Indiana Jones ve Kristal Kafatası Krallığı eleştirileri

Keşke seriyi tadında bıraksalardı... Film kendini izlettiriyor fakat 185 milyon $ bütçe harcanmış bir yapım gibi durmuyor. Dağ fare doğurdu resmen.... Spielberg film içerisinde geçmiş yıllarda fenomen olmuş bazı sinema filmlerinede göndermede bulunmuş. Bunlar E.T. , Tarzan ve James Deanin motosiklet tutksunu ve saç şeklini Shia La Beouf üzerinde empoze etmesi gibi.... Serinin en cılız filmi olmuş. Bence Lukas film şirketi servetlerine servet katmak amacıyla filmi yapmışlar. Hayalkırıklığı..

Indie, 2000 ler sinemasını da etkiliyor...

ömrünü nazilere karşı mücadele etmekle geçiren indiana jones bu kez ruslara karşı kutsal bir savaş vermektedir.Çünkü ruslar mistik bir gücü ele geçirerek bütün dünyayı kendilerine benzetmek kendi rejimlerini dünyaya yaymak istemektedirler.Ve bu olmaması için savaşılması gereken bir durumdur.Halbuki aynı şeyi ABD yaptığında hepimiz onları alkışlamalı ve minnet duymalıyız.Çünkü onlar dünyayı özgürleştirmenin peşindeler.saçmalıyorum dimi bu sadece bir film(!)O zaman eski serileri aratan ve son yıllardaki pek çok aksiyon macera filminin çok çok gerisinde kalan bir film olduğunu söylemek gerekir.Ayrıca İndiana jones jr. serisine de göz kırpıyor.Ama anlaşılan baba jones,Demirel gibi şapkayı kaptırmaya pek meraklı değil.

Nerede o eski İndiana Joneslar..

Beyazperdenin büyülü yolculuğunda kimi filmlerin süper kahramanları olağanüstü güçleriyle bizlerin ilgisisini çekerken, james bond ve indiana jones gibi kahramanlarda atıldıkları macereda kendi hünerlerini gösteriyorlar. Ben james bond ile indiana jones filmlerini hep birbirine benzetirim küçüklüğümden beri, bunun sebebide sanırım ikisinin amaçlarının ortak olması. James bond, içinde yaşadığımız dünya ile ilgili yani daha güncel olabilecek maceralara atılırken, indiana jones filmleri daha mistik ve fantastik, hayal gücümüzü zorlayan maceralar peşinde koşuyor. İki serininde tek ortak yani filmlerin çok abartılı olması...İndiana jones devam filmi çekileceği haberlerini yine beyazperde bize duyurmuş bizi çok mutlu etmişti. Ama o dönemler steven spielberg o kadar yoğunduki kafasında bir çok film projesi vardı ve hangisini daha önce çekmek istediğini sanırım kendiside bilmiyordu. Sonunda munich, war of the worlds derken indiana jonesu bizlere sunmayı başardı. İndiana jones bu seferki macerasında mistik güçleri olduğuna inanılan kristal bir kafa tasının esrarını araştırmaya başlıyor. Bunun yanında bu güce erişmek isteyen rus ordusuyla amansız bir mücadeleye girişiyor. Amerika, rusya ve uzaylılar gibi birbirine aşina olmuş kavramları film en iyi şekilde kullanarak bildiğimiz malzemeden hiç ummadığımız sahneler yaratılmış. Hikaye o kadar başarılı bir şekilde kurgulanmış ki hem film oldukça hızlı bir tempoda ilerliyor, hemde hikayeyi düz bir şekilde izleyiciye aktararak seyircinin fazla düşünmesine gerek kalmadan macerayı sonlandırıveriyor. Ben artık bu ve bunun gibi filmlere izleyicinin kafa yormaktan ziyade eğlenme amacıyla geldiğini ve eğer bir devam filmi daha olacaksa çok iyi yazılmış bir senaryoyla çekilmesini ve son olarakta izleyicinin hangi filmleri devam ettireceklerini çok iyi seçmesi gerektiğine inanıyorum. Film oyuncuların performansıyla ayrıca beni mutlu etti. Harrison ford ne kadar yaşlı görünürse görünsün indiana jones karakteri daha da üzerine oturuyor. Eminim ki önümüzdeki yıllarda harrison ford yine bir indiana jones filmiyle çıkacaktır karşımıza. Filmin bir diğer önemli oyuncusu cate blanchetta söyleyecek söz bulamıyorum. Son yıllarda o kadar farklı işlerde yer aldı ki her birinde ayrıca bizleri kendine hayran bıraktı, o güzel yüzü kimi zaman bizlere amerikalı bir müzik sanatçısını, kimi zaman ingiliz kraliçesini ve son olarakta rus albay rolünde olağanüstü bir performansla ne kadar mükemmel bir oyuncu olduğunu kanıtladı. Karen allende indiana jonesin eski eşi rolünde çok sempatik görünürken, Shia labeouf; transformersden sonraki ilk büyük işinde gayet başarılı.Dünyadaki en kutsal hazinenin bilgi olduğunu vurgulayan bu başarılı devam filmi, izleyici tarafıdan gördüğü yoğun ilgiyi fazlasıyla hak ediyor...

