklendi
    Doğru düzgün Türk filmi istiyorsanız bu filmi izlemenizi öneririm. İzlediğinize hiç pişman olmazsınız.
    Hüseyin Onur Tokgöz
    Hüseyin Onur Tokgöz

    15 değerlendirmeler Takip Et!

    4,0
    13 Kasım 2019 tarihinde eklendi
    Türk sinemasınin gelmiş geçmiş en iyi polisiye filmi..Çetin Tekindor ve Şener Şen tam bir efsane.Cem Yılmaz da çok iyi oynamış..
    YasinOzyilmaz
    YasinOzyilmaz

    15 değerlendirmeler Takip Et!

    4,5
    22 Aralık 2018 tarihinde eklendi
    Kaliteli oyuncularla kaliteli bir film olmuş. Katil - polis hikayelerini severim. Aslında çok sevdiğimden dolayı bu tür filmlerde seçici davranırım. Filmde ufak tefek saçma şeyler bile gözüme batar. O yüzden filmin gerçekten başarılı olduğunu düşünüyorum. Hikaye olarak olağan üstü olduğunu söyleyemem. Klasik bir katil - polis dizisinde veya filminde bulabileceğiniz türden bir hikayesi var. Ancak oyunculuk olarak film çok iyiydi. Ayrıca filmde bana saçma gelen bir konu yoktu. O yüzden bu puanı hakettiğini düşünüyorum.
    Sarmaşık
    Sarmaşık

    Takipçi 5 değerlendirmeler Takip Et!

    4,5
    3 Şubat 2018 tarihinde eklendi
    Bugün 7.kez izlediğim bu filmden bir tane daha beklemek hakkımız değil mi? Yavuz Turgul Şener Şen Okan Yalabık Melisa Sözen Çetindor ve diğer tüm oyuncuları bir kez daha kutluyorum
    Serdar U
    Serdar U

    Takipçi 6 değerlendirmeler Takip Et!

    4,0
    22 Şubat 2015 tarihinde eklendi
    üstünden uzun bir süre geçmiş olmasına rağmen av mevisimi için söylenecek halen iyi bir şeyler olduğu kanısındayım bu zamana kadar izlememiş olanlar eğer izlemek istiyorlarsa mutlaka izlenecekler kısmında en başa almalarını söyleyebilirim.
    filmde oyunculuklarını beğendiğim şener şen ve çetin tekindor gibi 2 usta ismin yanında cem yılmaz muhteşem bir performans ortaya koymuş hikaye içinde olmasada olabilirmiş diyebileceğimiz bir okan yalabık var kendisini beğenirim fakat filmde çok arka planda kaldığını ve pek de gerekmediğini düşünüyorum asiye karakterine hayat veren melisa sözen rolünün altından rahatlıkla kalktığını da belirtiyim. diğer eleştirileri incelediğimde hikayede kopukluk ve bazı noktalarda atlamalar olduğunu belirtenler var bu durumu ben bakmak la görmek arasında ki fark ile açıklıyorum. filme tek eleştirebileceğim nokta battal ın kızını gördüğüm anda hikayenin nereye gideceğini anlamam oldu keşke katili filmin sonuna doğru bulabilseydim asit ömer daha sorgu odasında olaylar bildiğiniz gibi değil dedikten sonra hasta kızla birlikte sonuca vardım eğer bu sözleri söylemeden kızıda biraz daha sonlara doğru görseydik aklımızda daha çok soru ile finale gidebilirdik.
    sonuç olarak hiç bir filmlerini kaçırmadığım baş roldeki 3 kişinin gayet tatminkar bulduğum bu filmini izleminizi tavsiye ederim.
    sinema
    1 ziyaretçi
    3,0
    29 Ocak 2015 tarihinde eklendi
    Bay Eşkıya Yavuz Turgul'un son filmi 16 yaşındaki bir kızın katledilmesiyle başlıyor. Hikaye klasik bir katil kim filmi gibi dursa da bu cinayetin araştırılması sırasında cinayet masası polislerinin özel hayatlarında yaşadıkları filmi benzerlerinden az da olsa farklı kılıyor.

