Türkiye coğrafyasının kanayan yarası "Doğu Sorunu" ya da "Kürt Meselesi" hakkında son yıllarda kaydadeğer ve cesur yapımlar vizyon şansı buldu. İki Dil Bir Bavul da toplumsal duyarlığı olan ve konuya geniş bir çerçeveden bakabilen filmlerden biri. İki Dil Bir Bavul'da Türk öğretmenin, uzak bir Kürt köyündeki bir yılı, başarıyla sinema perdesine aktarılıyor. Öğretmen Kürtçe bilmez, çocuklar Türkçe. Öğretmen ilk kez gördüğü bu coğrafyada, bir yılını çocuklara Türkçe öğretmekle geçirir. Bir yılın sonunda çocuklar Türkçe öğrenebilecekler mi? İki Dil Bir Bavul, üniversiteden yeni mezun olmuş ve uzak bir Kürt köyüne atanmış Türk öğretmenin bir yılını, onun okula yeni başlayan ve Türkçe bilmeyen çocuklarla yaşadıklarını anlatır. Bir yıl boyunca öğretmenin farklı bir topluluk ve kültür içindeki yalnızlığına, çocuklar ve köylülerle yaşadığı iletişim problemine, çocuklardaki değişime tanık oluruz. Bu süreç boyunca öğretmen ve çocuklar birbirlerini yavaş yavaş tanımaya ve anlamaya başlarlar. 46. Antalya Altın Portakal Film Festivali’nde bu yıl ilk kez verilen En İyi İlk Film Ödülü’ne layık görülen İki Dil Bir Bavul, aynı gece Uluslararası Ortadoğu Filmleri Festivali'nde En İyi Ortadoğu Belgeseli Ödülü’nü kazandı. 16. Uluslararası Altın Koza Film Festivali’nin ödül töreni esnasında Nuri Bilge Ceylan’ın Türk izleyicisine izlemesini şiddetle tavsiye ettiği film, SİYAD Ödülü ve Jüri Yılmaz Güney Özel Ödülü’nün de sahibi oldu. Film başka festivallerden de ödüllerle dönmüştü; ZagrebDocs Film Festivali'nde En İyi Genç Yönetmen, Saraybosna Film Festivali'nde de EDN Talent Ödülü’nü aldı.
Beyazperde Eleştirisi
3,5
İyi
İki Dil Bir Bavul
İki Dil Bir Bavul
Yazar: Murat Özer
Bir süredir neredeyse bütün televizyon kanallarında yüzlerce 'uzman'ın çıkıp görüş bildirdikleri, bol keseden atıp tutmayı bir borç bildikleri ama işin özüne inmeyi bir an bile düşünmedikleri yaşamsal bir 'mesele'yi olanca basitliğiyle dile getiren (ki ancak bu kadar basit anlatılabilirdi) "İki Dil Bir Bavul", 'belgesel mi, kurmaca mı?' tartışmalarını bir çırpıda kafamızdan silip atan yalınlığıyla bizleri kapıp kavrayan ve 'dille gelen özgürlük alanı'nın tarifini yapan benzersiz (bugüne kadar sıkça kullandığımız bu klişeyi belki de en çok hak eden film bu) bir çalışma.Denizli'den kalkıp ilk öğretmenlik görevi için Doğu'da bir köye gelen Emre öğretmenin ve öğrencilerinin bir okul yılına yayılan hikâyelerini izliyoruz filmde. Tek kelime Kürtçe bilmeyen öğretmenle tek kelime Türkçe bilmeyen öğrencilerin yaşadığı 'sıkıntı'nın resmini çizen film, tüm bunlara rağmen 'anlaşabilmek' için büyük ç
Yapılan son 30 yorum flimi beğenir tarzda olmuş.Bu da toplumsal gerçeğimizi yavaş yavaş bilinçlendiğimizi gösteriyor.Güçlü bir ülke olmak istiyorsak farklılıklarımızla güçlü olmalıyız. Tek tip modeli ile ancak birbirimizi kıracağız... Flime gelince.. ben hem Emreyim, hem de Zülküf üm. Zülküf rolünü 1984 de oynadım.Emre rolünü büyük bir zevkle şuanda yapmaktayım. Öğretmen olduğuma asla pişman değilim. ...
Devamını oku
gogola
Takip Et!
Takipçi
176 Eleştirisini Oku
2,0
3 Mayıs 2010 tarihinde eklendi
hayalkırıklığı, sinema adına birşey yok. Oyunculuk yok çocuklar kendi oynuyor, kurgu, efekt, konu zayıf. Doğal bir yaşamı zayıf bir kamera ile çekmiş. Merak için izlenebilir. 4 puan
Suayip A.
Takip Et!
Takipçi
57 Eleştirisini Oku
4,5
30 Mart 2012 tarihinde eklendi
Bir film nasil olmali ? sorusunun yaniti aslinda bu belgesel - film tarzindaki bu filmden geçiyor. Sinema insanlara birseyler anlatma sanatidir ve bu filmde hersey okadar dogal anlatilmiski yasamin gerçekleri tüm çiplakligiyla gözümüzün önüne serilmis.
Aslinda yillardir merak etmisimdr ülkemizde bu büyük sorun yillardir tartisilirda neden sinemada anlatillmaz diye. Aslinda bu filmle içinde yasadigimiz bu vatanda birbirimize ne ...
Devamını oku
rudeonerudeone
Takip Et!
Takipçi
1.698 Eleştirisini Oku
3,5
1 Mayıs 2012 tarihinde eklendi
Sade ve gösterişsiz anlatımına rağmen sürükleyici, etkileyici olmayı başarabilen bir film. Ülkenin batısındakilerin, büyük şehirlerdekilerin pek tahmin edemeyeceği bir durumdan bahsediyor film. İyi ki de bahsediyor. Böylece bizler de bir şeyler öğreniyor ve şahit oluyoruz. Çocukların hepsi çok sevimli bir kere. Öğretmenleri ile geçirdikleri ilk yıllarına odaklanıyoruz. İzlemesi keyifli ve hafif bir film gibi dursa ...
Devamını oku
Bu filmi neden bu kadar abarttılar anlamadım. Konu iyi düşünülmüş fakat senaryo olmayınca sıkıcı bir belgesel olmanın ötesine geçemiyor. Öğretmenimiz de antipatik olunca insan bunalıyor. Hiçde idealist bir öğretmen portresi çizmiyor. Herşeyden şikayet eden öğrencisini fırçalar tarzda konuşan birinin önce kendi kişiliğini sorgulaması gerekir. Yinede bir emek var ortada umarım kitlelere yönelik daha potansiyel projeler çıkar...
Yorumları göster
Beyazperde.com'da gezintiye devam etmek istiyorsanız çerezleri kabul etmelisiniz. Sitemiz hizmet kalitesini artırmak için çerezleri kullanmaktadır.
Gizlilik sözleşmesini oku.