Hesabım
    Hayalet Avcıları: Öteki Dünya
    Ortalama puan
    3,6
    34 Puanlama
    Hayalet Avcıları: Öteki Dünya hakkında görüşlerin ?

    4 Kullanıcı yorumları

    5
    0 Eleştiri
    4
    0 Eleştiri
    3
    2 Eleştiri
    2
    1 Eleştiri
    1
    1 Eleştiri
    0
    0 Eleştiri
    Sırala
    En yararlı eleştiriler En yeniler En çok eleştiri yazmış üyeler En çok takip edilen üyeler
    Mert H
    Mert H

    Takipçi 1.254 değerlendirmeler Takip Et!

    2,5
    26 Ocak 2022 tarihinde eklendi
    Serinin hayranlarını tatmin edecek fakat normal düzeydeki izleyiciler için sıkıcılık düzeyi giderek artan sahnelerde dolu bir film. Eski serinin çocuk versiyonunu ele almaya çalışmışlar fakat işin içine Stranger Things havası girmiş. Beklentisiz izlenebilir.
    Turgay Buğdacigil
    Turgay Buğdacigil

    Takipçi 1.873 değerlendirmeler Takip Et!

    3,5
    1 Ocak 2022 tarihinde eklendi
    Senaryosunu da, Dan Aykroyd ve (bu filmin bizzat kendisine ithaf edildiği) Harold Ramis'in (1944 - 2014) orijinal hikayesinden (1984) uyarlayarak Gil Kenan ile kafa kafaya vererek yazan Jason Reitman'ın yönetmen koltuğunda oturduğu "Ghostbusters: Afterlife", fantastik bir "dramedy" (drama - komedi) olarak geliyor karşımıza...

    Gelin isterseniz, 75 milyon dolarlık bir bütçe ile çekilen ve Netflix platformunun başarılı dizilerinden "Stranger Things" i (2016 - 2022) beğenen ebeveyn sinemasever dostlara "ailecek" de izleyebileceklerini gönül rahatlığı ile belirtebileceğimiz; görsel efekt ve yeşil perde teknolojilerinin dibine vurulduğu, göz yaşartabilecek nitelikteki finalinde, duygusal sahnelerin de yaşanacağı bu filme biraz daha yakından bakalım...

    Başlamadan, anlatılanların daha iyi anlaşılabilmesi için "Ghostbusters" serisinin bütünü ve serinin "şimdilik" son halkası da olan bu filme ilişkin küçük ama "kritik" hatta "kilit" bir rol olarak değerlendirilebilecek önemdeki bir bilgi notunu da paylaşalım istiyoruz...

    Şöyle ki, New York merkezli "Ghostbusters" operasyonundaki isimlerden Egon Spengler, arkadaşları Dr. Peter Venkman (Bill Murray), Dr. Raymond "Ray" Stantz (Dan Aykroyd) ve Dr. Winston Zeddemore'u (Ernie Hudson) küstürmek pahasına yalnız bırakarak , pek çok alet ve edevatın yanı sıra efsanevi otomobilleri Ecto-1'i de yanına almak suretiyle Oklahoma Summerville'deki, arazisinde ürün yetiştirmekle uğraşmadığı bir çiftliğe yerleşmiştir...

    İşte geçirdiği kalp krizi (zannedilen bir dizi doğaüstü etkileşim) sonrasında hayatını kaybeden bu Egon Spengler'ın, yıllardır ayrı yaşadığı kocasından boşanmış olan kızı Callie (Carrie Coon) parasız kalıp, kiracı olarak oturmakta olduğu apartman dairesinden çıkartılınca; çocukları (yukarıda sözünü ettiğimiz "Stranger Things" in Mike Wheeler'ı Finn Wolfhard'ın canlandırdığı) 15 yaşındaki Trevor ve (yeni bir Millie Bobby Brown yahut da Emma Watson olup olamayacağını yakında öğrenebileceğimizi umduğumuz Mckenna Grace'in oynadığı) 12 yaşındaki Phoebe ile beraber babasının Summerville'deki çiftlik evine göçmek zorunda kalırlar...

    Eve girer girmez yaşanan şiddetli bir depremin ardından ilk ziyaretçileri de, kendilerine beş parasız ve borç içinde debelenerek öldüğünün haberini verecek olan Egon'un yakın arkadaşlarından Janine Melnitz (Annie Potts) olur...

    Neyse...

    Ertesi gün Phoebe, kendisini ortaya çıkan esrarengiz ölüm vakaları sebebiyle kapatılan, yörenin okültizme de merak salmış olan en varlıklı insanı Ivo Shandor'ın (J.K. Simmons) sahibi olduğu, antik bir mabedi andıracak şekilde tasarlanarak inşa edilen Shandor madenine götürecek olan Podcast (Logan Kim) ile tanışacağı yaz okuluna başlar...

    Öğretmenleri de aslında bir sismolog olan ve jeolojik yapısı nedeniyle Summerville'deki, manasız bulduğu sarsıntılara kafa yoran Gary Grooberson'dır (Paul Rudd)...

    Trevor'a gelince...

    O da, Spinners adındaki bir burgerci de bulaşıkçı olarak işe başlamıştır...

    Bu arada Phoebe, "görünmeyen bir varlık" ile satranç oynarken, eve geldikleri ilk gün dedesinin koltuğunun altında bulduğu, hayaletleri tespit etmenin yanı sıra paranormal aktivitelerin yoğunluğunu ölçmekte de kullanılan P.K.E Metre de, hareketlenerek çalışmaya başlar...

