Hesabım
    2000'li Yıllar: Gözden Kaçan En İyi 10 Film!

    2000'li yılların gözden kaçmış "iyi" filmlerine yakından bakalım...

    Sinemayı değerlendirmeye başlarsak 2000'li yıllarda çıkmış filmler arasında ilk beşe koyabileceğimiz yapımlar bir tartışma konusu yaratabilir. Ancak bu demek değildir ki 2000’li yılların yapımları önemsizdir. Dijital sinemanın değişen ve gelişen teknolojisiyle birlikte geçmiş yıllara göre çok daha fazla film ortaya çıkarak sinema izleyicisiyle buluştu. Bunun getirisi olarak bazı önemli yapımlar gözden kaçabiliyor. Bu galerimizde 2000’li yılların gözden kaçan ve hakettiği değeri görememiş en iyi 10 filmini sizler için bir araya getirdik.

    Keyifli seyirler!

    Kaynak

    #1

                                                                          Aşka Ruhunu KatFatih Akın'ın doğup büyüdüğü şehir olan Hamburg'da geçen hikaye, başkarakter Zinos'un restoranı ve mutfağı çevresinde gelişen öyküsünü ele alıyordu. Müziğin başrollerde yer aldığı mizahınsa etkisini iyiden iyiye hissettirdiği film Venedik Film Festivali'nde Jüri Özel Ödülü'ne layık görülmüştü.

    #2

                                                                                 La Ciénaga Arjantin yapımı film şu ana kadar Arjantin'de gösterime girmiş yapımlar arasında en iyilerden birisi olarak gösteriliyor. Sıcak hava, ufak partiler, biraz içki ve karmaşık ilişkiler... "The Holy Girl” (2004) ve “The Headless Woman” (2008) filmlerinin yönetmeni Lucrecia Marte'in kamera arkasında yer aldığı film, seyircileri karakterlerin içlerinde yaşadıkları derin çelişkilerin arasına alıyor.

    #3

                                                                                  Lunacy Sürrealist Çek yönetmen Jan Svankmajer Lunacy filminde insan beyninin en karanlık sırları arasında geriye dönmeyi düşünmeden dolaşıyor. Svankmajer burada Edgar Allan Poe ve Marquis de Sade gibi iki devin küçük öykülerini kendi malzemesine katıyor. Filmin oyuncu kadrosunda Pavel LiskaJan Triska ve Anna Geislerovà yer alıyor.

    #4

                                                                  Goodbye, Dragon Inn Kapanmak üzere olan bir sinema salonunun hikayesi, “Goodbye, Dragon Inn" yönetmen Ming-liang Tsai’nin en başarılı işleri arasında yer alıyor. Salonun son kez dolduğunu izlediğimiz sahnelerde King Hu’nun klasikler arasında yer alan filmi “Dragon Inn” gösteriliyor. O yağmurlu gecede ıslanmaktan korunmak için birkaç insan içeri girer, ancak film onlara pek ilginç gelmemektedir. Neredeyse hiçbir diyaloğa sahip olmayan film kuşkusuz bir şahaser. 

    #5

    Shirin

    Dünyaca ünlü Ferhad ile Şirin"in aşk hikayesi muazzam bir şekilde sinema salonlarına aktarılıyor. 100'den fazla oyuncunun yer aldığı filmin oyuncu kadrosunda Fransız aktör Juliette Binoche de yer alıyor.  65. Venedik Film Festivalinde gösterilen filmin yönetmen koltuğunda ise, dünya çapında tanınan ve takdir gören İranlı yönetmen, senarist ve yapımcı Abbas Kiarostami var.

    #6

                                                                           Avellaneda’s Moon Ünlü yönetmen Juan José Campanella En İyi Yabancı Film dalında “The Secret in Their Eyes” (2009) ile Oscar’ı kazanmıştı. Yönetmenin en iyi işleri arasında yer alan “Avellaneda’s Moon” bir grup insanın Buenos Aires çevresinde bulunan, sosyal ve spor ilişkileri sağlayan bir kulübün kapanmasını engellemeye çalışmasını anlatıyor. İyi yazılmış bir hikayeye sahip olan filmin karakterlerinin özellikleri ve etkileşimleri filmi dramatik bir komedi haline getiriyor.

    #7

                                                                       Bensiz Hayatım Ann, sıradan yaşamının aniden tepetaklak olabileceğinin henüz ayırdında değildir. Daha 23 yaşında olmasına rağmen iki çocuğu vardır ve kocası ve çocuklarıyla bir karavanda hayat sürerler; hem de annelerinin bahçesinde. Ancak bir gün o meşum haberi alır: Kanser olmuştur. İki ay içinde yitip gideceği hayatına bir çeki düzen ve arada gönlünü kaptırdığı yakışıklı bir erkek ile yaşamak istediği aşkı sıkıştıracaktır. Bir liste yapacak ve hayata veda etmeden önce tüm yapmak istediklerini yazacaktır. Sarah Polley'in harika oyunculuğuna Mark Ruffalo eşlik ediyor.

    #8

                                                                    Letters to Father Jacob “Letters to Father Jacob” bir papazın yanında cezasını çeken bir kadının hikayesini anlatıyor. Papaza gelen mektuplar ve küçük işlerde yardımcı olan kadının hayatı oldukça dramatik bir atmosfer ile beyaz perdeye taşındı. Yönetmen koltuğunda Klaus Härö’nün yer aldığı filmin sessiz oyuncusu Kaarina Hazard’ın harika performansına papaz Jacob rolünde Heikki Nousiainen eşlik ediyor.

    #9

    Mango Yellow

    Brezilya’nın ayakta alkışlanan filmi “Mango Yellow” barda çalışan mutsuz bir kadının hikayesini anlatıyor. Dinine bağlı bir kasap ile evli olan kadın kasaba aşıktır. Ancak kasap da cesetlere ateş etmeye... Bu garip hikayenin geçtiği otel Brezilya’nın kuzeydoğusunda yer alıyor. Cláudio Assis’in yönetmen koltuğunda yer aldığı filmin senaryosu Hilton Lacerda’nın kaleminden döküldü. Muhteşem performansı ile Dira Paes, Leona Cavalli ve Matheus Nachtergael Brezilya’nın en iyi filmine imzasını atıyor.

    #10

    What Remains: The Life and Work of Sally Mann 

    Amerikalı fotoğrafçı Sally Mann’in hikayesini anlatan film, fotoğrafçının çalışma hayatını, şartlarını ve yaratıcı sürecini konu alıyor. Filmin yönetmenliğini belgesel sanatçısı Steven Cantor yaptı. Amerika’nın en iyi fotoğraf sanatçısı sayılan Sally Mann’in hikayesi bu sanat dalına ilgi duyanların kaçırmaması gereken türden. 

    facebook Tweet
    Öneriler
    Yorumlar
    Back to Top