Hesabım
    Yedinci Oğul
    BEYAZPERDE ELEŞTİRİSİ
    3,0
    Ortalama
    Yedinci Oğul

    Dikkate değer bir uyarlama...

    Yazar: Misafir Koltuğu

    Yüzüklerin Efendisi ile başlayan ve Harry Potter ile devam eden fantastik roman uyarlamalarına bir yenisi daha eklendi. Son on yıldır peşi sıra gelen benzer örnekler her ne kadar ağırlıklı olarak sinema sanatı açısından (ve pek tabii orijinal hikayelerin uyarlanma başarısı konusunda) oldukça yetersiz gelse de, arada dikkat çekici olanlar da vardı; örneğin Narnia serisinin ilk filmi Aslan, Cadı ve Dolap. Genel olarak yazılı eserlerin hayranlarından öte, başlatılan bu fantezi sineması geleneğine kendini kaptırmış kitleyi hedef alan yapımlar çoğunlukla fazla hafif kalsa da arada bir (az önceki misalde olduğu gibi) bizleri şaşırtmayı başardı.

    Bu sefer ise karşımızda bir başka fantastik roman serisinin ilk uyarlama denemesi duruyor: Yedinci Oğul. The Wardstone Chronicles adlı serinin ilk kitabı olan The Spook's Apprentice'ten beyazperdeye teşrif eden Yedinci Oğul aslında ABD'de geçtiğimiz yıl vizyona girmeyi planlamış ancak evdeki hesap çarşıya uymayınca bu döneme sarkıtılmıştı. Sırf bu sebeple bile vizyon öncesi kafalarda soru işaretleri yaratan ve ümitleri solduran Yedinci Oğul şaşırtıcı biçimde kendinden bekleneni vermeyi (neredeyse) başarıyor. A kalite oyuncular, dikkat çekici atmosfer, ortalama bir hikaye uyarlaması derken, izleyeni hiç sıkmayan ve keyifle izlenecek bir fantastik yapım çıkmış ortaya.

    Filmin en dikkat çekici yönü başrollerdeki iki efsane Hollywood oyuncusu. Bir tanesi Oscar'a gözünü dikmiş olan Julianne Moore ve bir diğeri ise son dönem filmografisinde hafif hayal kırıklığı yaşatan tecrübeli aktör Jeff Bridges. İki ezeli düşmana hayat veren ikili kendilerinden bekleneceği gibi seyri zevkli bir performans sunmuşlar. Bridges'in o aksi tavırları, muhteşem aksanı ve Moore'un yürekleri soğutan keskin oyunculuğu Yedinci Oğul'un belki de en büyük artısı. Hikayenin asıl kahramanı olması icap eden ancak uyarlamanın azizliğine uğrayıp bir parça geri planda kalan "isteksiz kurtarıcı" Tom Ward'a beden veren isim, genç oyuncu Ben Barnes. Kendisini 2009 yapımı Dorian Grey'de ve bir başka Narnia bölümü olan Şafak Yıldızı'nın Yolculuğu'nda karşımıza çıkmış ve dikkatleri üstüne çekmeyi başarmıştı. Üzücü bir şekilde yeni projesinde senaryonun izin verdiği ölçüde öne çıkmış ancak oyunculuk namına pek doyurucu bir iş ortaya çıkartmamış. Bu ilgi uyandıran yeni fantezi işinin sürpriz isimleri ise Game of Thrones serisiyle ünlenen Kit Harington ve Gladyatör ile büyük çıkışını gerçekleştiren Djimon Hounsou. İkili göreceli olarak küçük roller ile merhaba demişler.

    Hikaye ise bilindik. Hayalet adlı eski bir yeminli şövalye olan Usta Gregory (Bridges), kötülüğün en güçlü temsilcisi Malkin Ana'yı (Moore) hapsetmiş ancak yıllar sonra ezeli düşmanı serbest kalmıştır. Son çırağının da öldürülmesi ile ortada kalan Usta kendine yeni bir tanesini arayıp bulur, bu da yedinci oğlun yedinci oğlu olan Tom Ward'dır (Barnes). Cadıları etrafında toplamaya başlyan bir zamanların iyi kalplisi Malkin Ana'yı yok etmek için yola çıkan Usta ve Çırak, hem sırlarını ortaya döker, hem de seyircisini memnun edecek ufak sürprizler ile serüvenlerine devam ederler.

    Bir başka kahraman ve aksi akıl hocası hikayesi ile bizleri pek de şaşırtmayan Yedinci Oğul iş eğlenceye geldiğinde ise kendinden bekleneni fazlasıyla veriyor. Bridges'in parlattığı Gregory, o soğuk ama isabetli espirileri ile hem filmden kopmanıza izin vermiyor, hem de akıllara sürekli olarak "sırada ne var" sorusunu yerleştiriyor.

    Yüzüklerin Efendisi üçlemesi kadar epik bir yapıya sahip olmayan çalışmanın başındaki isim, oldukça başarılı bir film olan 2007 yapımı Mongol ile dikkatleri çeken Sergey Bodrov. Bodrov özellikle oyuncu yönetmenliği konusunda başarılı bir iş çıkartırken, stüdyonun talep ettiği malzemeyi de fazlasıyla tutturmuş, bir kez daha övgüleri hak etmiş.

    Yedinci Oğul belki on yıllarca konuşulacak bir yapım değil ancak son zamanlarda karşılaştığımız fantezi eserleri uyarlamaları arasında kesinlikle dikkate değer bir film. Eğlenmek, başka bir dünyada kaybolmak ve biraz da heyecanlanmak için doğru adres.

    Gişe konusunda dünya çapında ne kadar başarılı olacağı şimdilik muallak olan Yedinci Oğul, bakalım serinin diğer kitapları ile sinemalara uğrama şansı bulacak mı.

    Burçin Aygün

    burcinaygun@gmail.com

    Daha Fazlasını Göster

    Yorumlar

    Back to Top