    Aynı "görünmezce" Phoebe, dedesinin evin tabanını örten parkelerin arasına gizlediği; aslında içindeki hayaletle birlikte "ebediyen gömdüğü" hayalet tuzağını bulup çıkartmak üzere yönlendirilmektedir...

    Tabii Phoebe, o tuzağı bulup çıkartmakla kalmaz ve Podcast'e göstermek amacıyla okula da götürür...

    Cihazı seksenli yıllardaki "Ghostbusters" filmlerinden anımsayarak tanıyan Bay Grooberson, çalışıp çalışmadığını test etmeye kalkışınca, tutuklu haldeki hayalet serbest kalarak, gizleneceği Shandor madenine doğru havalanarak uzaklaşıverir...

    Öyle ki, aynı esnada araçlarına atlayan Trevor ile burgercideki mesai arkadaşları Lucky (Celeste O'Connor), Skittles (Shawn Seward), Zahk (Billy Bryk), Swayze (Sydney Mae Diaz) ve Reseda (Hannah Duke), madenin yer aldığı aynı dağlara doğru tırmanmalarının neticesinde, o yaratıkla neredeyse burun buruna gelirler...

    Elbette tam anlamıyla bir merak küpü olan teknoloji tutkunu Phoebe, kendisini koruyup kollayan "görünmez" varlığın da yardımlarıyla; bir hayalet avcısı olduğunu öğrendiği dedesinin çiftliğindeki araştırmalarını sürdürmekte hatta bulduğu eski cihazları onarmasının ardından Podcast ile beraber test de etmektedir...

    Sakın kimse, anneleri Gary ile takılırken, Trevor'da sadece gezip tozuyor diye düşünmesin...

    Boş durmayan Trevor'da, dedesinin ön kapılarında "Ghostbusters" arması da bulunan Ecto-1 adındaki tam donanımlı Cadillac'ını çalışır hale getirmiş ve yolda rastladığı Phoebe ile Podcast'i de yanına alarak öğüttüğü metalleri mermi biçiminde püskürten bir hayaletin peşine düşmüşlerdir...

    Dakika 60...

    Geride sizleri, heyecanın giderek artacağı ve akıllardaki tüm soruların eksiksiz olarak yanıtlanacağı 64 dakikalık bir bölüm daha bekliyor olacak...

    Keyifli seyirler,
    Aytac Aksoy
    Aytac Aksoy

    13 değerlendirmeler Takip Et!

    1,5
    7 Mart 2023 tarihinde eklendi
    Keşke filmleri tadında bıraksalar sürekli eskilerden medet umuyorlar sonra berbat ediyorlar !!!
    Daha çok söyleyeceklerim var fakat burda yayınlamazlar
    Bay ?
    Bay ?

    21 değerlendirmeler Takip Et!

    3,5
    8 Ocak 2022 tarihinde eklendi
    Konu bakımından genel olarak 1984 yapımı ilk filmin omurgasına oturtulmuş bir film olmuş. Yani aynı düşman ile karşı karşıyayız. Bu yönden filmin bağlantısını sevdim diyebilirim. Jason Reitman babasının büyüklere göre yaptığı filmi, karakterleri minimize ederek (bir zıtlık söz konusu, örneğin baş karakterlerin küçük olması ve minik maşmelovumuz gibi) biraz küçüklere göre yapmış sanki. O yüzden film sonlara kadar ''It'' benzeri bir hava ile gidiyor, komedi unsurları ön planda olarak tabii. (Finn Wolfhard bu konuda yabancılık çekmemiştir herhalde.)

    Benim gibi ileri yaşlardaki seyircilerin hatıralarını ve hafızasını canlandırdığı için hoş bir filmdi. Ancak yeni izleyiciler için ise yerinde geçmiş hatırlatmaları ile bu açığı biraz olsun kapatmış diyebilirim. Eski kadroları görmek güzel, yeni küçük karakterler ise fena sayılmaz. Özellikle Mckenna Grace dahi kız rolünde tecrübeli olduğu için iyi iş çıkartmış. (Chris Evans ile oyandığı Gifted filminden bahsediyorum. Bu arada güzel film.) Olivia Wilde ise ilk filmdeki karaktere iyi benzemiş hani. Paul Rudd ise eh işte.

    Ancak ufak handikapları da yok değil. Özellikle bu ebeveyn bağlantısının daha bir kuvvetli aktarılmasını, eski karakterler ile birleşiminin daha iyi olmasını beklerdim açıkçası. Bir de her şey normalmiş gibi davranışlar veya verilen tepkiler (bu gün çocuklarınla hayalet gördük ama olsun önemli değil biz seninle yemeğe çıkalım ve ben sana biraz bilim zırvalayım gibi.) biraz filmi basitleştiriyor ve sizi filmden soğutuyor, en azından benim için böyleydi.

    Ben genel olarak severek izledim. Özellikle son sahneyi çok beğendim. Sondaki post-credits sahneler ise bazı açıkları kapatmak adına iyiydi. Bir devam filmi olabilirmiş gibi bir hava yarattı ancak bu gişeye bakar. İzleyenleri pek üzmeyeceğini düşünüyorum. İyi seyirler...
    Daha Fazlasını Göster
    • En son Beyazperde eleştirileri
    • En İyi Filmler
    • Basın Puanlarına Göre En İyi Filmler
    Back to Top