Hesabım
    Çarpışma
     Çarpışma
    24 Haziran 2005 Sinemada | 1s 47dk | Dram, Gerilim
    Yönetmen Paul Haggis
    |
    Senarist Paul Haggis, Bobby Moresco
    Oyuncular: Sandra Bullock, Don Cheadle, Matt Dillon
    Orijinal adı Crash
    Üyeler
    4,3 1362 Puanlama, 226 Eleştiri
    Beyazperde
    4,5
    Puanım :
    0.5
    1
    1.5
    2
    2.5
    3
    3.5
    4
    4.5
    5
    İzlemek İstiyorum

    Özet

    Bir ev kadını ve uyuşturucu bağımlısı kocası? Birbirine aşık iki polis dedektifi? Afrika-Amerikalı bir yönetmen ve karısı? Meksikalı bir çilingir? İki araba hırsızı? Orta yaşlı Koreli bir çift ve çaylak bir polis?

    Los Angeles'ın günlük monotonluğunda birbirinden habersiz yaşayan sıradan insanlar? 36 saat içinde birbirleriyle tanışırlar. Bu birbirinden farklı hayatları nasıl bir öykü bir araya getirir?

    Irk farklılıklarının ne kadar önemsiz olduğunu, suçlu ve saldırganın, siyahla beyaz kadar yakın, bir o kadar da uzak, olduğunu savunan, doğruyla yanlışın görecesinde kaybolan bir film. Eleştirmenlerin büyük beğenisini toplayan filmde, insanlığın gölgesinde kalan gerçekler gün ışığına çıkıyor.

    Beyazperde Eleştirisi

    4,5
    Muhteşem
    Çarpışma

    Bu Filme Dikkat!

    Yazar: Ali Ercivan
    İlk hangi filmle başladı, şimdi adını koymak güç. 1999 yılında Manolya (Magnolia) ile, P.T. Anderson'ın gözünden bol karakterli bir Los Angeles öyküsü izledik. Hemen ertesi yıl, Meksika'dan Alejandro Gonzalez Inarritu, Paramparça Aşklar Köpekler(Amores Perros) ile çok sayıdaki karakterlerini bir trafik kazasının etrafında birbirlerine bağladığı bir kent draması sundu. Son dönemde, Gece 11:45 gibi filmlerle Türk sinemasında bile karşılığını bulmuş bir izleğe dönüştü bu yapı. Tabii aslında her şeyin temelinde, Robert Altman'ın 70'li yıllardan beri yaptığı sinema var.Çarpışma (Crash) ile sinemadaki ilk yönetmenlik denemesine imza atan Paul Haggis'i, Milyonluk Bebek'in (Million Dollar Baby) senaristi olarak tanıyoruz. Aslında senarist olarak Oscar ödülüne aday gösterildiği bu yapımdan daha önce çektiği ama gösterimi bu yıla ertelenmiş olan ilk filminde Haggis, Los Angeles'ta iki günlük bir z

    Fragmanlar

    Çarpışma Dublajlı Fragman 0:00
    Çarpışma Dublajlı Fragman
    Çarpışma Orijinal Fragman 2:26
    12.110 gösterim
    Öneriler

    Son Haberler

    Oscar Ödülü'nün En Kötü Sahipleri
    Haberler - Fotoğraf & Videolar
    22 Ocak 2019 Salı
    Stallone'ye Ulaşabilene Aşk Olsun!
    Haberler - Fotoğraf & Videolar
    Sylvester Stallone yeni filmi Reach Me ile sinema salonlarına konuk olmaya hazırlanıyor!
    26 Eylül 2014 Cuma
    Third Person Filminden Uluslararası Fragman!
    Haberler - Fotoğraf & Videolar
    Başrollerinde Liam Neeson, James Franco ve Mila Kunis'i izleyeceğimiz Third Person filminin uluslararası fragmanı yayınlandı!
    16 Nisan 2014 Çarşamba
    Küçük Çarpışmalar!
    Haberler - Gündemdeki Filmler
    2004 yapımı Oscar ödüllü Çarpışma filmi küçük ekrana uyarlanıyor...
    29 Ocak 2008 Salı
    Oscar DVD'yle Çarpıştı
    Haberler - Gündemdeki Filmler
    Yeniden vizyonlar, rekor satışlar
    9 Mart 2006 Perşembe

    Oyuncular

    Sandra Bullock
    Rolü : Jean Cabot
    Don Cheadle
    Rolü : Graham
    Matt Dillon
    Rolü : Officer Ryan
    Jennifer Esposito
    Rolü : Ria

    İzleyici eleştirisi: sevdiler

    En iyi ve en faydalı yorumlar
    KaliteTAKİP
    KaliteTAKİP

    Takipçi 873 değerlendirmeler Takip Et!

