FİLM HAKKINDA: David Rice, birçoklarının hayatında sadece hayal edebildiği bir güçle büyümüştür. Uzay-zaman dokusu içindeki yırtıkları kullanarak, kendini zihninde canlandırabildiği herhangi bir yere anında nakledebilmektedir. Mısır’daki Spenks üzerinde kahvaltısını edip, Avustralya’ya sörf yapmaya, oradan Paris’e akşam yemeğine ve Tokyo’ya kahve içmeye gidebilir. Duvarların içinden geçebilir, kilitli banka kasalarına ve en gizli odalara girebilir. Şimdiye kadar, bu gücünü sadece geçmişindeki tatsız anılardan kaçmak, sınırsız zenginliğin ve vahşi özgürlüğün tadını çıkartmak için kullanır. Ancak David bir gün kendisi gibi güçleri olan Griffin adındaki hırslı bir gezgin ile karşılaşır, böylece kendisinin ‘Sıçrayanlar’ denilen uzun bir genetik sülaleye ait olduğunu öğrenir. David bundan sonra, onu ve tüm Sıçrayanlar’ı ortadan kaldırmayı kendilerine amaç edinmiş güçlerle uğraşmak zorundadır.
BENİM YORUMUM: Bana kalırsa 2008 yılında böyle bir film yapmak çok büyük bir iş ama işi biraz aceleye getirip amatörce yapmışlar keşke biraz daha uzatsalardı ve bize konuyu, macerayı daha fazla anlatıp iyi bir şekilde aktarabilselerdi. Eğer biraz daha üstünde durup geliştirmeye çalışsalardı veya bu film günümüz tarihine yakın bir zamanda yapılmış olsaydı eminim büyük bir yankı oluştururdu.
doğa üstü işınlanma yeteneği olan adamın müthil bilim kurgu hikayesi.. Sürükleyicilik harika.. Tempo süper.. Aksiyon sahneleri olağan üstü.. Türünün çok iyi bir örneği.. On numara beş yıldız bilim kurgu filmi..
Jumper , Belki her zaman fantastik yapımlarda , masal ,hikayelerde görüp hep istediğimiz , istediğimiz yere ışınlanma gücüne sahip Davidin hikayesini anlıtıyor. Öncellikle filmde David birsürü dünyaca ünlü yapıta ışınlanıyor Empire State, Mısır gibi önemli yerlere gidiyor. Bu çok hoş ve eğlenceli .David klasik inek bir öğrenciyken bir suya düşüyor ve birkaç dakika sonra kendini ışınlanmış ( havadan düşermiş) bir biçimde kütüphanede buluyor. Ve bu özelliğini kullanarak kısa zamanda zengin bile oluyor. Ama Lale Devri misali yaşıyan David kendisi gibi başka sıçrayıcı ve şövalyeleri öğreniyor. Böyle bir isim takmaları aslında filme bir evren açıcaklarının habercisi ama gişe başarısızılığımı , sorunlar mı bu yüzden bu evren açılmamış ve Jumper filmi bu evrenin elçisi olarak kalakalmış.Samuel L. Jacksonun oynadığı karakter cidden kötü yazılmış ve sevdirmeyen bir karakter. Filme birde romantiklik koyup ilmi iyice klişe yapmışlar. Oyunculuklar cidden iyi değil bazı yerlerde Hayden Christen bile kurtaramıyor o derece. Aksiyon sahneleri efektler iyi olabilir . Ama saçma sapan bir finali yok bir kendisi gibi bir sıçrayıcıyla kavga etmesi sıçrayarak bunlar aşırı klişe . Mallesef bu evrenin elçisi olarak kalan Jumperın devamının gelmemesi iyi olmuş. Umarım yakın bir gelecektede remasterdı karşımıza çıkmaz. Bu filmi bir toprağa gömüp unutmak istiyorum. Puan : 5/10
Bir yerden başka bir yere anında gidebilen "Jumper"lardan birisi olan David Rice, mutlu bir hayat sürmektedir. Fakat bu "Jumper"ları avlayan Roland, David'i bulduğu zaman David, başka "Jumper"ların olduğunu keşfedecek ve bu savaşa son vermeye çalışacaktır.
Jumper, mükemmel "beyninizin off tuşuna basın ve eğlenmenize bakın" filmlerinden. Farklı konusu ve yaratıcı aksiyon sahneleri, Jumper'ı sıradan bir aksiyon filminden daha fazlası yapıyor. Sonunun çok hızlı gelişmesi, mantık hataları gibi eksiklikleri var elbet ama genel anlamda, Jumper gerçekten de eğlenceli bir film.
Oyunculuklar beklenmedik bir derecede iyiydi. Star Wars prequel filmlerinden tanıdığımız Hayden Christensen, hiç de fena olmayan bir performans sergilemiş. Jamie Bell'i ise çok farklı bir rolde görmek çok iyiydi doğrusu. Samuel L. Jackson ise kötü adam olarak resmen olduğu bütün sahneleri çalmayı başarmış.
Eksikliklerini düşünmeyeceğiniz ve kafanızı rahatlıkla dağıtabileceğiniz 80 dakikalık eğlenceli bir film Jumper kısaca. Eğer izlemediyseniz, bir göz atabilirsiniz. Eğlenceli vakit geçireceğinize eminim.
Gişede neredeyse bütçesinin 3 katı ciro yapan bu film 225 milyon $'ı hak ettimi derseniz. İzlerken de hak vereceksiniz. Haketmemiş. Filmin ilkyarısı güzel bir yapım görüntüsündeyken, ikinci yarısı anlamsız atraksiyonlar, saçma diyaloglar ve fiyasko bir finişle sonuçlanıyor. StarWars'un genç A.Skywalker'ı C.Haydensen'i Virgin Territory filmindede izlemiştim. Ekranlara yakışan bir yüzü ve iyi bir oyunculuğu var. Ama kadroda nitelik olarak ona eşlik eden sadece Samuel Jackson var. Dünyanın değişik yerlerinden görüntülerin filmi süslediği aşikar. Lakin boş vaktiniz yoksa, tavsiye dışıdır. Ya da ilk yarım saatini izleyip kapatın. Gerisi bunalım.
Bir genç zıplama yeteneğini keşfediyor ve bu yeteneğini çılgınca şeylerde kullanıyor. Gerçekten yerinde olmak isterdim :) defalarca izlenebilecek bir aksiyon filmi
Eğer güzel bir yapım izlemek istiyorsanız size Jumper ı önerebilirim.Oldukça iyi bir yapım seyrettiğimi söylemek isterim.Sonuç olarak ben Jumper a 10 puan üzerinden 7,5 puan veriyorum.
film en azından gerçekçi yani 'aaa ben süper kahramanım dur insanlığı kurtarim' demiyo gidip banka soyuyor:D aksiyonu bol (özellikle ajanlarla savaş sahnesinde)sürekliyiva bir film(o çantılı ip fırlatan alete hasta oldum)10/8
Beklentilerinize göre değerlendirmenizin değişebileceği bir yapım.Ben zaten iyi bir kurgu,başarılı oyunculuklar beklemiyordum ; sağlam aksiyonu ve sürükleyiciliği beğenimi kazanmaya yetti açıkçası.10/7
Beyazperde.com'da gezintiye devam etmek istiyorsanız çerezleri kabul etmelisiniz. Sitemiz hizmet kalitesini artırmak için çerezleri kullanmaktadır.
Gizlilik sözleşmesini oku.