New Regency, David Kushner'ın Vanity Fair makalesi “The Church of the Living Dangerously”nin film haklarını aldı ve başrolü Christian Bale'e verdi. Senaryoyu, Bale'in başrolünde yer aldığı The Big Short'un yanı sıra Jay Roach'ın yönettiği Roger Ailes'in cinsel taciz draması Bombshell'i yazarak Adam McKay ile Oscar'ı paylaşan Charles Randolph yazacak.
Filmin yapımcılığını New Regency ve Bale'le birlikte The Gotham Group'tan Ellen Goldsmith Vein ve Eric Robinson üstlenecek. Randolph ve Kushner, Margaret Riley'le birlikte yönetici yapımcı olarak görev yapacak. Bale, New Regency'de David O Russell'ın yönettiği isimsiz filmde başrol oynadı. The Church of Living Dangerously de ise potansiyel bir başrolü var.
John Lee Bishop, zorlu ve yıpratıcı bir çocukluktan sonra, Portland Oregon'daki 8500 metrekarelik eski bir K-Mart mağazasını dolduracak kadar büyük olan Yaşayan Umut Kilisesi'nin papazı olmak için ortaya çıktı. Nuh'un Gemisi'ndeki vaaz için egzotik hayvanlar getiren doğal bir şovmen olan ve bir keresinde minbere getirdiği bir Bengal kaplanı tarafından neredeyse hırpalanan Bishop, yıldız sanatçı olarak zengin oldu. Kilise, herkesin affedilebileceği teorisiyle kayıp ruhlara hitap ederken, Bishop evli bir kilise çalışanıyla bir ilişkiye girdiğinde ve şiddetli bir alkol krizine yakalandığında, cemaat üyeleri onu affetmeyecekti.
Bir meth ve eroin alışkanlığı da geliştiren Bishop'un oğlu David ve vaiz, şaşırtıcı bir müdahale yöntemi buldu. Piskopos korkunç bir çocukluk geçirdi, amcaları tarafından eğlenmek için düzenlenen diğer çocuklarla çıplak mafsallı dövüş kulübü maçlarına maruz kaldı. Oğlunu kaybetmemeye kararlı Piskopos, üzerindeki güçlerini anlamak için uyuşturucuyu gençlerle birlikte almakta ısrar etti. Bu, Bishop'ın bir Meksika karteli için uyuşturucu kaçakçılığına giden yolunu açtı. 20 satıştan sonra Meksika sınırında yakalanan Bishop, suçlu bulundu ve parmaklıklar ardında beş yıl hapis cezasına çarptırıldı. Anlaşma, makaleye ek olarak, babasını baş belasından kurtarmaya yardım eden Bishop ve oğlu David'in yaşam haklarını da içeriyordu.