    Av Mevsimi'nin güçlü bir cast'ı var. Şener Şen, Cem Yılmaz, Okan Yalabık, Çetin Tekindor ve Melisa Sözen gibi isimleri bir araya getirmek önemli bir başarı. Ancak performanslar isimlerin gücüyle doğru orantıda değildi. Şener Şen ve Okan Yalabık ''idare etti''. İkisinin de daha iyi performanslarına tanık olmuştuk. Çetin Tekindor için yorum yapmayacağım çünkü bu kadar ünlü bir oyuncunun başrol olarak lanse edilmesi ve 1 saat ekranda görülmemesiyle ilgili ne yazsam spoiler'a girer. Bu tercih için inanınılmaz hatalı bir casting diyebilirim. Bunun benzeri hatalı casting'ler korku filmlerinin başrollerinde ünlü kullanımıyla gerçekleşir. Düşük bütçeli bir korkunun başrolüne bir ünlüyü koydunuz mu zaten senaryonun nasıl akacağını da izlemeden ele vermiş olursunuz. Hem filmi hem cast'ı kurtaranlar ise kağıtta zincirin en zayıf halkaları olarak görülen Cem Yılmaz ve Melisa Sözen oldu. Onların güçlü performansları filmi izlenebilir kıldı.

    Senaryoda kabul edilemeyecek hatalar vardı. Melisa Sözen'in canlandırdığı karakter Asiye'nin elektrik kesildikten sonra yaşadığı karakter değişimi ancak bir exorcism ile açıklanabilir. Ne buna meyil edildi, ne izleyenin buna hazırlanması sağlandı. Asiye'nin içine bir kötü ruh girdi ve Asiye 2 saatlik filmin 2 dakikası boyunca başka biri olmak zorunda kaldı. Aslında kızın hiçbir suçu yok. Bu kötü ruhun adı Yavuz Turgul. Asiye'nin bahsettiğim sahnesi senaryo bu şekilde devam etmeli diye film içindeki akla mantığa sığmayan 2-3 sahneden biriydi. Bir diğeri Pamuk'un annesinin öylesine muhabbet edilirken 25 saniye içinde kan vermekten bahsetmesi oldu. Ancak ve ancak bu sahne çok daha uzun tutulsaydı bu durum akla mantığa yatkın olabilirdi. Ve tabii yine Türkiye'de asla gerçekleşmeyecek Çetin Tekindor'un son sahnesi var. Lisansta 3. sınıfa giden sinema öğrencilerinin de yazdıkları senaryolar hep bu şekilde sonlanır. İşte bu 3 saçmalık yüzünden fena bir film olmayan Av Mevsimi'ni sevebilmem mümkün olmuyor. Pek derine inmeden her verileni alırsanız güzel bir film gibi gelebilir ancak üzerinde biraz düşününce kabul edilemez bir yapısı olduğunu fark ediyorsunuz. Ayrıca Ferman'ın eşi de Hasan'ın özel hayatı da çok havada bırakıldı. Filmin süresi biraz daha uzun tutulup hepsi bir şekilde bağlantılı hale getirilebilirdi.
    Furkan Y.
    Furkan Y.

    Takipçi 214 değerlendirmeler Takip Et!

    4,5
    26 Kasım 2014 tarihinde eklendi
    Herşeyden önce öyle bir oyuncu kadrosu ki filmin zaten kötü olmasını bekleyemiyorsunuz. Afişteki tüm oyuncular usta oyuncular benim için.Şener Şen ve Çetin Tekindor zaten birer dev. Kurgu da güzel olunca bu başarılı oyuncu kadrosuna vermişler malzemeleri, onlar da elinin lezzetini katmışlar yemeğe.Böyle kaliteli Türk filmi maalesef pek yapılamıyor. Kesinlikle izlenmeli.
    Tamerpaşa
    Tamerpaşa

    Takipçi 2 değerlendirmeler Takip Et!

    2,0
    1 Mayıs 2014 tarihinde eklendi
    Av Mevsimi ile birlikte şunu çok iyi anladım; Ustalar da yaşlanıyor !! Kimi zaman bu onlara yaramıyor değil hani…Clint Eastwood , Akira Kurosawa , Howard Hawks gibi yönetmenler, olgunluk çağlarında çok parlak filmlerle karşımıza çıkmışlardı.Ama Yavuz Turgul örneğinde de gördüğümüz gibi kimi zaman bu yaşlanma pek olumlu sonuçlar vermiyor.

