Bu aşk hikayesinde Kitty, genç, zeki, utangaç ve biraz da duygusuz bir tavrı olan Dr. Walter Fane ile evlidir. Doktorun uzmanlık alanı enfeksiyona neden olan hastalıklardır. İşine fazlası ile düşkün olması karısının mutsuzluğuna neden olmaktadır ki Walter bunu, karısının kendisini aldatmakta olduğunu keşfettiğinde bile anlayamaz. Aksine intikam arzusu ile dolar. Dahası bu konuda öylesine acımasızlaşır ki bu intikamı farklı bir yöntemle gerçekleştirmeyi planlar. Çin’de herkesi öldüren bir kolera salgınının olduğu bir köyde hekimlik yapmayı kabul eder. Karısı da onunla gitmek zorundadır. Ölüm döşeğinde var olmaya çalışan bu köydeki insanlar arasında deneyimleyecekleri hayat onlar için de büyük bir dönüşüm anlamını taşımaktadır.
Beyazperde Eleştirisi
3,5
İyi
Duvak
Özel Bir Kumaştan, Baştan Dikilmelik <b>Duvak</b>
Orkan Şancı
Ömrü kısacık bir çiçeği satın almaya, geçici bir mutluluk için para ödemeye değer mi? Ömrü kısacık, Beigbeder'nin dediği gibi belki de en fazla üç yıl sürecek bir duygu olan aşk için onca çabaya değer mi, değiyor mu? Bu sorulara olumlu yanıt verenler, acaba bilim insanlarının üzerinde mutabık kaldıkları şekliyle aşk'ın aslında bir tür hastalık olmasından mı böyle düşünüyor? Yoksa bir Sevgililer Günü haftası filmiyle ilgili yazıya fazla haşin başlangıç yaparak kuruntularımı bencilce ve gereksiz bir bollukla ifşa mı etmekteyim?Peki o zaman şöyle soralım; aşk her şeyi affeder mi? Kaçan, kendisini kovalayana dönüp baktığında ne hisseder, gün gelir aşık olabilir mi? Hatta filmimizden güç alarak daha da ileri gidelim: Şımarık, bencil bir genç kadın, kendisini ölesiye seven bir adama nasıl aşık olabilir? Bunu sağlayacak olan şey, sorunun yanıtı, kadında mı, erkekte midir; erkek kadında tam ola...
İzlediğime değdi,romantikten ziyade dram yönü ağır basıyor kesinlikle,başrolde iki usta oyuncu var,film boyunca büyük keyif aldım
volkanick
Takip Et!
267 Takipçi
683 Eleştirisini Oku
4,0
11 Şubat 2008 tarihinde eklendi
Yer yer sıkıcı olmasına rağmen güzel bir aşk filmi.Aşk ve nefretin aslında ne kadar birbirine yakın olduğunu,büyük bir aşkın zamanla büyük bir nefrete dönüşse bile yeniden canlanabileceğini görüyorsununuz.Bunun yanında fim 1920 lerin Çin’inde yaşanan politik ve insancıl dramı gözler önüne seriyor.Katolik misyonerlerin oradaki halka yardım ederken ne istediğini, derebeylerinin,misyonerlerin,ingilizlerin ve kendi ...
Devamını oku
üsstad
Takip Et!
8 Takipçi
187 Eleştirisini Oku
4,0
1 Ekim 2010 tarihinde eklendi
belki sinemada izliyen seyirciyi sıkabilir evde televizyondan izleyin derim. çok güzel ve etkileyici bir film olmuş. özellikle edwart norton ve naomi watts müthiş uymuş birbirlerine. ders çıkartılabilcek bazı şeyler var senaryo itibarı ile. görüntü yönetimi ve kurgulama olarakta ayrıca övgüyü hakediyor bu övgüye müzikleride dahil edebilirim hatta.
isfendan
Takip Et!
1 Takipçi
16 Eleştirisini Oku
5,0
12 Şubat 2007 tarihinde eklendi
Kesinlikle harika bir dönem filmiydi,rahatlıkla 10/10 verdim.Biraz geç de olsa "The Illusinoist"i yeni izlemiştim,peşi sıra bir başka başarılı Edward Norton filmi izlemek bana ayrı bir haz verdi:)Bir arkadaşımın yorumunu çok beğendim.(bunları bir bayan olarak söylüyorum ki).Hep kadınların intikamları dehşet verici olur diye bilirdim ama bu filmi izledikten sonra bu fikrim değişti!Karısını bu kadar sevipte karşılık ...
Devamını oku
filmi beğendim ancak daha etkili olabilirdi..tavsiye edilir
irem94
oldukça iyi bir filmdi . bence izlenmeye değer beğeneceksiniz
Yorumları göster
Beyazperde.com'da gezintiye devam etmek istiyorsanız çerezleri kabul etmelisiniz. Sitemiz hizmet kalitesini artırmak için çerezleri kullanmaktadır.
Gizlilik sözleşmesini oku.