Bir İtalyan-Türk ortak yapımı olan filmde Mevlevi Şeyhi Ahmet Nurettin'in kardeşi, suçsuzdur ama buna rağmen hapise girer. Derviş, kardeşinin masumiyetine inanmaktadır. Bu yüzden de onun geri döneceğinden emindir. Ancak hesapta olmayan bir biçimde Kadı, onu idam eder. Derviş’in umudu tükenmiştir. Bunun üzerine kendi ile iç hesaplaşmaya girişen Derviş, bu işe sebebiyet verenlerle uğraşmaya karar verir ve halkı isyana çağırır. Zamanla, kendisi de karşı çıktğı iktidarın bir parçası olur. Derviş, Locarno Film Festivali'nde Jüri Özel Mansiyonu, Gallio Film Festivali'nde ise En İyi Film Ödülü aldı.
Filmin konusu güzel. Dekorlar, mekan seçimi ve kostümler oldukça iyi. Ancak yönetmen dersine az çalışmış. Tasavvufu tam bilmeden bu işe girişmek büyük cesaret. Filmde 'Abdullah efendi tasavvufçudur.' deniyor. Bu tabir hiç kullanılmaz. Tasavvuf ehli, gönül ehli, ehl-i tarik vs. kullanılır. Hapishanedeki bayrak Osmanlı bayrağı değil,Türkiye bayrağıydı. Roman daha güzeldi diyebilirim. Filmde hoş sözler vardı:'Fazla ...
Devamını oku
Hatice B.
Takip Et!
18 Eleştirisini Oku
3,5
16 Nisan 2007 tarihinde eklendi
derviş... bir sorgulama...bence seyretmeye değerdi..
sahinfahrettin
Takip Et!
17 Eleştirisini Oku
4,0
25 Eylül 2004 tarihinde eklendi
Film bir dervişi yani bir müslümanı hemde tekkede yaşıyan tekke şeyhini konu ediniyor kendisine.Filmin yönetmeninin hem Türk olmaması daha da önemlisi müslüman olmayıp tasavvuftan bi haber olması bize vermek istediği bir Dervişin iç dünyası ve duruluğu bu nedenle ortada yok.Ama aynı yönetmen gibi olan başrol oyuncusu Allahtan yönetmen kadar bocalamamış ve birazda olsa becerebilmişte.Ama filmin mekan tasarımı ve ...
Devamını oku
Beyazperde.com'da gezintiye devam etmek istiyorsanız çerezleri kabul etmelisiniz. Sitemiz hizmet kalitesini artırmak için çerezleri kullanmaktadır.
Gizlilik sözleşmesini oku.