    Av Mevsimi’nde bu yaşlanmayı fazlasıyla hissettim dersem yalan olmaz. Belki de bunun en büyük nedeni, Turgul’u Turgul yapan kendi sinemasının dışına fazlasıyla çıkmış olması diyebilirim. İlla ki yönetmenler, özellikle kendi tarzını yaratmış ustalar da, yeni sulara yelken açacaktır. Ama eski gemiyi terk ederken, yanında bir şeyler götürmeyi de ihmal etmemeliler diye düşünüyorum.İşte Yavuz Turgul bunu ne yazık ki gerçekleştirememiş. Yönetmenin bir zamanlar “ Muhsin Bey, Aşk Filmlerinin Unutulmaz Yönetmeni, Gölge Oyunu, Eşkıya,Gönül Yarası” gibi filmlerinde dünyayı,tüm çirkinlikleri, haksızlıkları, her zaman kaybetmeye mahkum insanları, acımasızlıkları gözler önüne serdiği trajedi yüklü başyapıtlarından sonra, Av Mevsimi bana illa da “modern” olmak isteyen, kendisini geri plana atıp oyuncularını gösteriş aracı olarak kullanan, soluğu ve heyecanını bir ölçüde tüketmiş eski bir ustanın filmi gibi göründü.

    Ne var ki, Turgul aslında az usta ve az zeki değ geçmiş filmlerinin gölgesinden sıyırmak ve güncel kılmak için hiçbir fırsatı kaçırmıyor.Şener Şen gibi bir ustanın yanına, yeni neslin belki de en çok sevdiği kişisi olan Cem Yılmaz’ı koyuyor. Bu buluşma Türk sinemasının en büyük buluşmalarından çok kişi de eminim ki benimle aynı şeyi düşünmüştür. Ama bu büyülü buluşma ne yazık ki Turgul’un modernize film yapma çabalarından nasibini fazlasıyla alıyor. Öyle ki Şener Şen gibi bir ustanın belki de en tutuk, en geride kaldığı,hatta “keşke oynamasaydı” dediğimiz filmi oluyor. Kısacası bu filmle “Şener Şen’e gerçekten yazık oldu” demekten kendimi alamıyorum.

    Uzakdoğu’nun en büyük yönetmen-oyuncularından olan TakeshiKitano ‘nun, geçmişte ülkesinin en ünlü stand-upçısı??? olduğunu kaç kişi biliyor bilemiyorum ama onun şimdi ki filmlerine ve çizdiği karakterlere bakarsak buna kimsenin inanamayacağı aşikar. Cem Yılmaz da bu filmle beraber komik adam karakterinden, sert adam karakterine doğru U dönüşü yapıyor ve kırılganlıkla delilik arasında bir yerlerde duran bir kimliği canlandırıyor. Belki de yönetmenin filmle ilgili en büyük artısı bu oluyor. Ama bu artı maalesef düşüncede kalıyor. Çünkü Cem Yılmaz, mevkii dışında oynatılan futbolcu gibi rolünde çok fazla sırıtıyor. En sert olduğu sahnelerde bile her an kameraya dönüp “ceee!!” diye mimik yapacakmış izlenimi veriyor. Hele ki vurulma sahnesindeki akıllara zarar oyunculuğu gerçekten yinede sert rollerin adamı olması konusunda denemede bu kadar aksamış olması normal. Bu tarz rolleri oynadıkça, kendini yeni yeni kimliklere soktukça, iddia ediyorum ki geleceğin Şener Şen’i olacaktı lafın kısası benim için Şener Şen’in veliahdı olabilecek tek aktör Cem Yılmaz’dır.