    4,5
    3 Kasım 2015 tarihinde eklendi
    Olayların birbirini takip etmesi ve de kaderin cilvesi diye buna derim işte.. Muhteşem bir senaryo.. Değişik konular işlenip olayların bir bütünlüğü sağlansa da yine burada esas olan nokta insanın; düşünce yapısı ve hayatında bununla orantılı olarak yaptıkları.. Bu film de oynayan bütün oyuncular başrol neredeyse.. Hepsinden bir parça alıyorsun gibi.. Başta olaya ırkçılık üzerinden dalıyoruz.. Bize ilk sunulan ...
    Devamını oku
    l-i-l-a-H
    l-i-l-a-H

    Takipçi 2.129 değerlendirmeler Takip Et!

    5,0
    12 Ekim 2010 tarihinde eklendi
    Oldum olası, kesişen hayat hikayeleri ni sevmişimdir. Film görevini, layıkı ile yapıyor...
    Chev
    Chev

    Takipçi 952 değerlendirmeler Takip Et!

    4,5
    19 Temmuz 2010 tarihinde eklendi
    Bu tür kesişen hayatlar filmlerinden hoşlanıyorsanız bu da en iyilerinden diyebilirim..Tavsiye ederim.
    Ugur Tazegül
    Ugur Tazegül

    Takipçi 672 değerlendirmeler Takip Et!

    4,5
    29 Aralık 2016 tarihinde eklendi
    TEK KELİME İLE BİR BAŞYAPIT 10 ÜZERİNDEN 10 Olayların birbirini takip etmesi ve de kaderin cilvesi diye buna derim işte.. Muhteşem bir senaryo.. Değişik konular işlenip olayların bir bütünlüğü sağlansa da yine burada esas olan nokta insanın; düşünce yapısı ve hayatında bununla orantılı olarak yaptıkları.. Bu film de oynayan bütün oyuncular başrol neredeyse.. Hepsinden bir parça alıyorsun gibi.. Başta olaya ...
    Devamını oku

    Fotoğraflar

    Bunları Biliyor musunuz?

    Ölmeden Önce İzlemeniz Gereken 1001 Film - 2000'ler

    Yapım, "Ölmeden Önce İzlemeniz Gereken 1001 Film" listesinin son versiyonunda yer alıyor.

    Teknik bilgiler

    Ülke ABD
    Dağıtımcı -
    Yapım yılı 2004
    Metraj uzun metrajlı film
    İlginç Detaylar 1 başlık
    Bütçe 6 500 000 $
    adlı yapımdan esinlenilmiştir. Crash
    Dil ARABIC, İngilizce, Farsça, İspanyolca
    Görüntü formatı -
    Renk Renkli
    Ses formatı -
    Yapım formatı -
    Viza numarası -

    Bu Filmi Beğendiysen, Şunlara da Göz At:

    Bu filmi sevdiyseniz, şunlar da ilginizi çekebilir: : Yılın en iyi filmleri 2004, En iyi film: Dram, {Genre} türündeki en iyi filmler : 2004.

