Hesabım
    Absürdistan
    BEYAZPERDE ELEŞTİRİSİ
    4,0
    Çok İyi
    Absürdistan

    İstanbul Film Festivali Özel

    Yazar: Funda Sularöz

    Piçler

    Bu filmle siz de dağılacaksınız...

    Festivalin ''Mayın Tarlası'' adlı bölümünde gösterilen Piçler bölümün adının hakkını vermiş. Film boyunca gerilim yavaş yavaş artıyor. Filmin sonlarına doğru, mayın tarlasının yarattığı etkiyi, beklemediğiniz bir anda görsel algınızda ve içinizde yaratıyor.

    Kaçak göçmen olarak geldikleri Amerika'da oranın halkı tarafından dışlanan Meksikalılar, yurtlarında onlardan para bekleyen aileleri için her türlü ayak işini yaparlar. Bir grup göçmenden ikisi kör olmak üzere olan akrabasını kurtarmak için ellerine silahı alırlar ve kalburüstü bir kadını evinde ziyaret ederler.

    Birçok festivalde yer almış ve ödül sahibi olmuş filmin yönetmeni 1979 doğumlu Meksikalı genç yönetmen Amat Escalante, göçmen sorununa dikkatleri çekerken izleyici şok etme ustalığına diğer filmlerinde olduğu gibi devam ediyor.

    Diyalogların minimal yapıda aktığı ve durağan olan filmin şok eden sahne gücünü bu duranlığın içindeki çarpıcılığından alıyor. Ama film vurucu görsel ve ses miksajlı açılış jeneriğinden itibaren etkileyiciliğini ortaya koyarak son sahnesine kadar izleyiciyi kendine bağlıyor.

    Absürdistan

    Bu filmi herkes hayatında en az bir kere seyretmeli.

    Alman yönetmen Veit Helmer, Kazakistan'ın küçük bir köyünde çektiği filmde bize zamansız bir hikaye sunuyor. Az konuşmalı minimalist bir film olan Absürdistan, romantik komedi karışımı bir masal olsa da, komedisinin güçlülüğü ön plana çıkıyor. Tabii aşka parmak bastığı sahnelerin kendine haslığı ve büyülü canlılığı da bir o kadar önem teşkil ediyor.

    Yönetmen filmin konusunun iskeletini Antalya'nın bir köyünde yaşanan seks grevinden etkilenip oluşturmuş. Dağlar arasında kalmış, yalnız, küçücük bir köyde su borularının artık çürümesiyle köyde susuzluk baş gösterir. Boruları tamire yanaşmayan erkeklere karşı kadınlar onlarla aynı yatağı paylaşmamakta diretince iki grup arasında karşılıklı güç gösterileri başlar.

    Bir tarafta da, birbirine çocukluktan beri aşık genç çift vardır. Onların mutlu bir ilk birliktelik yaşaması için birlikte yıkanmaları gerekmektedir ve bu romantizmin gerçekleşmesi için de köyün suya kavuşması şarttır. Bu da durumu daha alevlendirir. Absürdistan'ın kötü bir Emir Kusturica taklidi olduğunu düşünenlerle de karşılaşsam, film boyunca salonda kahkahaların eksik olmadığını ve hemen herkesin filmden büyük keyif aldığını gözlemlediğimi söyleyebilirim.

    Ahmaklar ve Melekler

    Animasyonun bağımsız yüzü, çizgilerini yine konuşturmuş...

    Bağımsız animasyonlarıyla ve MTV gibi kanallara yaptığı çalışmalarıyla dünyaca tanınan Bill Plympton'ın da festivale katılımıyla gerçekleşen filmin gösterimi izleyiciler tarafından büyük ilgi gördü. Sanatçı, bu son çalışmasını Guy Ritchie'nin filmlerinin karanlık atmosferine benzetiyor.

    Angel kötü, bencil, ahlaksız bir adamdır. İyilik yapmak şöyle dursun insanları üzmekten mutlu olur. Fakat bir gün sırtında çıkan kanatlarla hayatı değişir. Artık istemese de o kanatlar onu iyilik yaptırmaya zorlar. Fiziki yaptırımlar dışında bu kanatlar ruhunu da sarmıştır. Artık bir olay karşısında duygulanıp gözyaşı akıtabiliyordur. Bir taraftan da onun kanatlarından para kazanmak ve üne kavuşmak isteyen insanlarla savaşmak zorundadır. Ama kanatların zoruyla yaşarken daha önce kötülük yaptığı bir kadının ona iyiliklerini anlayınca hayatı kanatlara gerek kalmadan kendiliğinden düzelecektir.

    Diyalogsuz ve sadece müzik, ses ve çizgiyle anlatılan animasyon Amerika' nın aşina olduğumuz renkli dünyasından, hatta Plympton'un daha önceki neşeli çalışmalarından da öte kendine has mizah anlayışıyla insanlığa ve kendisiyle savaşına eleştirel bir şekilde yaklaşıyor.

    Ankara Uluslararası Film Festivali'nde de gösterilen Ahmaklar ve Melekler her karesinin tek tek elle çizildiği sürreal bir kara komedi.

    Daha Fazlasını Göster

    Yorumlar

    Back to Top