1874 yılında genç ve güzel Anna Karenin yaptığı evlilikle St. Petersburg'un yüksek sosyetesi içerisinde çok iyi bir konuma sahiptir. Kocası Karenin Rus siyasetinin de önemli isimlerindendir. Bir gün erkek kardeşi Oblonsky’den eşi Dolly ile arasını düzeltmesini isteyen ve onu Moskova’ya çağran bir mektup alır. Bu yolculuk esnasında tanıştığı Kontes Vronsky'nin garda kendilerini karşılayan oğlu, genç subay Vronsky ile aralarında bir kıvılcım çakar. Moskova'da karışık aşk üçgenleri arasında düzenlenen büyük bir dans balosunda herkesin bakışları Vronsky ve Anna'nın üzerinde toplanır. Anna, karşı koyamadığı bir aşka doğru sürüklenirken, Vronsky'den kaçıp St. Petersburg’a ve aile yaşantısına dönmesi, ne hakkında çıkan dedikoduları engelleyebilir ne de yüreğinde duyduğu aşkı. Bu arada eşi Karenin, Anna'yı uyarır; halkın gözünde bir skandala yol açmıştır. Ama aşkın seçen kadına karşı Rus halkının iki yüzlülüğü de bu şekilde ortaya çıkacaktır... Yönetmenliğini Joe Wright'ın üstlendiği filmi Tolstoy'un ölümsüz romanından bu kez uyarlayan isimse Oscar ödüllü Tom Stoppard. Yönetmen Wright Kefaret ve Aşk ve Gurur'dan sonra bu filmde de yeniden Keira Knightley'i başrole taşıyor. Güzel yıldıza filmde Jude Law ve Aaron Johnson eşlik ediyor.
Beyazperde Eleştirisi
4,0
Çok İyi
Anna Karenina
Klasik bir kostümlü dramdan çok daha fazlası!
Yazar: Duygu Kocabaylıoğlu
Yönetmenlik kariyerine kısa filmler ve televizyon dizilerinde bölüm yönetmeni olarak başlayan Joe Wright, beşinci uzun metrajlı sinema filmiyle 2012 sonbahar vizyonunda yeniden seyirci karşısına çıktı. Üstelik yine bir klasik roman uyarlamasıyla. İngiliz sinemasının tipik mesafeli duruşunu koruduğu sinemasal anlatım diliyle Anna Karenina aralığın son vizyon haftasında ülkemiz sinema seyircisiyle de buluşuyor.
Ortaöğretimini yabancı dil ağırlıklı liselerde geçiren, '80 sonrası hemen hemen tüm gençler Rus yazar Leo Tolstoy'un klasik eseri Anna Karenina ile en azından "simplified edition" düzleminde tanışmıştır. Savaş ve Barış külliyatından sonra 1873-77 yılları arasında kaleme aldığı "Anna Karenina" esasen oldukça muhafazakar Hristiyan bir bakış açısı ile yazılmış bir romandır. Roman, henüz Çarlık'ın egemen olduğu ve asilzadelerin yönettiği, sosyal statünün her şey demek olduğu 19yy. Rusya
Joe Wright, Anna Karenina romanını bir bale gösterisine dönüştürmüş adeta. Ortada romanın etkileyiciliğinden pek bir şey kalmamış işin gerçeği. Moda tabirle söyleyeyim yönetmen ''sanatın dibine'' vurmuş filmde. ''Romandaki etkileyicilik benim umurumda değil, ben görsel şölen izlemek istiyorum'' diyorsanız filme gidin. Kesinlikle beğenirsiniz. Ayrıca bu filmi seven arkadaşlara fırsatları varsa bale izlemeye ...
Devamını oku
Amir Han
Takip Et!
Takipçi
452 Eleştirisini Oku
3,5
9 Ekim 2015 tarihinde eklendi
Başarılı yönetmen Joe Wright'tan bir dönem filmi. Leo Tolstoy'un tarihin en iyi romanı olarak 125 seçkin yazar tarafından seçilen bir hikaye. Anna Karenina. Kitap çok kalın. Haliyle filme tıpatıp uyarlamak imkansız. Özet noktaları espritüel ve teatral bir şekilde ele almış yönetmen. Oyunculuklar ise Keira Knigthley'ın soğuk mimikleri hariç fena değil. Matthew Macfadyen diğerlerinden rol çaldığını söyleyebilirim. ...
Devamını oku
ahmet burak agaoglu
Takip Et!
20 Eleştirisini Oku
3,5
7 Ocak 2013 tarihinde eklendi
Filme girerken "acaba sıkılırmıyım" tedirginliğine sahiptim ama yönetmen bence çok iyi iş çıkarmış . Hiç sıkılmadan bir çırpıda izledim gayet güzel bir film...
Mertemmm
Takip Et!
2 Eleştirisini Oku
0,5
15 Aralık 2019 tarihinde eklendi
Filmi izleyemiyorum 😡ooooooooooooopooooopffffffff Yardımcı olun
- Kont Vronsky rolü için ilk düşünülen isim Robert Pattinson’dı, fakat rol daha sonra Aaron Johnson’ın oldu. - Levin rolünü oynaması içinse ilk etapta James McAvoy düşünülmüştü. - Saoirse Ronan’a Kitty rölü teklif edilmişti am oyuncu Byzantium ve The Host filmlerindeki çekim takvimi dolayısıyla teklifi geri çevirdi. Yerine gelen isimse Alicia Vikander oldu. - Görüntü yönetmeni Philippe Rousselot ise geçirdiği bir sağlık problemi nedeniyle proje a
Devamını oku
Joe Wright, Anna Karenina romanını bir bale gösterisine dönüştürmüş adeta. Ortada romanın etkileyiciliğinden pek bir şey kalmamış işin gerçeği. Moda tabirle söyleyeyim yönetmen ''sanatın dibine'' vurmuş filmde. ''Romandaki etkileyicilik benim umurumda değil, ben görsel şölen izlemek istiyorum'' diyorsanız filme gidin. Kesinlikle beğenirsiniz. Ayrıca bu filmi seven arkadaşlara fırsatları varsa bale izlemeye gitmelerini tavsiye ederim. Film, esin kaynaklarının birçoğunu bale sanatından almış çünkü. Dediğim gibi görsel şölen için izlenebilinir ancak duygusal olarak sarsılmak (en azından etkilenmek) için sizleri romana davet ediyorum :)
Rum D.
keşke daha fazla sinema da seansları olabilse... niye illa iyi sinemalarda yani? sabırsızlıkla beklediğim filmler arasında
Emre Sanat E.
ne zaman vizyona girecek
Yorumları göster
Beyazperde.com'da gezintiye devam etmek istiyorsanız çerezleri kabul etmelisiniz. Sitemiz hizmet kalitesini artırmak için çerezleri kullanmaktadır.
Gizlilik sözleşmesini oku.