Sinema tarihinde çok az yönetmen, Michael Haneke kadar filmlerini seyircisi için çekmiştir. Filmlerini birer seans gibi tasarlayan, seyircisini varoluşçu bir teste sokan hınzır bilim adamı gibi. Haneke filmi izlemek belki bu yüzden yorucu. Derdi seyirciyle, insan denen meçhulle olan bir sinemacı karşımızdaki. Kolayca sapabileceği anlaşılmama yoluna değil, anlaşılma yoluna baş koymuş, filmlerini anlaşılması için çeken bir isim..Unutuş barışın fiyatıdır, demişti Eduardo Galeano. Toplumsal bellek, geçmişle hesaplaşma, suçları bastırma, görmezden gelme, bencillik, bilinçaltı. Felsefe ve psikoloji okumuş bir sinemacı olarak, Haneke yine, önceki bazı seanslarından bildiğimiz numaralarını sergiliyor. Kentte yaşayan, ortalamanın üzerinde gelire sahip bir aile, iletişimsizlik, birdenbire ve nedensiz şiddet, kolayca dağılan bağlar. Neyse ki bu kez röntgenlememize izin verilen aile, Ölümcül Oyunlar
Eleştirinin tamamı