Şeytanla Bakışma - Beyazperde.com eleştirisi : “Kötülük mü Cehalet mi?”

Barnstorm Entertainment ile Brando Films ortak yapımcılığında çekilen "Don’t Look At The Demon", Türkiye’de gösterime girdiği adıyla "Şeytanla Bakışma" filminin yönetmen koltuğunda "Chow Kit" (2012) ve "Gangster Wars" (2013) filmlerinin de yönetmenlik ve senaristliğini yapmış olan Brando Lee oturuyor. Senaryosunu yönetmen Lee ile Alfie Palermo’nun birlikte kaleme aldıkları filmin görüntü yönetmenliğini Mike Muschamp üstlenmiş. Müzikleri Vincent Gillioz tarafından yapılan filmin oyuncu kadrosunda ise Fiona Dourif, Jordan Belfi, Malin Crépin, Harris Dickinson, Randy Wayne, William Miller, Thao Nhu Phan, Konglar Kanchanahoti gibi isimler bulunuyor.

AZT Pictures

Filmin konusunu paranormal olayları araştıran bir grubun başına gelen olaylar oluşturuyor. Paranormal olayları soruşturan araştırmacılardan oluşan bir ekip olan Skeleton Crew, karanlık bir geçmişe sahip bir evde meydana geldiği iddia edilen bir dizi rahatsızlığı araştırmak üzere Malezya'nın Fraser Tepesi'nin dağlık bölgelerine doğru yola çıkar.

Türkiye’de 2024 yılında gösterim tarihi alındığında adı ilk olarak "Şeytanın Oğlu Demon" olarak duyurulan sonrasında ise "Şeytanla Bakışma" olarak güncellenen yapımın başlangıcındaki sahnelerde kadraj ve çekimler başarısız gibi görünse de sonrasında son yıllarda çok da denk gelmediğimiz başarılı musallat sahnelerinin peş peşe izleyiciyi yakaladığı bir filmle karşı karşıya kaldığımızı anlamak zor olmuyor. "Chucky" filmlerinde Chucky’i seslendiren Brad Dourif’ın kızı olan; korku hayranlarının başta "Curse of Chucky" (2013) ile "Cult of Chucky" (2017)’den anımsayacakları, ekibin medyumu Jules’u canlandıran Fiona Dourif başta olmak üzere tüm oyuncuların parmak ısırtan performanslar gösterdiğini söylemek mümkün. Ele geçirilme sahnelerinde Malin Crépin özel efektlerin de yardımıyla gerçekçiliğin sınırlarını tam anlamıyla zorlamayı başarıyor. Alışkın olduğumuz hayaletli ya da cinli ev hikâyesiyle başlayan olaylar zinciri çok katmanlı bir evreye dönüşerek ilerliyor. Adeta bir dedektif misali ekiple beraber olayları adım adım çözmenize izin verilecek şekilde, gereken ipuçları filmin içerisine özenle serpiştirilmiş fakat…

Evet, birkaç fakatımız var. Sorunlu bir medyum olan Jules’un geçmişi ile bugünü bağlamak için yapılan çabalar maalesef inandırıcı olamıyor. Hikâye Malezya’da geçiyor denilse de filmin başında açıklanan unsur Tayland’a özgü hem de keşiş Tayland esintili. Gücü yüksek olduğuna inandığımız keşişin “Kötülük yoktur, cehalet vardır.” şeklindeki özlü sözü sonrasında onun da cahil olduğunu görmek ister istemez izleyicilerin göz devirmesine neden oluyor. Başlangıcın yavaşlığından sonra finalde beklentinin bir tık altına düşülüyor olsa da, ortalarda sürekli yaşanan kaos izleyicileri koltuklarında tutacak gücü sağlamaya yetiyor. Bu küçük detayları görmezden gelerek son zamanlarda sürekli karşımıza çıkan televizyon şovu çekmek üzere giden ekiplere dair filmler arasında seçim yapmak gerektiğinde ise bu filmin rakiplerini uzak ara eleyebildiğini söylemek mümkün.

Sonuç olarak "Don’t Look at The Demon"; musallat sahneleri ve oyuncuların performanslarıyla kendini ülkemizde gösterime giren birçok yabancı korku filminden ayırmayı başaran, musallat filmlerini sevenlerin şans verebilecekleri bir korku filmi.

Gizem Şimşek KAYA