Hesabım
    Jungle Cruise
    Ortalama puan
    3,8
    58 Puanlama
    Jungle Cruise hakkında görüşlerin ?

    4 Kullanıcı yorumları

    5
    0 Eleştiri
    4
    0 Eleştiri
    3
    3 Eleştiri
    2
    0 Eleştiri
    1
    1 Eleştiri
    0
    0 Eleştiri
    Sırala
    En yararlı eleştiriler En yeniler En çok eleştiri yazmış üyeler En çok takip edilen üyeler
    User674
    User674

    Takipçi 141 değerlendirmeler Takip Et!

    3,5
    6 Eylül 2021 tarihinde eklendi
    Filmin çok özel bir yanı yok ama gömülecek bir filmde değil çok birşey beklemezseniz keyif alırsınız ben keyif aldım
    Mert H
    Mert H

    Takipçi 1.257 değerlendirmeler Takip Et!

    1,5
    3 Ağustos 2021 tarihinde eklendi
    Dwayne Johnson ve Emily Blunt hatrına izlenebilecek bir film. Birçok senaryo hatası, mantık hatası ve Mummy çakmalığı barındırıyor. Bu iki oyuncunun hayranı değilseniz seyretmeseniz de olur.
    Turgay Buğdacigil
    Turgay Buğdacigil

    Takipçi 1.884 değerlendirmeler Takip Et!

    3,0
    5 Ağustos 2021 tarihinde eklendi
    "Indiana Jones" serisinden, "Pirates of the Caribbean" serisine ve hatta "Mummy - The Scorpin Kings" serilerine kadar pek çok serüvenden ciddi esinlenmeler taşıyan "Jungle Cruise"; senaryosunu, Michael Green, Glenn Ficarra ve John Requa yazarlarken yönetmen koltuğunda da, adını “House of Wax” (2005) ve “Orphan” (2009) ile duyurmuş olan Katalan sinemacı Jaume Collet-Serra'nın oturduğu bir aksiyon komedi olarak geliyor karşımıza...

    200 milyon dolarlık bir bütçeyle çekilen filmde, dikkatimizi çeken ilk şey; editörlüğünü Joel Negron'un üstlendiği post - prodüksiyon aşamasında, DNEG,Industrial Light & Magic, Rodeo FX, Rising Sun Pictures ve Weta Digital gibi işinin ehli dev firmaların görsel efekt ve yeşil perde teknolojilerinin kullanımındaki iştah ile maharetleri oluyor...

    Öyle ki; kimi zaman filmin ana karakterleri, kimi sahnelerde (sözde anlatılan efsane gereği) abartıya kaçılan bu işlemlerin gölgesinde bile kalabiliyorlar...

    Nasıl mı?

    Örneğin; Edgar Ramírez'in canlandırdığı, lanetlenerek dört yüz yıldır nehir kıyısına hapsedilmiş olan Don Aguirre ve adamlarının sağlarından sollarından sarkarak ona buna saldıran yılanlar ile çiyanlara ne demeli...

    Neyse...

    Gelin isterseniz hikayemize biraz daha yakından bakalım...

    Film, MacGregor Houghton'ın (Jack Whitehall) 1916 yılının Londra'sındaki Royal Society'deki; İspanyol kaşif Aguirre'nin 16. yüzyıldaki, tek bir yaprağının dahi tüm hastalıkları iyileştirdiği veya her hangi bir laneti rahatlıkla bozabildiğine inanıldığı, Amazon ormanlarının içindeki efsanevi "Ay'ın Gözyaşları" ağacının peşine düştüğü gezi hakkındaki sunumu ile başlar...

    Zira MacGregor söz konusu topluluktan, botanikçi kız kardeşi Lily (Emily Blunt) ile birlikte, yaprakları sayesinde gerek sağlık ve gerekse de askeri alanlarda mucizeler yaratmayı planladıkları o ağaca ulaşabilmenin anahtarı olduğunu düşündükleri "ok başını", sadece topluluk üyelerine açık olan arşivden kendilerinin kullanımına tahsisini istemektedir...

    Ancak başarılı olamaz...

    Bunun üzerine Lily, aynı ok başının peşinde olan (bu kez Nazi değil Birinci Dünya Savaşındaki Alman İmparatorluğunun aristokrat üyelerinden) Prens Joachim'den (Jesse Plemons) daha atik davranarak ok başını kapar ve kendini binanın dışına atar...

    Yani "ok başı" artık Houghton kardeşlerin elindedir...

    Şimdi yapmaları gereken tek şey, Amazon'da kendilerine eşlik edecek maharetteki bir buharlı gemi kaptanı bulmalarıdır...

    Edindikleri bilgiye göre de bu işin erbabı, liman işletmecisi de olan Nilo Nemolato'dur (Paul Giamatti)...

    Ve trenden iner inmez de doğrudan onun ofisinin bulunduğu mekana giderler...

    Giderler gitmesine de...

    Ufak bir karışıklık sonrasında Lily, Nilo'yu soymak için onun ofisine girmiş olan Frank Wolff'u (Dwayne Johnson) Nilo zannederek, onunla anlaşma yapmaya çalışır...

    Gerçi bu geçici yanlış anlaşılma durumu çok sürmese ve tüm taşlar yerli yerine otursa da Lily, ("Proxima" isimli evcil bir leopar hilesi sayesinde) çok daha cesur olduğunu gözleriyle gördüğü Frank'i, kaptan olarak tutmaya karar verir...

    Ve onlar önde, Prensin denizaltısı arkalarında olmak üzere "Ay'ın Gözyaşları" ağacına doğru, nehirde yola koyuluverirler...

    Dakika 50...

    Geride, içinde kimi sürprizleri de barındıran oldukça renkli ve hareketli sahnelere sahip olan 77 dakikalık bir bölüm daha sizleri bekliyor olacak...

    Yeter ki, çok büyük beklentilere girmeyin...

    Keyifli seyirler,
    eray bektaş
    eray bektaş

    Takipçi 21 değerlendirmeler Takip Et!

    3,0
    26 Ağustos 2021 tarihinde eklendi
    Dwayne Johnson ve Emily Blunt hatrına izledim. Esasında Dwayne Johnson'ın hemen hemen izlemediğim filmi yoktur. Çıtır çerezlik "pop corn" diye tabir edilen filmlerdir bunlar. Hep kahramana bir şey olmayacağını bilirsiniz ama yine de izlersiniz ya tam da öyle. Emily Blunt filmin en güzel yanlarından biri ancak Dwayne Johnson ile kimyası tutmamış. Film kendini izletiyor izletmesine ama sanki bir yerde artık coşması gerekiyor ama coşamıyor gibi. Tam daha fazla macera ve aksiyon derken bir bakıyorsunuz film bitmiş. Elbette bazı sahnelerde " the mummy " ve "indiana jones" vari sahneler olsa da o filmlerin yanında elbette cılız kalıyor. Bu saydıklarım sizi korkutmasın çok kötü bir film değil. Ortalama bir macera filmi. Vaktiniz varsa değerlendirilebilir.
    Daha Fazlasını Göster
    • En son Beyazperde eleştirileri
    • En İyi Filmler
    • Basın Puanlarına Göre En İyi Filmler
    Back to Top