    Klasik polisiye filmlerin giriş kısmı nasıldır bilirsiniz.Önce bir ceset bulunur daha sonra katilin peşine birileri düşer… Av Mevsim’de aynı bu çizgide başlıyor. Bu sefer ceset değil, kesik bir el bu el yabancı filmlerde gördüğümüz, kesik ellerin çok ötesinde bir el.Yıl olmuş 2010... Yabancılar kıyamet filmi çekiyor, yerin altını üstüne getiriyorlar ama biz daha kesik bir eli bile inandırıcı yapamıyoruz. El el değil sanırsınız Roberto Carlos’un baldırı. Sözüm ona bir de kadın eli. İşte bu el, bütün ekibin hayatını sözde değiştiriyor. Bundan sonra olaylar öyle bir gelişiyor ki, ne nedir, kim kimdir daha biz anlamadan perde de akıp gidiyor. Yavuz Turgul, ilk defa bir filminde bu kadar çok yan karaktere yer vermiş hiçbiri senaryonun kopukluğu nedeniyle dişe dokunur bir katkı sağlayamıyor. Okan Yalabık’ın oynadığı Hasan karakteri hem oyunculuk hem de işleyiş bakımından tam bir felaket. Yalabık’ın “haç kafilesini kaybetmiş hacı gibi” şaşkın şaşkın dolaşması izleyenleri bir yerden sonra sıkı Sözen, İdris’in eski karısı Asiye rolünde sade bir oyunculuk çıkartı İpek ve Murat Serezli Amir rollerinde artık bu tarz filmlerin klişeleşmiş karakterlerini (sürekli herkese bağıran polis şefleri) başarıyla canlandırıyorlar. Battal Çolakzade rolü ile Çetin Tekindor, bir kere daha şiveli konuşmasıyla perdeye geliyor. Şivesiz konuşmasını bilmesem, hep şiveli konuştuğunu sanacağım. Neden hep şiveli konuşan karakterleri canlandırıyor anlayamıyorum. Tekindor kısa rolüne rağmen filmin en güzel sahnelerinden birine imza atıyor. Şener Şen ile evin bahçesinde karşı karşıya geldikleri sahne… İki avcının karşılaşması, doğrusu oldukça etkileyici… İki adamın da gerçek anlamda birer dramı ve onları çok iyi tanımamızı, giderek sempati duymamızı gerektiren birer öyküleri var. Ancak Turgul’un senaryosu ne yazık ki buna müsaade etmiyor. Film genelde beklenen yönde, öngörülebilecek gelişmelerle ilerliyor. Böyle olunca Şen ile Tekindor’un ayaklarına pranga vurulmuş gibi oluyor. İkisi de karşılıklı döktürecekleri bir filmde, bir adım bile ileri gidemiyorlar.

    Film bu tür filmlerin öngördüğü tuzakların hepsine düşüyor dersek yeridir. Gerçeklik duygusu zedelenmese de, yapay etkiler sağlama kolaycılığına sıkça baş’in karısı ile problemleri, Hasan’ın çömezliği ve giderek ruhsal durumunun bozulması, sürekli dırdır eden amirler ve daha 30. dk. da tahmin edebildiğimiz, sözde sürpriz son. Bütün bunların yanına kameranın, müziğin ve kurgunun hikayenin özünü ikinci plana düşürmesini de eklersek elde çok fazla bir şey kalmıyor.
    Türk sinemasına doğrusu pek unutulmayacak yenilikler armağan etmeyen bu modernize Yavuz Turgul filminin elbette alkışlanacak öğeleri de var. Bunların başında, usta görüntü yönetmeni Uğur İçbak’ın nefis görüntüleri geliyor. Fotoğraf tadında ki kareleri, solgun renk kullanımı çok başarılı. Özellikle Cem Yılmaz’ın yemekte söylediği Karadeniz türküsü, şimdiden Türk sinemasının en güzel karelerinden birisini oluşturmuştur. Bir diğer unsur, sanat yönetmenliği… Beyoğlu,büyük yüksek tavanlı tarihi evler,gece kulüpleri… Bütün bunlar Turgul’un geçmişini filme yansıtan yegane şeyler. Bütün filmlerinde olduğu gibi sanat yönetmenliği her zamanki gibi çok başarılı. Ve filmin müzikleri… Müzikler yer yer filme klip havası katsada çok başarılı olmuş diyebilirim.

    Uzun lafın kısası Av Mevsimi, sık sık devamlılığı kesilen,anlatımı bütünlenememiş, pek başarılı olmayan bir film denemesi. Türünün en başarılı örneklerini çıkartan Uzakdoğu sinemasından da, Hollywood’ un klasikleşmiş polisiyelerinden de çok ama çok uzakta. Filmin sonlarına doğru tek düşüncem “film bitse de kendimi dışarı atsam; ulan bir de bu saatten sonra dolmuş bulabilir miyim? “ oldu.

    Umarım Yavuz Turgul kendi tarzını değiştirmeden ve bir 5 yıl daha bizleri bekletmeden , tekrar beyaz perdeye döner.
    Daha Fazlasını Göster
    • En son Beyazperde eleştirileri
    • En İyi Filmler
    • Basın Puanlarına Göre En İyi Filmler
    Back to Top