Senaryosunu...
Derek Kolstad'ın yarattığı, John Wick film serisinin temel karakterleri üzerinden uyarlayarak Shay Hatten'ın kaleme aldığı ve yönetmen koltuğunda da Len Wiseman'ın oturmakta olduğu "Ballerina"; "neo-noir" tarzda kurgulanılmış, gizemini sonuna kadar koruyan bir aksiyon gerilim olarak geliyor karşımıza...
***
Gelin isterseniz, 90 milyon dolarlık bütçesinin de sağladığı avantajla...
Yeşil perde ve görsel efekt teknolojileriyle başarılı makyaj uygulamalarına ek olarak zorluk derecesi yüksek sahnelerindeki koordinatörlüklerini; Kyle Gardiner, Kinga Gavalda, Jeremy Marinas, Jan Petrina, Domonkos Párdányi, Jackson Spidell ve Caleb Spillyards'ın üstlendikleri, dublör oyuncuların performanslarına yaslanılarak çekilen...
Ve nihayetinde de...
Brüt 110 milyon dolarlık bir hasılat rakamı ile de...
Beklenmedik bir şekilde gişeye çakılmış ve artık her nedense...
Her şeyiyle tamamlanmış olmasına rağmen...
Yaklaşık iki yıl boyunca depolarda bekletilmiş vaziyetteki bu filme biraz daha yakından bakalım...
***
Bir adanın ortasındaki malikanesi, Hallstatt merkezli...
Suikastçı bir tarikatın lideri Şansölye (Gabriel Byrne) ve adamlarınca basılan Javier'den (David Castañeda)...
Vakti zamanın da, izin almaksızın kaçırarak köşe bucak sakladığı...
Küçük kızı Eve Macarro'yu (Victoria Comte) kendilerine teslim etmesini istemekte...
***
Ve...
Bu bağlamda giriştikleri mücadele de...
Javier'i, Eve'in gözleri önünde öldürmektedirler...
***
Derken...
Aniden çıkıp gelerek...
Geçmişi hakkında hiçbir bilgisi bulunmayan Eve'i kanatlarının altına alan...
Dünyadaki Continental Oteller zincirinin işletmecisi Winston Scott (Ian McShane) onu...
Ruska Roma'ya götürerek...
Tiyatronun yöneticisi Direktör (Anjelica Huston) ve eğitmen Nogi (Sharon Duncan-Brewster) ile de tanıştırır...
***
Ki böylelikle de Eve...
Yeni yuvasını da...
Bulmuş olur...
***
- On İki Yıl Sonra -
Diğerleri gibi tiyatroda...
Bir balerin olarak yetiştirilen Eve (Ana de Armas)...
"Kikimoro" biçiminde adlandırılan...
Yetkin bir suikastçı olabilmesi amacıyla da...
Yakın dövüş ve ateşli silah kullanımı konularında da...
Aynı rahleyi tedristen geçmiş...
Efsanevi John Wick (Keanu Reeves) misali...
Eğitilmektedir...
***
Neyse...
Çok geçmez ve Direktör tarafından...
Yeterince pişerek...
Karşılığında ödenecek, yüklü miktardaki parasal ödülün...
Ruska Roma'nın banka hesabına transfer edileceği ilk görevine hazır olduğu düşünülen Eve...
Sahaya sürülüverir...
***
Ancak...
Geleneksel üslubumuz gereği...
"Spoiler" vermek suretiyle, henüz seyretmemiş olanların ağızlarının tadını kaçırmak istemediğimiz için biz de kendi anlatımımızı...
Filmdeki tüm heyecanın start alacağı...
Burada noktalarız...
Dakika 34...
***
Üstlendiği vazifeleri...
Direktör ve Nogi'yi yanıltmaksızın...
Layıkıyla yerine getiren Eve'in kafasındaki asıl hedefinin...
Babasının intikamını almak olacağı filmin geride kalanında siz değerli sinemasever dostlarımızı; beklenmedik pek çok ters köşe sürprizi bünyesinde barındırmasının yanı sıra...
Finalinde, gişedeki mevcut başarısızlık dikkate alınmaksızın, bir devam filmine yol verilme çabasına da girişilen...
90 dakikalık bir bölüm daha bekliyor olacak...
***
Emek verilerek ve benzeri bir örneğine rastlamanızın da asla mümkün olamayacağı; alışılmış "nesir" tarzının dışındaki, yüzyıllar içinde güzel Türkçemize yavaş yavaş sızarak eklemlenmiş Arapça, Farsça ve Avrupa kökenli sözcükler bütününe entelektüel taklaların attırıldığı...
"Irkçılık", "faşizm", "homofobi" ve doğruluğunun bilimsel olarak kanıtlanması imkansız bir metafizikten ibaret olan "inanç övücülük" yahut da "yericilik" içermediği için...
Ezberleri bozan "lirik" bir anlatım dili de benimsenmek yoluyla...
25 - 30 kelimelik Türkçe bilgi haznesinin ötesine geçilerek yazılmış, bir başka "özgün" yorumda yeniden buluşmak dileğiyle...
Keyifli seyirler,