    Yorumlar

    • UGUR-TAZEG?L
      TEK KELİME İLE BİR BAŞYAPIT 10 ÜZERİNDEN 10Olayların birbirini takip etmesi ve de kaderin cilvesi diye buna derim işte.. Muhteşem bir senaryo.. Değişik konular işlenip olayların bir bütünlüğü sağlansa da yine burada esas olan nokta insanın; düşünce yapısı ve hayatında bununla orantılı olarak yaptıkları.. Bu film de oynayan bütün oyuncular başrol neredeyse.. Hepsinden bir parça alıyorsun gibi.. Başta olaya ırkçılık üzerinden dalıyoruz.. Bize ilk sunulan siyah ile beyaz arasında aslında hiçbir zaman olmayan ayrımcılık üzerinden birşeyler anlatılmaya çalışılıyor.. Başarılı kesitler, başarılı oyunculuklar.. Ama film ilerliyor, ilerliyor ve şöyle birşey düşünüyorsun.. Tamam ırkçılık bu filmde temel gibi duruyor ama bu film de izlemiş olsanda, fazla düşünmeyeceğin çok çok önemli konuların üzerinden de geçiliyor.. Peki nedir bunlar.. Benim dikkatimi kesinlikle ırkçılıktan sonra en baba sahnede, hiç beklemediğim bir zaman da insan kaçakçılığı, insan ticareti çekti.. O an boğazım düğümlendi diyebilirim.. Bu tek değil başka seçenekleri de belirtmek lazım aslında bizim gözümüze sokulmaya çalışılanlardan; olaylara karşı düzen koruyucuların dışında bireysel silahlanma ve de bunlarla beraber yine belki de en önemli nokta ÖN YARGI ! Evet; izlediklerimle ve de biraz da hayatımız da öz eleştri yaptığımız da böyle düşüncelerin olduğunu inkar edeceğimizi zannetmiyorum.. Biz ya da çevremizde ki insanlar da ön yargılı davranma belki de toplumların, toplumumuzun en başlıca hastalıklarından biri.. "At gözlükleri" misali diyebirim bu acayip derecede sorun teşkil eden günümüz konuyu fazla uzatmadan bu platformda.. Her bir olay domino taşı gibi birbirini belki de çekiyor bu filmde ve de bağlamalar yani sahneler arası geçişler olabildiğince iyi olmakla beraber her bir oyuncunun birer başrol oyuncusu olduğunu düşünerek Matt Dillon için ayrı bir parantez açmam gerekiyor.. Çoğu izleyen tarafından belki de canlandırdığı karakter yönünden ilk başta nefret kazandı ama oyunculuk yönünden duruşu, diyalogları ve de kötünün, iyi olması durumunu o kadar iyi sergiledi ki hayran kaldım diyebirim.. Haa sahneleri de o kadar çok değilde ama olabildiğince yeterliydi.. Crash filminin Oscar'ı kazandığını biliyordum fakat Matt Dillon'un en iyi yardımcı erkek oyuncu adaylığını öğrenince şaşırmadığımı ancak ödülü alamadığını görünce ise şaşırdığımı da belirtmek isterim.. Final de, başla ve sonla beni etkilediğini söyleyebilirim.. Unutmayan belki de basit bir "pelerin" gibi bazı şeyler hayatınızı etkileyebilir ve değiştirebilir.Paul Haggis'in yonetmenligini yaptigi 2004 yapimi; icinde bircok duygusal doruk barindiran, bu duygusal anlari harika muziklerle bezemis, "gercek hayattan gercek bir kesit’’ sunan başrolündeki 11 oyuncunun da çok ekonomik kullanıldığı, hiçbiri birbirinin önüne geçmediği kesişen hayatlar temasının güzel bir örneğİ CRASH. Abd’ de cekilen bu tarz filmler Amerikan Beauty ile baslamisti. Amerika artik toplum olma ozelligini yitirmis, ortak hedef ortak tarihe sahip olamayan bir insan toplulugu haline gelmis bu filmle de bunu itiraf ediyor ve en iyi film OSCAR ödülünü kesinlikle hakediyor. Filmde aslinda sadece’’ hayattan bir kesit’’ anlatiliyor ama icerdigi muthis orguyle hayran birakıyor. Filmin akisi esnasinda; birbirlerine acilan karakterler ve sahneler o kadar iyi verilmis ki hic yadirgamiyorsunuz... aksine; ardi ardina bir puzzlein parcalari gibi yerlerini bulan bu sahneler; hem sizi filme baglamis oluyor hem de hayatin gercekten de surprizler ve tesaduflerle dolu oldugunu size bir kez daha hatirlatiyor.... "DOKUNMA DUYGUSU! şehirde yürürsün, insanlara değerek geçersin, onlarda sana çarpar. L.angeles'ta ise kimse sana dokunmaz. metal bir camın arkasındayız. o dokunma hissini özlüyorum. bir şeyler hissedebilmek için birbirimize çarpmalıyız." bu sözler filmin hemen başında bir çarpışma sonucunda arabasının içinde konuşan bir dedektifin ağzından dökülüyor ve tüm filmi özetliyor aslında..11 eylül günü ikiz kulelere çarpan uçakların sonucunda amerikan halkında oluşan korku hissi,yabancı düşmanlığı, tahammülsüzlük, ırkçılık gibi konuları irdeliyor bu film."biz"'in nasılda bir anda "öteki" oluverdiğini gözler önüne seriyor.bir kaza sonucu bir zamanlar "melekler şehri" olarak adlandırılan L. angeles’ta o meleklerin çoktan şehri terkettiğini anlamamıza yardımcı olan çarpışık hayatları seyretmeye başlıyoruz filmde.Bir insanın tamamiyle kötü, veya tamamiyle iyi olamayacağının vurgulandığını göüyoruz , bir nevi `yin yang` in alegorik anlatımı gibi .İnsanların tüm eylemlerinin bir neden üzerine kurgulandığını ve herkesin kendi kurgusal mahkemelerinde nasıl yargılandığını gösteriyor, nefretin veya sevginin anlık birikimini, ve tahminsizliğin sınırlarını zorlayacak bir yerden nasıl fışkırdığını gösteriyor yani film kendinden olmayanı tanımayan, yok sayan, ondan korkan ve onu yok etmeye çalışan ABD nin resmini çiziyor….salt eğlendirmek değil düşündürmek, sorgulatmak, değiştirmek gibi bir misyona da sahip film. her şeye rağmen, filmde önyargıların ne tür işler açabileceğini izlerken bile önyargılı biçimde bir amerika propagandası arayıp duruyorsunuz. ve nihayet filmin sonunda "evet! bütün bunlar böyle çünkü burası amerika. burada her şey olur, insanlar yaşar, ölür ama amerika böyle. yaşatır da öldürür de"yi, eğlenceli bir müzik eşliğinde algılayabiliyorsunuz..Sonuç itibariyle çarpışan tüm bu hayatların sonucunda yönetmen Paul Higgis bu çarpışmanın fotografını çekerken ; diğer yandan da bu fotografın derinliklerini gösteriyor ve filmini bitiriken üzerimizdeki zırhı çıkarıp filmin hemen başındaki dedektifin repliğini hatırlatıyor... "DOKUNMA DUYGUSU! insanları birbirine bağlayacak ve koparmayacak şeyin bu olduğunu hissettirerek…
    Back to Top