indiana jones aksiyon macera türündeki önemli efsanelerden biridir sinema tarihinde.seri belli dönemlere damgasını vurmuştur.yıllar sonra pek çok aksiyon serisi gibi kendini bize tekrar hatırlatan bir macerayla geri dönüyor.son dönemde rambo,rocky,terminatör gibi pek çok örnek görmüştük ve neredeyse hepsi biraz hayal kırıklığı barındırıyordu.bence indiana jones o kadar da kötü geri dönmedi,film tam bir eğlencelik spielberg filmi olmuş.önceki filmlerin seviyesine ulaşamadığı bir gerçek ve zaten ulaşması da pek beklenemezdi.harrison ford yine kıyafetlerine,şapkasına,kamçısına yakışıyor,bu kez yanına gençlerden spielbergün gözdezi shia labeoufü de alıyor.o da rolüne yakışmış diyebiliriz,sırıtmıyor.tabii bir de harika cate blanchettımız var,her rolüne kendisini çok yakıştıran.kısacası indy hayranları bence inanılmaz pişman olmazlar,yeni tanışanlar da sıkıcı olmayan eğlenceli bir macera izlerler.mükemmel şeyler beklemeden,önceki filmlerle karşılaştırma ihtiyacı hissetmeden izlenirse daha çok beğenilir bence.

Gerçekten Steven spielberg ve Harrison forda yakışır bir film olmuş.Filmde ne ararsanız var aksiyon,macera,komedi.Serinin en iyisi olmasada harikulade bir film olmuş.Harrison fordda ilerleyen yaşına rağmen çok iyi bir performans sergilemiş.İzlemeyenlere öneririm 9/10

Beklentilerimin altındaydı .. sıkıldığım yerler bile oldu , bahsedildiği gibi dört dörtlük bir film değil arkadaşlar fazla birşey beklemeyin bence .. 10/7

Ben beğendim şahsen. Bu yaşta bu performans. Tamam zor roller değil çoğu da dublörlük Ama Ford -kamçılı adam bu seriyle bütünleşmiş. Haa şunu diyeyim ve her zaman derim şu 3-4 puan veren arkadaşlar demek ki bu tarz yüzlerce film izliyorlar ki düşük puan veriyor. Bu sene bu tarzda kaç film izleme şansımız oldu. Ve izlediklerimiz içinde en iyisi Indıana jones değil miydi? Sadece kurgu kısmı zayıf geldi. Konusu başka ne olabilirdi düşünmek lazım. Yani serinin 4. filmi ve zaten güzel konulara değinilmişti. Fordun oğlu filme ayrı bi güzellik vermiş...10/8

Steven Spielbergün başarılı yönetmenliğiyle dikkat çeken Indiana Jones 4:Kristal Kafatası Krallığı,teknik olarak çok iyi çekilmiş ve çok iyi yönetilmiş bir film.Görsel açıdan da fazlasıyla tatmin edici.Kamera hareketleri her Spielberg filminde olduğu gibi yine çok ustaca.Aksiyon sahneleri de çok başarılı.Ancak aksiyon sahneleri demişken şunu söylemeden de geçmeyiz.Bu abartılı aksiyon sahneleri en az ikinci film kadar mantıktan çok ama çok uzaktalar.Jones ve diğerleri hayatta kalmalarına imkan olmayan pek çok macerada bir şekilde neredeyse burunları bile kanamadan kurtulmayı başarıyorlar.Ama zaten bu film serinin önceki filmlerinde olduğu gibi gişe amaçlı bir eğlence filmi.Bunu da layıkıyla yerine getiriyor zaten.Hiç sıkılmadan güzel ve keyifli bir 2 saat geçiriyorsunuz.Indiana Jonesun önceki maceralarında ezeli düşmanları Almanyanın Nazileri iken bu son filmde İndinin en büyük düşmanları komünist Sovyet Rusya,daha doğrusu KGB ajanları.Rusların bu filmden çok rahatsız olacaklarından hiç şüphe yok.Ancak film tam bu arada şunu demek istiyor dolaylı olarak,biz Almanları değil Nazi Almanları düşman olarak gösteriyoruz,bu filmde de Ruslar değil KGB ajanı-komünist Ruslar filmin kötüleri.Bu noktada yapımcıların ne kadar inandırıcı olduklarını artık size bırakıyorum.Ama film ABDnin 1950lerdeki komünist paranoyaklığını da eleştiriliyor.Muhteşem özel efektlerle süslü Indiana Jones 4:Kristal Kafatası Krallığında,Harrison Ford 66 yaşında olmasına rağmen hemen hemen formundan hiçbir şey kaybetmemiş gibi görünüyor.Güzel espirileriyle de film güldürmeyi başarıyor bu arada.Jurassic Park,Kayıp Dünya ve Dünyalar Savaşı gibi ses getiren,başarılı Spielberg filmlerinin senaristi David Koepp bu Spielberg filminde de iyi bir senaryo yazmış.Ama senaryo da bir acelecelikte sezilmiyor değil hani.Steven Spielberg uzaylılara kafayı fazlasıyla takmış durumda.İndinin bu macerası içinde hikaye uzaylılar üzerine kurulmuş.Gerçi Stevenın uzaylılarla ilgili çektiği filmler hep en iyi, kültleşmiş bilimkurgu filmleri olmuştur.Doğrusu spielbergün bu takıntısı benimde çok ama çok hoşuma gidiyor.İlk film "Kutsal Hazine Avcıları" ile paralel benzerlikleri olan serinin bu son filmi mutlaka görülmeli.

İlk üç filmi aratsa da, Indy ruhundan fazla bir şey kaybetmemiş. Serinin tadını kaçıracak bir film asla değil. Indy severlerin izlemesi gerekir.

bence diğer filmlerde aynı ayarda olan ve sürükleyici bir film olmuş burada aldığı puandan daha iyisini hak ettiğini düşünüyorum.konusu biraz garip olmuş olsada indiana filmlerin hepsi bu şekilde idi ve bana kalırsa ford yaşına göre çok güzel bir iş çıkarmış ve her an sürükleyici merak uyandırıcı bir film olmuş.sonunda güzel şekilde bağlanmış bence tatmin edici bir devam film olduğunu söyleybilirim...

indiana jones serisini sevmeyen bir insana bu filmi sevdiremezsiniz.sevenler bile sanırım tam tatmin olamamıştır. ama herşeye rağmen tekrar yeni macera güzel oldu.hayli özlemişiz.keyifli vakit geçirmek adına raahatlıkla izlenebilir 7/10

Hala eski Indian tadında. Indiana jones hayranları muhakkak izlemeli. 2008 versiyonuda diğerleri gibi güzel.

Yinede güzel bir yapımdı. Senaryo yetersiz olabilir doğrudur önceki ilk üç yapım tabiki en iyileriydi. Spielberg & Lucas amcalardan bu kadar sene sonra daha iyisini beklerdim doğrusu (Indiana Jones IV duyrulduğundan beri kaç senelerimiz geçti yahu).. Eh işte diyelim bu son filmde seriye biraz olsun yakışmış (tam olmuş diyemeyiz tabiki) efektler, aksiyon yerinde kullanılmış sıkılmadan izlersiniz...